Beyin Belirsizlik Durumuna Nasıl Tepki Verir?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Beynimiz, belirsizliği azaltmaya yönelik bir çalışma prensibine sahiptir çünkü bilinmezlik, hayatta kalma tehditleri içerir. Etrafımız hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, doğru tahminler yapmamıza ve geleceğimizi şekillendirmemize olanak tanır. Bilgi eksiklikleri ise tehlike hissine neden olabilir. Yine de insan beyni, belirsizlikle başa çıkma yeteneğine sahiptir. Peki beynimiz belirsizlik durumuna nasıl tepki verir?

Belirsizlik Nedir?

Belirsizlik, olayların gerçekleşme olasılığının bilinmediği durumu ifade eder1. Günlük hayatımızdan tutun da büyük ölçekte iktisat ve finans alanlarını da kapsayacak denli önemli bir konu olarak yerini alan belirsizlik, davranış bilimleri alanında teorik ve pratik birçok araştırmaya konu olmuştur.

Kişilerde birçok tepkiye yol açabilen belirsizlik, kimi zaman kişinin kontrol hissini zorlayabilir ve insanlar genellikle geleceği bilmeme durumlarına karşı belirli bir rahatsızlık hissi yaşarlar bu nedenle kontrol hissinin zorlanması kişide stres, endişe veya huzursuzluk gibi duygusal tepkilere neden olabilir.

Belirsizlik İntoleransı

Kişinin belirgin, önemli veya yeterli bilgi eksikliğinden kaynaklanan ve belirsizlik algısı tarafından sürdürülen, tetiklenen olumsuz tepkiyi dayanma kapasitesizliğine “belirsizlik intoleransı” denir2. Belirsizlik, yaşamın bir gerçeği olup, birçok durumda tamamen kaçınılamazdır. Bu nedenle, bireyler arasındaki belirsizlik toleransı farklılık gösterebilir.

Belirsizlik intoleransı, psikolojik bir kavram olup, kişinin belirsizlikle karşılaştığındaki duygusal tepkilerini ve zihinsel süreçlerini içerir. Belirsizlikle başa çıkma becerisi, kişinin duygusal zekası ve dayanıklılığı ile ilişkilidir. Bazı insanlar belirsizlikle daha rahat baş ederken, diğerleri bu tür durumlar karşısında daha fazla stres yaşayabilirler.

Psikologlar, belirsizlikle başa çıkma stratejileri geliştirme, olumsuz duygusal tepkileri azaltma ve kişinin bu konuda daha esnek olma yeteneğini artırma konularında destek sağlayabilirler. Belirsizlikle başa çıkma, kişinin yaşamındaki değişimlere ve belirsizliklere adaptasyonunu etkileyen önemli bir psikolojik süreçtir.

Bilinmeyenin Korkusu

Kişinin bilinç seviyesinin herhangi bir düzeyinde veya işleme noktasında algılanan bilgi eksikliği tarafından tetiklenen korkuyu deneyimleme eğilimine “bilinmeyenin korkusu” denir. Bilinmeyenin korkusu, diğer tüm korkulara yol açan temel bir korku olarak teorize (teoretize) edilmiştir. Bu korku evrimsel bir perspektiften anlamlıdır, ancak modern dünyada gereksiz yere rahatsızlık verici olabilir3.

Belirsizlik ve bilinmeyen arasındaki ilişki, insanların gelecekteki belirsiz veya anlaşılamayan durumlar karşısında duydukları korkuyu ifade eder. Belirsizlik, kontrol eksikliği ve potansiyel risklerle bağlantılıdır, bu da endişe ve stres yaratabilir. Bilinmeyen, genellikle insanların rahatsızlık hissettiği durumları temsil eder.

Beyin Belirsizliği Nasıl Algılar?

