Neden Ağlarız? Ağlamanın Faydaları ve Zararları Nelerdir? Aşırı Ağlamanın Sebepleri ve İyi Hissetme Süreci

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Neden Ağlarız?

Çoğu hayvan yoğun fiziksel acı hissettiğinde ağlar. İnsanlar ise fiziksel acının yanı sıra duygusal acı yaşadıklarında da “gözyaşı” adı verilen sıvıyı akıtma özelliğine sahiptir ve bu da diğer hayvanlardan bizi ayrıştıran bir özelliktir. İnsanlarda farklı işlevleri olan üç farklı gözyaşı türü vardır.

Bazal gözyaşları gözleri korumak, beslemek ve kayganlaştırmaktan sorumluyken refleks gözyaşları gözleri tahriş edici maddelerden korumak için önemli miktarda üretilir.

Duygusal gözyaşları ise bireylerin duygusal durumlarını ifade etmeleri için bir yol olarak hizmet eder. Duygusal ağlamanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte stresi azaltmak, empatiyi teşvik etmek ve hormon seviyelerini dengelemek gibi çeşitli faydaları olduğuna inanılmaktadır.

Tel Aviv Üniversitesi'nde ağlamanın evrimsel kökenlerini araştıran Profesör Oren Hasson’a göre, gözyaşları esas olarak savunmasızlığın bir göstergesi olarak hizmet ediyor. Yani başkalarının önünde duygusal olarak çaresiz hissettiğimizde gözyaşı kanallarımız aktif hale geliyor ve ağlıyoruz.

Ağlamak, insanların fiziksel acıyla baş etmesinin en yaygın yollarından biridir. Ağlamanın ağrıyı hafifletmeye yardımcı olmasının birkaç nedeni vardır. Birincisi, ağlamak doğal ağrı kesiciler olan endorfinlerin salınmasına neden olur.

İkincisi, ağlamak ağrının artmasında etkili olabilen stresi azalmasını destekler. Ağlamak, kontrolsüz bir şekilde gerçekleşmediği takdirde sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabilecek stres hormonlarından biri olan kortizol seviyesinin düşürülmesine yardımcı olur. Bu nedenle ağlamak, stresle mücadele etmek ve zor durumlarla başa çıkmak için sağlıklı bir yöntemdir.

Son olarak, ağlamak sosyal bağlantıların güçlendirilmesini sağlıyor olabilir. Ağlayan birine karşı duyulan empati ve ona yardım etmek için hazır olma, diğer insanlarla bağ kurmanın ve ilişkilerin güçlenmesinin daha olası kılar.

Gülerken Neden Ağlarız?

yoğun duygularla gülmekten ağlayan bir kişi çizimi

Bir araştırma, gülerken ya da mutluluk anlarında ağlamanın yoğun duyguların düzenlenmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. Çalışma sırasında katılımcılara sevimli bebeklerin ya da kocası savaştan döndüğünde sevinç gözyaşları döken bir kadının resimleri gösterilmiş ve bu kişilerin tepkileri kaydedilmiştir.

Sonuç olarak sevinçli olaylar yaşarken yoğun duygularını ağlayarak ifade eden bireylerin duygularını daha etkili bir şekilde yönetebildikleri fark edilmiştir.

Üzülünce Neden Ağlarız?

Ağlamak, stresi azaltmanın yanı sıra duygusal acıyı da hafifletebilir. Ağladığımızda bastırılmış ve bunaltıcı olabilecek duygularımızı serbest bırakırız. Ağlamak, zor duyguları işlememize ve zorlu bir duygusal deneyimin içinden geçmemize izin veren katartik bir eylem olabilir.

Üzüntülü durumlarda “gülmek” eğilimimizin altında yatan denetim mekanizması da uzmanlar tarafından inceleniyor. Yoğun yaşanan duygular insanları normalden daha farklı şekilde davranmaya itebilir. Bu şiddetli duyguları yaşarken pozitif tepkilerin ortaya çıkması kişilerin daha iyi sonuçlara varmasını sağlayabilir. Bu da bir denge ortaya koyarak duygularımızı daha iyi yönetmemizi sağlar.

