Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
Çocuklarda İştahsızlık Problemi
Çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan sorunlardan biri hiç kuşkusuz iştahsızlıktır. Çocuklarda iştahsızlık nedenleri arasında psikolojik sorunlar, beslenme alışkanlıkları, hastalıklar yer alabilir. İştah, genel itibariyle besinlerin istekli bir şekilde tüketilmesidir. İştahsızlık ise yeme isteğinin kaybolması ya da yemek yememe isteğinin ortaya çıkmasıdır.
Çocuklar iştahsızlığa neden olabilecek pek çok faktör bulunabilir. İştahsızlık, çocuğun gelişimini ve sağlığını olumsuz etkileyebilir. Araştırmalar, çocuklarda iştahsızlık nedenlerinin başında psikolojik sorunların geldiğini göstermektedir. Psikolojik iştahsızlığın yanı sıra sağlık sorunları, ailenin beslenmeyle ilgili tutum ve davranışları da iştahsızlığın nedenleri arasındadır.
İştahsızlık aileler için korkutucu olabilir. Bu sebeple birçok ebeveyn iştahsızlık nedenleri hakkında bilgi sahibi olmak ister. Yetersiz beslenen çocukların daha sık hastalanacağı düşüncesiyle ebeveynler bu sorunu büyütme eğiliminde olabilir. O gün ne pişirileceği ve yemeğin çocuğa nasıl yedirileceği bu evlerdeki en önemli konudur.
Çocuklarda İştahsızlık Nedenleri
Çocuklarda iştah kaybına sebep olabilecek pek çok faktör bulunmaktadır:
- Yedirme işleminin görev olarak görülmesi
- Çocuğun isteklerinin göz ardı edilmesi
- Dikkat dağıtıcı objelerin ortamda bulundurulması
- Aile içinde yaşanan olumsuzluklar, ebeveynlerin tutarsız tutumları
- Yemek yeme sırasında yaşanan münakaşalar
- Evde sürekli çocuğun az yediği konusunun konuşulması
- Çocuğun başkası tarafından beslenmesi
- Yaşıtlarıyla karşılaştırılması
- Hastalık:
- Çocuklarda iştahsızlık görülmesi genellikle duruma eşlik eden başka bir hastalıkla ilişkilidir. Özellikle grip, soğuk algınlığı, enfeksiyonlar gibi hastalıklar çocuklarda iştahsızlık görülmesine neden olabilir.
- Stres:
- Stresli olmak yalnızca yetişkinlere özgü bir durum değildir. Çocuklar da okula başlama, taşınma, boşanma, sınav döneminde olma gibi durumlarda yoğun stres yaşayabilirler. Bu stresli durumlar, çocukların iştahsızlık yaşamasında etkili olabilir.
- Yeme alışkanlıkları:
- Bir beslenme düzeninin olmaması ve sağlıksız gıdalar tüketmek iştahsızlığı tetikleyebilir. Çok fazla atıştırmalık veya şekerli yiyecek tüketmek, yemek saatlerine uymamak çocuklarda iştahsızlık nedenleri arasında olabilir.
Çocuklarda İştahsızlık Nasıl Giderilir?
Hem ebeveyn hem çocuk iştahsızlık durumundan olumsuz etkilenmektedir. Bu durum ebeveyn ve çocuğun sosyalleşmekten uzaklaşması, baskı sonrası çocuğun yeni besinleri denemekten kaçınması, bazı besinlere aşırı ilgi duyarken bazılarından uzak durması (yemek seçme), yemeği reddetmesi, besinleri ağızda bekletme ve besinleri geri çıkarması gibi sorunları beraberinde getirmektedir.
Hangi ebeveyn çocuğu için özenle hazırladığı yiyecekleri çocuğunun severek tüketmesini istemez ki? Peki iştahsız çocukların yemek yemesini nasıl sağlayabiliriz? Çocuklarda iştah açmak için ne yapılmalı?
Çocukların ek gıdaya geçtiği ve bunu takip eden dönemlerde, hazırlanan gıdanın miktar olarak fazla olması ve besinin bitirilmesi için gösterilen yoğun çaba ve baskı yaygın bir durumdur. Anca küçük tadım tabakları şeklinde hazırlanan yiyecekler çocuk için daha ilgi çekici ve caziptir.
Bu noktada, zorlayarak ve çocuğun ihtiyacından fazla besini tüketmesi alışkanlığından vazgeçilmesi faydalı olacaktır. Küçük yaşlarda çocuğun kendi becerilerini kullanarak yeme işlevini yerine getirebilmesi de ayrıca desteklenmelidir.
Yemek Yemede Örnek Olmak
Çocuklar, bilindiği üzere söylenenlerden ziyade gözlemledikleri tutum ve davranışları benimser. Tat ve besin tercihlerini de büyük ölçüde anne-babalarına göre yapacaklardır. Bu nedenle besin seçen anne-babanın çocuğu da aynı tavra bürünebileceği için çocuk ve yaşadığı ailenin durum değerlendirmesinin yapılması uygun olacaktır.
Ailenin sevdiği yemekler çocukların yemeğe olan merak ve ilgisini arttıracaktır. Çocuğun az yemesi ve yemeğe isteksiz olması tüm ailenin odağında ise yemek yemek zevk yerine strese dönüşebilir. Bu durum çocuğu yemekten uzaklaştırdığı gibi çocuk üzerinde baskıya, çaresizliğe, moral bozukluğuna sebep olabilir.
Çocukla Çatışmaya Girmemek
Her çocuğun kendine özgü yapısı ve damak tadı olduğu unutulmamalıdır. Çocuklar arasında yapılan kıyaslamalar oldukça zedeleyicidir. Boyu, kilosu, yediği yemek miktarı gibi çocuğa özel durumların kıyaslanması iştahsız çocuklar üzerinde baskıya sebep olmaktadır.