Beyin, durumlar karşısında risk değerlendirmesi yapar ve potansiyel tehlikeleri önceden tahmin etme çabası içinde olur. Belirsizlik, genellikle gelecekteki olayların tahmin edilemez olduğu veya bilgi eksikliği durumlarını içerir ve beyin, çevresel koşullara uyum sağlama ve günlük yaşamda karşılaşılan belirsiz durumları anlama yeteneğine sahiptir4.

Belirsizliği algılamada duyusal bilgi işleme önemli bir rol oynar. Duyu organları aracılığıyla alınan bilgiler, beyin tarafından analiz edilir ve yorumlanır. Ayrıca, önceki deneyimler ve hatıralar da belirsizlikle başa çıkma sürecinde kullanılır. Beyin, daha önce benzer durumlarla karşılaşıldığında bu deneyimleri referans alarak gelecekteki belirsizlikleri değerlendirir. Bu sayede, belirsiz durumlarla karşılaşıldığında beyin, dikkat odakları ve bilgi işleme mekanizmalarını kullanarak etkili bir şekilde tepki verir ve çevreye uyum sağlar.

Belirsizlik durumunda, esnek düşünme yeteneği, planları adapte etme ve değişen koşullara uyum sağlama becerisi önem taşımaktadır. Ayrıca, duyusal algı ve duygusal tepkilerin birleşimi, bireyin çevresindeki belirsizlikleri anlamasını sağlar5.

Belirsizlik Durumunda Beyin Bilgileri Nasıl İşler?

MIT McGovern Beyin Araştırmaları Enstitüsü'ndeki nörologlar belirsizlik koşullarında karar verme sürecini yönlendiren ana beyin devrelerine odaklandıklarında, belirsiz duyusal ipuçlarını nasıl yorumladığını incelediler ve beynin güvenilmez bilgiyi kullanmasını engelleyen nöronları olduğunu buldular7. Özellikle çelişkili ses ipuçları sunulduğunda aktif olan bir hücre alt kümesi olan bu nöronlar, güvenilmez bilgi üzerinde beyin hareketini durduran inhibe edici özelliktedirler.

Araştırmacılar, bu devrelerin şizofreni hastalarında bozulup bozulmadığını anlamak için ileriki çalışmalara odaklanacaklarını belirtiyorlar.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, mediodorsal talamus adlı beyin bölgesinin belirsiz bilgiyi işlemede önemli bir rol oynadığı belirlenmiştir ve sağlıklı beyinlerde belirsiz durumlarla başa çıkarken, şizofreni spektrum bozukluğuna sahip bireylerde diğerlerine göre daha az aktiftir.

Prefrontal korteks, görev tamamlandığında devreye girerken, mediodorsal talamus sadece belirsiz sinyallerle karşılaşıldığında aktif olmaktadır.

Belirsizlik ve Bilişsel Fonksiyonlar

Wisconsin–Madison Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışma, belirsizliğin rutin eylemleri yöneten birçok otomatik bilişsel süreci bozduğunu gösteriyor 4. Öte yandan nörobiyolojisi tam anlaşılamamış olsa da Columbia Üniversitesi Zuckerman Enstitüsü'nde Dr. Jacqueline Gottlieb ve ekibi tarafından yapılan primatlarda yapılan araştırmalar, belirsizliğin beyin aktivitesinde büyük değişikliklere yol açtığını ortaya koyuyor6.

Belirsizlik arttıkça, bireylerin zihinsel çabaları ve bilişsel yükü artar. Bu durum, belirsiz durumları anlamak ve başa çıkmak için daha fazla zihinsel çaba sarfetmelerine neden olur. Öğrenme süreçlerini etkiler ve öğrenme ortamlarını planlarken önemli bir faktördür.

Bilişsel Yük Nedir?