Ağlamanın 5 Faydası

1. Vücudu Arındırır

Ağlamak, özellikle duygusal gözyaşları döktüğümüzde vücudumuzdaki toksinleri ve stres hormonlarını dışarı atmaya yardımcı olabilir. Duygusal gözyaşları, gözlerimizi tahriş edici maddelerden korumak veya onları kayganlaştırmak için üretilen refleks veya sürekli gözyaşlarından daha fazla protein ve kimyasal içerir. Duygusal gözyaşları dökerek duygusal stres nedeniyle biriken kortizol ve diğer toksinlerin seviyelerini azaltabiliriz.

2. Kendini Yatıştırmaya Yardımcı Olur

Ağlamak sakinleşmemize ve olumsuz duygularla baş etmemize de yardımcı olabilir. Ağlamak, dinlenme ve sindirimden sorumlu olan parasempatik sinir sistemini aktive eder. Parasempatik sinir sistem, kalp atış hızımızı, kan basıncımızı ve solunum hızımızı düşürebilir ve rahatlamamıza yardımcı olabilir.

Ağlamak ayrıca bağlanmayı ve güveni destekleyen, kendimizi daha bağlı ve desteklenmiş hissetmemizi sağlayan hormon olan oksitosini de salgılar.

3. Bağışıklığı Güçlendirir

Daha önce de belirtildiği gibi gözyaşları vücudumuzdaki toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve bu da daha güçlü bir bağışıklık sistemine yol açabilir. Ağlamanın beyaz kan hücrelerinin üretimini uyardığı ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olduğu da bulunmuştur.

4. Uyumaya Yardımcı Olur

Uygun ve sağlıklı bir biçimde gerçekleştirildiğinde ağlamanın uykuya olumlu katkıları olabilir. Mesela ağlamak stresi hafifletmeye, kan basıncını azaltmaya, mutluluk hormonları salgılamaya ve ruh halini düzeltmeye destek olabilir. Ağlamak, geceleri bizi uykusuz bırakabilecek duygusal anlaşmazlıkları veya problemleri çözmede de faydalı olabilir.

5. Sosyal Desteği Arttırır

Her insan yardıma ihtiyacı olduğunda bunu ifade edemez. Bu durumlarda ağlamak yardım veya rahatlama ihtiyacımızı işaret ederek sosyal bir işleve de hizmet edebilir. Ağlamak arkadaşlarımızda, ailemizde ve hatta yabancılarda empati, sempati ve şefkat uyandırabilir.

Ayrıca savunmasızlığımızı ve özgünlüğümüzü göstererek ilişkilerimizi güçlendirebilir. Ağlamak, duygularımızı paylaşmamıza ve destek almamıza izin vererek keder, kayıp veya travma ile başa çıkmamıza yardımcı olur.

Aşırı Ağlamak

Ağlamak doğal ve faydalı olsa da, birçok insan davranışı gibi aşırıya kaçtığında çeşitli psikolojik ve fiziksel zararları mevcuttur. Eğer ağlama davranışınız kontrolünüz dışında, sıklıkla ve yoğun olarak gerçekleşiyor ise psikolojik desteğe başvurmanızı önerilir.

Aşırı Ağlamanın Fiziksel Zararları Nelerdir?

Aşırı ağlama, vücudun sıvı dengesini bozabilir ve dehidrasyona neden olabilir. Gözyaşlarındaki tuz, cildin nemini kaybetmesine ve kurumasına sebep olur. Ayrıca gözyaşlarını silmek için kullandığımız peçete veya mendil, cilt bariyerini zedeleyebilir ve tahrişe yol açabilir.

Aşırı ağlama, gözlerde de olumsuz etkiler yaratır. Gözlerde kızarıklık, şişlik, yanma ve kaşıntı gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca göz tansiyonunu yükseltebilir ve göz sağlığını tehlikeye atabilir.

Aşırı ağlama, baş ağrısı ve migrene de neden olabilir. Ağlarken beyne giden kan miktarı artar ve beyin damarları genişler. Bu da başta baskı ve ağrı hissi yaratır.

ağlayan bir insan çizimi

Aşırı Ağlamanın Psikolojik Zararları Nelerdir?

Aşırı ağlama, depresyonun hem bir belirtisi hem de bir tetikleyicisi olabilir. Depresyonda olan kişiler sürekli mutsuzluk, suçluluk, değersizlik ve umutsuzluk gibi duygular yaşarlar. Bu duygular da kişiyi daha fazla ağlamaya iter. Bu kısır döngüden kurtulmak için profesyonel yardım almak gerekir.