Bu hem çocuk için yemeye karşı direnç oluşturacak hem de özgüveninin sarsılmasına neden olacaktır. Yemek yeme alışkanlığı ile ilgili çocuğa yöneltilen öfke, başkalarının yanındayken de söz konusu olabilir. Bu nedenle, yemek yeme konusunda ebeveyn ve çocuk arasındaki bu çatışma sosyalleşmekten kaçınmaya sebep olabilir. Böyle durumlarda bir uzmandan destek alınması faydalı olacaktır.
Çocuğun kararlarına saygı duyulması, sevmediği gıdaları sevdiği gıdalarla uygun bir şekilde karıştırıp tatlandırarak yemesinin sağlanması, sevdiği tek bir gıdaya yönlendirilmemesi uygun olacaktır. Benzer bir şekilde ısrarcı olmamak iştahsızlık sorununda dikkat edilmesi gereken bir ebeveyn tutumudur. Çocuğunuzun yemek yemeyi reddettiği zamanlarda sabırlı olmakta ve üzerinden belirli bir süre geçmesini beklemekte de fayda vardır.
Sabit Yemek Saatleri
Yemek saatlerinin düzenli olması, yemek yemenin bir görev olarak düşünülmemesi, renkli tabaklar ve farklı sunumlarla yemek yemenin eğlenceli hale getirilmesi, abur cubur gibi atıştırmalıkların yemek öncesi verilmemesinin faydalı olacağı beslenme ve diyetetik uzmanları tarafından vurgulanmaktadır.
Besinleri ceza ya da ödül olarak sunmak uygun bir yaklaşım değildir. Çocuk yemek yediği için ödüllendirildiğinde her yemek sonrası ödül beklemeye alışacaktır. Yemek yemediği zaman ceza alacağını düşündüğünde ise yemek yemek onu zora sokan bir deneyim haline gelecektir. Bu durum zaman içerisinde iştah kaybına neden olabilir. Çocuğa yemek yemenin fizyolojik bir ihtiyaç olduğu uygun bir dille anlatılabilir.
Ailece Tüketilen Öğünlerin Çocuklar Üzerindeki Olumlu Etkisi
Yemek, fizyolojik bir ihtiyaç olmanın ötesinde bütün aile fertlerini bir arada tutan özel anlara aracılık eder. Ailece yenen keyifli yemekler ve bu yemeklerde paylaşılanlar yıllar boyu tebessümle hatırlanır. Çocuğun zihninde böyle anlar oluşturmak ve yıllar boyu bu anları hatırlamasını sağlamak; neşeli bir yemek ortamı sunma, kendi yemeğini yemesini sağlama ve yemeğin stressiz geçmesi ile mümkün olur.
Yeme isteği olmayan iştahsız çocuklar için de ailecek oturulan sofranın olumlu katkıları unutulmamalı, öğünleri hep birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.
Öyle ki Larson ve meslektaşlarının çalışmasında ve daha birçok çalışmada vurgulandığı gibi, yemeği birlikte yemenin çocuklar için aşağıdaki konularda çok güçlü olumlu sonuçları vardır:1
- Olumlu akademik sonuçlar
- Riskli davranışlardan kaçınma
- Kültürel anlamda sosyalleşme
- Sosyo-duygusal gelişim
- Beslenme anlamında
Özellikle gün içinde yaşanılanların paylaşıldığı akşam yemekleri, çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini hatrı sayılır düzeyde olumlu yönde etkilemektedir.
Açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin, büyüme hormonu reseptörünü aktive eden bir hormondur2. Diğer bir deyişle, açlık hormonu büyüme hormonu için oldukça önemlidir. Araştırmalar gösteriyor ki çocukların aç kalması sanıldığı kadar kaçınılması gereken bir durum olmamakla birlikte büyümeyi etkileyen bir tarafı da mevcut.
Buradan hareketle çocuğun aç olduğunda haber vermesini sağlamak ve henüz acıkmadan yemesi için zorlamamak gerektiği sonuca varmak mümkün. Ne zaman ve ne kadar yiyeceklerine çocuklar adına karar vermek yerine onları kendi fizyolojik ihtiyaçlarına duyarlı hale getirmek esas mesele gibi görünüyor.
Çocukların Yemek Planlaması
Her çocuğun yemek planlamasında günlük kalori ihtiyacının yanı sıra makrobesin adı verilen protein, karbonhidrat ve yağ dağılımlarının da hesaba katılması gerekir. Bu oranlar yeterli çeşitlilikte sağlandığı ve vitamin/mineral gibi mikrobesinlerle desteklendiği sürece çocuğunuz sağlıklı beslenecektir.
Bazı yiyeceklerin diğerlerine göre daha çok tercih ediliyor olması çocuğun yemek yeme sürecini desteklerken yardımcı olacaktır. Bu nedenle deneme yanılma yöntemiyle çocuklarımıza farklı yemekler sunmak ve geribildirimleri üzerinden onları da yemek yapma sürecine dahil ederek değişiklikler yapmak onların eğlenirken beslenmelerine katkı sağlayacaktır.
Kaynakça
- Larson, R. W., Branscomb, K. R., & Wiley, A. R. (2006). Forms and functions of family mealtimes: Multidisciplinary perspectives. New directions for child and adolescent development, 2006(111), 1-15.
- Pradhan, G., Samson, S. L., & Sun, Y. (2013). Ghrelin: much more than a hunger hormone. Current opinion in clinical nutrition and metabolic care, 16(6), 619.