Kişinin zihinsel kaynaklarını belirli bir görevi yerine getirirken kullanma derecesini ifade eden ve bilgi işleme kapasitesi ve zihinsel çabalara dayalı bir kavramdır. Bireyin bir görevi ne kadar etkili bir şekilde yerine getirebildiğini etkileyebilir. Bilişsel yük, üç temel türde incelenebilir; ilkel bilişsel yük, çekirdek bilişsel yük ve ikincil bilişsel yük.

1. İlkel Bilişsel Yük (Intrinsic Cognitive Load)

Görevin doğasından kaynaklanan, görevin karmaşıklığına ve gerektirdiği bilişsel çabaya bağlı olan temel bilişsel yüktür. Bu, bir görevin karmaşıklığı arttıkça doğal olarak artar.

2. Çekirdek Bilişsel Yük (Germane Cognitive Load)

Bireyin öğrenme sürecine odaklanan ve bilgiyi anlama, öğrenme ve hatırlama çabalarını içeren yük. Bu, bireyin yeni bilgileri anlamaya çalışırken harcadığı zihinsel çabayı ifade eder.

3. İkincil Bilişsel Yük (Extraneous Cognitive Load)

Görevin sunumu veya organizasyonu gibi dışsal faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan ve öğrenmeyi zorlaştırabilecek ek yüktür. Öğrenme sürecini bozan gereksiz veya rahatsız edici unsurları içerir.

beyin ve belirsizlikleri bir yük gibi taşıdığı görsel

Yüksek bir bilişsel yük, birçok çalışma belleği kaynağını kullandığımız anlamına gelir. Belirsiz durumlar, ek çalışma belleği kaynakları kullanmamıza neden olabilir. Turku Üniversitesi'nde bir araştırmacı olan Samuli Laato'nun ifadesiyle: "Belirsizlik her zaman bilişsel yükü artırır. Sağlık tehdidi, işsizlik korkusu ve tüketici pazarının bozulma korkusu gibi stres faktörleri, hepsi bilişsel yükü artırır."

Belirsizlik, genellikle ikincil bilişsel yükü artırır. Bu, asıl görevle ilgili olmayan dışsal faktörlerden kaynaklanan ek yükü ifade eder. Belirsiz durumlar, eksik veya belirsiz bilgi içerdiğinde dikkati dağıtabilir, bu da ikincil bilişsel yükü artırabilir.

Hafıza/Bellek ve Belirsizlik

Hafıza, geçmiş deneyimlerin depolandığı, saklandığı ve geri çağrıldığı zihinsel bir süreçtir. Belirsiz durumlar hafızayı olumsuz yönde etkileyebilir5.

Belirsizlik, çalışma belleğimizi etkiler çünkü bu bellek, geçici bilgilerin kaydedildiği bir zihinsel alandır. Bu, özellikle dikkatle bağlantılıdır; örneğin bir cümle yazarken birden fazla fikri hatırlamamıza yardımcı olur. Ancak çalışma belleğinin sınırlı kapasitesi ve yüksek bilişsel yük, önemli bilgileri hatırlamayı ve yaratıcı düşünmeyi zorlaştırır.

  • Belirsizlik, dikkati azaltarak ve çalışma belleği kaynaklarını aşırı kullanarak, genellikle belirsizlikten kaynaklanan endişe ve kaygıya yol açar.
  • Belirsiz durumlar genellikle bilgi tutarsızlıklarına yol açabilir. Farklı bilgiler arasındaki çelişkiler, bireyin bilgiyi doğru bir şekilde hatırlamasını ve kullanmasını zorlaştırabilir.
  • Belirsizlik, bir durumun veya bilginin net olmaması ya da eksik olması nedeniyle hafızanın tam olarak geri çağrılmasını zorlaştırabilir. Birey, belirsiz bir durumla ilişkili bilgileri hatırlamakta zorlanabilir.
  • Belirsizlik, stresi artırabilir ve dikkat dağınıklığına neden olabilir. Bu durumlar, bilgiyi etkili bir şekilde işlemeyi ve hatırlamayı güçleştirebilir.