Ağlamanın fazla olması kişinin özgüvenini de zedeler. Kişi kendini güçsüz, çaresiz ve yetersiz hisseder. Başkalarının kendisine acıdığını veya küçümsediğini düşünebilir ve bu da sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.

Aşırı ağlama stresi de artırabilir. Kişi sorunlarını çözmek yerine kaçmak ister. Sorumluluklarını yerine getiremez ve hayattan zevk alamaz hale gelir.

Aşırı Ağlama Nasıl Önlenir?

Ağlamayı önlemek için ilk adım ağlamanın sebebini anlamaktır. Eğer fiziksel veya psikolojik bir sorun ağlamaya neden oluyorsa bunun için yardım almak gerekir. Aşırı ağlama ile ilgili bir şikâyete sahipseniz Hiwell Online Terapi ve Danışmanlık hizmetine başvurabilirsiniz.

Psikologlar genellikle kişinin duygularını daha iyi anlaması ve kaygılarını azaltması için davranışçı terapi, bilişsel davranışçı terapi veya psikodinamik terapi kullanırlar. Psikolojik destek aynı zamanda kişinin ağlama eylemine nasıl yaklaştığını da etkileyebilir.

Bazen kişiler ağlama eylemini inkâr ederler veya bastırmaya çalışırlar. Bu durumda ağlama isteği ve stres seviyesi artar ve kaçınılmaz olarak daha şiddetli ağlama nöbetleri yaşanır. Bunun yerine kişinin ağlama eylemini kabul etmesi ve kendini ifade etmesine izin vermesi daha faydalıdır.

Aşırı Ağlamada Psikososyal Destek

Psikososyal destek bireylerin, ailelerin ve toplulukların hem psikolojik hem de sosyal ihtiyaçlarına hitap eden eylemleri ifade eder. İnsanların destekleyici ilişkilere, ağlara ve kaynaklara erişimleri varsa zorluklarla daha iyi baş edebilecekleri ve daha hızlı toparlanabilecekleri fikrine dayanmaktadır.

Psikososyal destek aynı zamanda fiziksel, duygusal ve sosyal gelişim de dahil olmak üzere bütüncül çocuk ve ergen gelişimini desteklemeye yardımcı olabilir.

Psikososyal Desteğin İki Boyutu

“Psikososyal” teriminin psikolojik boyutu içsel, duygusal ve düşünce süreçleri, hisler ve tepkileri içerirken sosyal boyutu ilişkiler, aile ve topluluk ağı, sosyal değerler ve kültürel uygulamaları içerir.

Psikososyal destek bireylerin, ailelerin ve toplulukların bağımsızlıklarına, onurlarına ve baş etme mekanizmalarına saygı duyarak dayanıklılığı artırmayı amaçlar. Ayrıca bir kriz veya travmatik bir olaydan sonra sosyal uyumun ve altyapının restorasyonunu da teşvik eder.

Psikososyal destek hem önleyici hem de bir çözüm olabilir. Psikolojik sorunları geliştirme riskini azalttığında önleyicidir. Bireylerin ve toplumların, krizlerin şok ve etkilerinden kaynaklanabilecek psikososyal sorunların üstesinden gelmelerine ve bunlarla baş etmelerine yardımcı olduğu zaman çözüm olabilir. Psikososyal desteğin bu iki yönü, yeni zorluklar veya diğer zor yaşam koşulları karşısında dayanıklılığın artmasına katkıda bulunur.

Psikososyal Destek ve Ağlama Arasındaki İlişki Nedir?

Psikososyal destek, insanların ihtiyaç duyduklarında ağlamak için kendilerini güvende ve kabul edilmiş hissetmelerine yardımcı olabilir. Onlara empati, şefkat, anlayış ve doğrulama sağlayabilir. Ayrıca duygularını işlemelerine ve deneyimlerinde anlam bulmalarına yardımcı olabilir.

Psikososyal destek, psikolojik sorunlarla mücadele eden insanları profesyonel yardım almaya teşvik edebilir. Psikososyal destek, insanların özgürce ve açıkça ağlamalarına izin vererek, onların esenliğini ve iyileşmesini artırabilir.

