Panik Bozukluk ve Panik Ataklar

Panik Bozukluk Nedir?

Her ne kadar halk arasında panik atak olarak bilinse de aslında panik atak panik bozukluğun bir belirtisidir. Panik bozukluğun en tipik özelliği yüksek dereceli anksiyete atakları olarak tanımlayabileceğimiz panik ataklardır.

Yüzyılı aşkın süredir görülen bir bozukluk olan panik bozukluk 1980 yılına kadar farklı uzmanlar tarafından bir çok farklı isimle anılmıştır.. 19. Yüzyılda savaşlar sırasında askerlerde görülen panik bozukluğu ile ilgilenen askeri cerrahlar bütün fizyolojik belirtilerin farkına varıp sebebini anksiyete ile bağdaştıramamıştır. 1. Dünya savaşı sırasında “Kalbi bozulmuş aksiyonu” adı altında bir sendrom ortaya atılmış ve bir kere daha anksiyetenin kardiyak görünümleri ilgi odağı haline gelmiştir. 2. Dünya savaşı sırasında ise artık bu kardiyak belirtiler anksiyete ile bağdaştırılmıştır. 1964 yılında Klein panik bozukluk adını ortaya atmıştır.

Panik bozukluk nüfusun %1 ile %3’ü arasında görülür ve kadınlarda erkeklere oranla 2 kat fazla görülmektedir. Panik bozukluk en sık geç ergenlik ile 30lu yaşlar arasındaki dönemde görülse de çocukluk veya 40 yaş üstünde de başlayabilir.

Panik bozukluk belirtileri çoğu zaman stres duyarlılığı ile ortaya çıkar. İlk belirtiler yaşam sorunları, ayrılık, çatışmalar gibi stres içeren olaylardan sonra görülmektedir. Panik bozukluk panik atakları bekleme ve panik ataklardan korkma ile güçlenir. Kişi panik atakların olası tehlikelerinden korkar ve yeni atakların olmasından endişe duyar. Bu durum ise çeşitli uyum bozucu davranışlara sebep olabilir.

Panik Bozukluğun Belirtileri

  • Yineleyen beklenmedik panik ataklar
  • Her an atak geçirme korkusu
  • Bu korku ile kalabalık içine ve yardım alamayacağı noktalara çıkmama olarak görülebilir.
  • Çoğu hasta gergin ve huzursuz olur.
  • Öleceklerine veya çıldıracaklarına içten şekilde inanırlar ve bu sebeple acil servislere çok sık başvururlar.
  • Hipokondriak uğraşlar oldukça fazladır.

Eğer panik bozuklukta panik atak geçirme korkusu ile agorafobi görülüyorsa bu duruma Agorafobili panik bozukluk denmektedir. Agorafobili panik bozukluğun belirtileri arasında yardım alamayacağı veya panik atak geçireceği korkusuyla kalabalıklar, sokaklar, mağazalar, otobüsler gibi alanlardan kaçınma görülmektedir. Panik bozukluk hastaları panik atak yaşama korkusu yüzünden tehlikeli olarak algıladıkları durumlardan kaçınırlar ve bu tarz yerlere ya hiç gitmez ya da tek başına gitmekten korkarlar. Agorafobili panik ataklarda ilk ataktan yaklaşık 1 yıl sonra agorafobi gelişir.

Panik bozukluğun bir belirtisi olan panik atağın ise kendi içinde belirtileri bulunmaktadır.

Panik Atak Belirtileri

  • Çarpıntı, kalp atışlarını fark etmek veya kalp hızında artış
  • Terleme
  • Titreme
  • Nefes darlığı
  • Boğulma hissi
  • Soluk kesilmesi
  • Göğüs ağrısı
  • Göğüste sıkıntı hissi
  • Bulantı ya da karın ağrısı
  • Baş dönmesi, sersemlik, bayılacak gibi olma
  • Çıldırma ve kontrolü yitirme korkusu
  • Ölüm korkusu
  • Uyuşma
  • Üşüme, ürperme veya ateş basması

Bu belirtilerden en az dördünün birden başladığı ve 10. dakikada en yüksek düzeyine ulaştığı ataklara panik atak denmektedir. Bu ataklar genelde 10-30 dakika arasında sürmektedir.