Belirsizlik ve Stres

Belirsizlik stresin nedenlerinden biridir. Rahatlık durumumuzu etkileyebilecek herhangi bir etmen, bizi stres altına sokabilir. Belirsizlik, gelecekle ilgili bilgi eksikliği ve kontrol hissi kaybına neden olabilir, bu da stresi artırabilir.

Belirsizlik durumunda, beyin, geçmiş deneyimlerden ve güvenilir bilgilerden yararlanarak mevcut durumu değerlendirir ve çözüm arar. Güvenilir bilgiler, bireye stabilite ve doğru değerlendirme imkânı sağlar, stresle başa çıkmayı kolaylaştırır.

Beynin güvenilir bilgiyi işleyişi hakkındaki bulgular7, şizofreni ve benzeri durumlar için tedaviler geliştirmeye yardımcı olabilir. Bu durumların belirtileri, etkilenen bireylerin belirsizliği etkili bir şekilde ölçememelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Beynin Belirsizliğe Tepkisi

İnsanlar belirsizliğe güçlü bir şekilde tepki gösterirler. Hayatta kalmamızı sağlamak için potansiyel tehditlere aşırı duyarlıyızdır ve belirsizlik meydana geldiğinde yüksek endişe durumu beynimizde çatışma yaratır. Basitçe söylemek gerekirse, belirsizlik durumunda, beynimiz enerjisini belirsizliği çözmeye yönlendirdiğinden bu durum diğer bilişsel fonksiyonların aleyhine olmaktadır5.

Belirsizlik durumunda dikkatimiz etkilenir. Tehdit hissi, odaklanma yeteneğimizi zayıflatır ve gelecek hakkında belirsizlik hissettiğimizde, şüphe zihnimizi ele geçirir ve başka bir şey düşünmeyi zorlaştırır. Zihnimiz ve dikkatimiz dağılmıştır.

Belirsizliğe Karşı Stratejiler

Beyin belirsiz durumları anlama, değerlendirme ve bu durumlarla başa çıkma yeteneğini güçlendirmeye yönelik stratejilere başvurabilir5. Beyin, mevcut bilgileri değerlendirerek, önceki deneyimlerden ve öğrenilmiş bilgilerden yararlanarak belirsiz durumu anlamaya çalışır. Bu, geçmişte benzer durumlarla karşılaşıldığında öğrenilen bilgileri kullanma yeteneğini içerir ve beyin olası senaryoları düşünerek belirsizliği azaltmaya, farklı olasılıkları göz önünde bulundurarak, gelecekteki olayları tahmin etmeye çalışır ve bu senaryolar üzerinde hazırlıklı olma stratejisini kullanır.

belirsizlikle karşılaşan beyin ve geçmiş tecrübelere yöneldiği görsel

Belirsizlikle karşılaşıldığında beyin, olası riskleri değerlendirir. Farklı seçenekleri değerlendirerek, riskleri minimize etmeye ve olumsuz sonuçları en aza indirmeye çalışır ve duygusal regülasyon stratejilerini kullanarak stresi azaltmaya çalışabilir. Farkındalık, rasyonel düşünme ve olumlu yönelim gibi yöntemlerle duygusal tepkileri dengeleme çabasını içerir. Beynin değişen koşullara hızlı bir şekilde adapte olma ve yeni bilgileri entegre etme yeteneği bu stratejileri uygulayabilmek adına önemlidir.

Belirsizliğin ağır yükü karşı konulmaz değildir. Düşünme araçlarını kullanarak, zihnimiz üzerindeki belirsizliğin yükünü biraz hafifletebilir ve dikkatimizi kontrol altına alabilir, çalışma belleği kaynaklarımızı serbest bırakabilir ve nihayetinde belirsizlik dönemlerinde daha net düşünebilir hale geliriz.

Düşünme Araçları Nelerdir?