Psikososyal Desteğin 3 Temel Faydası

Psikolojik Faydalar

Psikososyal destek depresif mod, anksiyete, madde kullanımı, kendine zarar düşüncesi vb. gibi psikolojik sorunların önlenmesine veya etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Sosyal İşleyişi Geliştirme

Psikososyal destek kişilerarası iletişim ve çatışma çözme becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca sosyal bağları, güveni, iş birliğini, dayanışmayı vb. güçlendirmeye yardımcı olabilir.

Pozitif Gelişimi Teşvik Etmek

Psikososyal destek kendine güveni, öz-yeterliliği, iyimserliği, umutlu olmayı vb. geliştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca yaratıcılığı, merakı, öğrenmeyi ve büyümeyi teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Sonuç

Ağlamak, insanların duygularını ifade eden doğal bir tepkidir ancak bazen ağlama yoğun olabilir, uzun sürebilir ve kişinin hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Aşırı ağlama kişinin sosyal ilişkilerini etkileyebilir, iş verimliliğini azaltabilir ve psikolojik stres yaratabilir. Bu durumda psikososyal destek almak iyi hissetme sürecini hızlandıracaktır.

Psikososyal destek kişinin duygusal, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını ele alır ve psikolojik sağlığını desteklemeye yardımcı olur. Bu destek aile, arkadaşlar, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından sağlanabilir. Kişilerin duygularını kabul ve ifade etmeleri ve profesyonel destek almaları daha sakin ve mutlu bir yaşama sahip olmalarına yardımcı olacaktır.

Kaynakça

  1. Aragón, O. R., & Clark, M. S. (2017). “Tears of joy” & “smiles of joy” prompt distinct patterns of interpersonal emotion regulation. Cognition and Emotion, 32(5), 913–940.
  2. Bakırcı, C. M., & Özdil, A. Ş. (2012). Ağlamanın evrimi. https://evrimagaci.org/aglamanin-evrimi-346
  3. Bylsma, L. M., Croon, M. A., & Vingerhoets, A. J. J. M. (2011). Adult crying: A model and review of the literature. Review of General Psychology, 15(4), 345-355.
  4. Bylsma, L. M., Gračanin, A., ve Vingerhoets, A. J. J. M. (2019). The neurobiology of human crying. Clinical Autonomic Research, 29, 63-73. https://doi.org/10.1007/s10286-018-0526-y
  5. Gross, J. (1998). The evolution of crying. Current Directions in Psychological Science, 7(2), 61-64.
  6. Healthline (2021). 9 Benefits of Crying and Why It’s Good and When to Get Help. https://www.health.harvard.edu/blog/is-crying-good-for-you-2021030122020
  7. James, W. (1894). Discussion: The physical basis of emotion. Psychological Review, 1(5), 516–529. https://psycnet.apa.org/doi/10.1037/h0065078
  8. Kraemer, H. C., Kiernan, M., Essex, M., & Kupfer, D. J. (2008). How and why criteria defining moderators and mediators differ between the Baron & Kenny and MacArthur approaches. Health Psychology, 27(2), S101-S108.
  9. Rottenberg, J., Bylsma, L. M., & Vingerhoets, A. J. (2008). Is crying beneficial? Current Directions in Psychological Science, 17(6), 400-404.
  10. Sleeping Guide. (2022). Crying in sleep: Causes, treatments, and prevention. https://sleeping.guide/crying-in-sleep/
  11. Uebelacker, L. A., & Gross, J. J. (2011). The effects of crying on pain: A review of the literature. Pain, 152(10), 2361-2368.
  12. UNICEF. (2021). Key practice: Psychosocial support. https://www.unicef.org/uganda/key-practice-psychosocial-support
  13. UNICEF. (n.d.). Mental health and psychosocial support in emergencies. https://www.unicef.org/protection/mental-health-psychosocial-support-in-emergencies
  14. Vingerhoets, A. J. (2001). Why do we cry? Functions of crying across the lifespan. Current Directions in Psychological Science, 10(6), 233-237.
  15. Vingerhoets, A. J. J. M. (2013). Why Only Humans Weep: Unravelling the Mysteries of Tears. Oxford University Press.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.