Benim de çok çok umutsuz hissettiğim zamanlar oluyor. Her şeyin kötüye gittiğine inandığım, hiç düzelmeyeceğini düşündüğüm, yataktan kalktığımda bile yorgun olduğum zamanlarım.
Seminere gidiyorum, arkadaşıma diyorum ki halledemiyorum bazı şeyleri. Olmuyor. Bir kitap öneriyor bana. Bunu oku, olacak diyor. Peki diyorum. Seminere giriyorum.
Seminerde bir cümle söylüyorlar. ‘Hiçbir şey kalıcı değil, bu da geçecek.’ Kitaptan bir cümle aklıma geliyor. Bir çocuk düştüğünde ona ‘yaran ilk zamanki kadar acımıyor olmalı’ denmeliymiş. Evet ilk hissettiğim kadar acıtmıyor, ağrıtmıyor hiçbir duygum. İlk terk edilişimi düşünüyorum, ilk başarısızlığımı… Ne kadar zordu Allah’ım. Şimdi gülebiliyorum o halime. Seminerden çıktım. O kitabı sipariş ettim. Kendime de bu notu yazdım.
Kitap o kadar geç geldi ki. Ama geldiğinde o zaman hissettiğim duygular geçmiş, hallolmayacağını düşündüğüm her şey hallolmuştu. Öyle işte, kalmadı, o da geçti.
Bir not: Şu an ne hissediyorsan eğer, endişelenme. Geçecek.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.