Belirsizlikle başa çıkma süreci, bireyin ikincil bilişsel yükü azaltma çabalarını içerir. Düşünme araçları, belirsizlikle başa çıkmak için kullanılan zihinsel araçlardır. Senaryo planlaması, karar ağaçları, mantıksal çerçeveleme ve yaratıcı düşünme gibi araçlar belirsiz durumları analiz etmek ve çözmek için etkilidir. Bu araçlar, gelecekteki olası senaryoları öngörmek, karar süreçlerini yönlendirmek ve alternatif çözüm yollarını keşfetmek amacıyla kullanılır.

Metakognisyon Nedir? Belirsizlik ve Metakognisyon

Metakognisyon, bireyin kendi düşünme süreçlerini anlama, yönetme ve düzenleme yeteneğini ifade eder. Bu farkındalık, öğrenme süreçlerinde etkili bir rol oynar ve düşünme stratejileri, bilgiye erişim, hafıza yönetimi gibi becerileri de içerir. Metakognisyon, bireyin öğrenme ve düşünme süreçlerini bilinçli bir şekilde yönlendirmesine ve geliştirmesine yardımcı olur5.

Metakognitif stratejiler, düşünmeyi geliştirmemize ve bilinmeyenden kaynaklanan kaygıyı yönetmemize yardımcı olabilir. Çalışmalara göre, belirsizliğe tepki vermek kaynak kullanımına bağlıdır ve metakognitif stratejiler belirsizliğin etkisini azaltmamıza yardımcı olabilir.

Kapatırken

Beynimiz, belirsizliği azaltmaya yönelik bir programlamaya sahiptir. Bilinmeyen, hayatta kalma riski taşıyan tehlikelerle özdeşleşir. Bilgi düzeyimiz arttıkça, daha doğru tahminler yapabilir ve geleceğimizi şekillendirme yeteneğimizi geliştirebiliriz. Bilgi eksikliklerini hissettiğimizde, önümüzdeki yolun daha riskli olduğunu hissedebiliriz. Metakognisyon, kaygıyı azaltmada, çalışma belleği kaynaklarını serbest bırakmada ve bilinmeyen ortamlarda daha iyi kararlar almada bize önemli bir destek sağlayabilir.

Kaynakça

  1. Okay, E. (2023). Belirsizlik. Tübitak, 4(1966), 2013.
  2. Belge, J. (2019). Bir grup yetişkinde depresif semptomlar, anksiyete semptomları ve belirsizliğe tahammülsüzlük arasındaki ilişkinin belirlenmesi (Master's thesis, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  3. Carleton, R. N. (2016). Journal of Anxiety Disorders Fear of the unknown : One fear to rule them all ? Journal of Anxiety Disorders, 41, 5–21. https://doi.org/10.1016/j.janxdis.2016.03.011
  4. Grupe, D. W., & Nitschke, J. B. (2014). Uncertainty and Anticipation in Anxiety. NIH Public Access, 14(7), 488–501. https://doi.org/10.1038/nrn3524.Uncertainty
  5. Coutinho, M. V. C., Redford, J. S., Church, B. A., Zakrzewski, A. C., Couchman, J. J., & Smith, J. D. (2015). The interplay between uncertainty monitoring and working memory : Can metacognition become automatic ? 990–1006. https://doi.org/10.3758/s13421-015-0527-1
  6. Taghizadeh, B., Foley, N. C., Karimimehr, S., Cohanpour, M., Semework, M., Sheth, S. A., Lashgari, R., & Gottlieb, J. (2020). Reward uncertainty asymmetrically affects information transmission within the monkey fronto-parietal network. Communications Biology. https://doi.org/10.1038/s42003-020-01320-6
  7. Mukherjee, A., Lam, N. H., Wimmer, R. D., & Halassa, M. M. (2021). Thalamic circuits for independent control of prefrontal signal and noise. 600(December). https://doi.org/10.1038/s41586-021-04056-3
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.
-->