Panik ataklar çoğu zaman herhangi bir olaya ve uyarana bağlı olmadan tamamen sebepsiz oluşurlar fakat belirli uyaranlar ile ortaya çıkan panik ataklar da olabilir. Peki panik atak neden olur? Panik bozukluğa sebep olan etkenler nelerdir?

Panik Bozukluğun Nedenleri

Birçok psikolojik bozukluk gibi panik bozukluğun da kesin olarak nedeni bilinmemektedir. Buna rağmen birçok bozuklukta olduğu gibi panik bozukluğun nedenlerini iki başlık altında ayırabiliriz.

Biyolojik Nedenler

Aile ve ikiz çalışmaları panik bozukluğun genetik yönünün oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Anksiyete bozuklukları arasında genetik geçişin en fazla görüldüğü bozukluk panik bozukluktur. Panik bozukluk hastalarının birinci ve ikinci derece akrabalarında görülme sıklığı 4 ile 10 kat arasındadır.

Bilişsel Nedenler

Panik ataklarda ölmek, çıldırmak ve kontrolü kaybetmekten korkma gibi semptomlar panik atağın bilişsel yönünü ortaya koyar. Aşırı yorgunluk, fazla kafein tüketimi ya da heyecandan oluşan çarpıntıları felaketleştirip bir kalp krizine yoran kişilerde panik atak gerçekleşmektedir. Panik atak hastaları bedensel duyumlarını sürekli okumaya çalışır ve panik atak ile uyumlu olan duyumları daha kolay algılar. Bu algı da panik atağın oluşmasını sağlar.

Panik bozukluk ve panik atak nasıl geçer, tedavisi nedir?

Panik Bozukluk Tedavisi

Panik bozukluğun ve panik atağın tedavisinde ve terapi sürecinde iki farklı hedef ve strateji vardır. Bunlardan biri agorafobik kaçınmaları engellemek adına kişinin kaçma davranışıyla başa çıkabilmesini sağlamaktır. Korkulan durumların üstüne gitmek ile kaçınmanın ortadan kalkması hedeflenir. Bu durumda kaçınılan durumlara yavaş yavaş uyum sağlanır ve kişiyi korkutmadan küçük adımlarla korkularının üstüne gitmesi hedeflenir. Bu tarz bir tedavide bazen terapist de danışanla birlikte hareket eder.

Bir diğer yöntem ise bilişsel yöntemdir. Bu durumda kişiye panik ataklar ve panik bozukluk ile ilgili psikoeğitim verilir ve aslında panik atakların neden ortaya çıktığı anlatılır. Bir sonraki adımda ise kişinin bedensel duyumlarını fazlaca okuduğu ve bunları felaketleştirdiği düşünceleri konuşulur. Bu yanlış yorumlamalar düzeltilir ve solunum egzersizleri ile solunumun düzeltilmesi amaçlanır. Tedavinin en önemli ayağı ise kişiye ve ailesine panik ataklar sırasında hastaneye gidilmemesi gerektiğini anlatmak ve bunun bir kalp krizi olmadığını fark ettirmektir.

Panik atakta bedensel durumların olduğundan daha tehlikeli olarak algılandığını öğrenen kişiler ile ataklar sırasında acile gitmemeleri ile ilgili anlaşma yapılır. Danışanlar kaçınma davranışları ile başa çıkmak konusunda başlarda zorlansa da iyileşme gerçekleştikçe başa çıkmak kolaylaşacaktır. Terapi başlarda danışanlar için zor olsa da zamanla kolaylaşacaktır.

Daha yoğun vakalarda ise ilaç tedavisi ile terapi birlikte gitmelidir. İlaç tedavilerinde çoğunlukla SSRI (Serotonin Geri Alım İnhibitörü) grubu olan antidepresanlar kullanılmaktadır.

Kaynakça

  1. Tamam, L. (2009). Panik Bozukluk, Actual Medicine Journal, 32-38.
  2. Sönmez, S.(2006). Panik Bozukluğunda Davranış Değişiklikleri, Yayınlanmamış Yükseklisans Tezi, İstanbul.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Uygulamayı indir ve size en uygun psikologu eşleyelim, ücretsiz ön görüşmenizi yapın ve alanında uzman psikologlarımızla görüşün.