Ahlaki Gelişim Aşamaları: Etik Anlayışımız Nasıl Gelişir?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın

Ahlaki Gelişim Nedir?

Kişinin doğru ve yanlış anlayışının, vicdanının, etik değerlerinin ve sosyal tutum ve davranışlarının kademeli olarak oluşumuna ahlaki gelişim denir. Ahlaki gelişim evreleri, Freud, Piaget, Erikson ve Kohlberg gibi Psikoloji’deki birçok önemli ismin çalıştığı bir alandır1.

Ahlaki değerlere sahip bireyler doğruyu yanlıştan ayırır, bu ayrıma göre eylem ve davranışlarını şekillendirir ve ahlaklı davranışları ile gurur duyarken ahlaki ilkeleri ihlal eden davranışlarından dolayı suçluluk veya utanç gibi duygular hisseder6.

Ahlaki olgunluğa ulaşmak, toplumun veya sistemin gerekliliklerini sorgulamaksızın uygulamak veya cezalandırılmaktan korkulduğu için bunlara itaat etmek ve karşılığında ödül beklemek anlamına gelmez. Ahlaki olgunluk, ahlaki ilkeleri içselleştirip herhangi bir dışsal kontrol olmaksızın bu ilkeleri takip etmek anlamına gelir6.

Ahlaki Gelişim Dönemleri

Birçok uzman ahlaki anlayışın özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde nasıl şekillendiğini açıklamaya çalışmıştır. En etkili olanlar arasında Jean Piaget ve Lawrence Kohlberg yer almaktadır. Bu uzmanların teorileri, ahlaki düşüncenin çocukluk ve sonrası boyunca kademeli ilerleyişimi anlamaya yardımcı olmaktadır.

Piaget Ahlaki Gelişim Evreleri

Bilişsel gelişim kuramının önde gelen isimlerinden biri olan Jean Piaget, çocukların ahlaki gelişimini anlamak için önemli çalışmalarda bulunmuştur. Çocukların ahlaki yargı anlayışını incelemek için onlara hikâye örnekleri verip ahlaki kurallar hakkında sorular sormuştur. Bu tekniği kullanarak ahlaki gelişim teorisini oluşturmuştur5.

Piaget’e göre ahlaki gelişim 3 evreden oluşur: Ahlak öncesi (Premoral) dönem, Dışa dönük (Heteronom) ahlak ve Özerk (Otonom) Ahlak.

Ahlak Öncesi Dönem: Yaşamın yaklaşık ilk beş yılını kapsayan bu dönemde çocuklar kurallar konusunda çok az endişe veya farkındalık gösterirler. Örneğin, bir oyun esnasında kazanma amacı değil, oyun oynama ve eğlenme amacı güderler. Bu sebeple kurallara uyma gibi bir amaçları yoktur.

Dışa Dönük (Heteronom) Ahlak: Bu evre genellikle 5-10 yaş aralığını kapsar. Bu dönemde çocuklar kuralları mutlak ve değiştirilemez olarak algılarlar. Güçlü otorite figürleri tarafından belirlenen bu kurallar adeta kutsal konumdadır. Dolayısıyla kural ihlalleri de mutlaka cezalandırılmalıdır. Her davranışın yalnızca tek bir doğru ve tek bir yanlışı olduğuna inanılır ve doğru olan daima kurallara uymaktır.

Bu dönemdeki çocuklara göre her kural ihlalinin mutlaka bir cezası vardır. Buna içkin adalet denir. Bir kural ihlali varsa bu ihlali yapan kişinin niyetinin iyi veya kötü olup olmadığına bakılmaksızın olayın sonucuna odaklanırlar ve adil olanın ceza verilmesi olduğuna inanırlar6.

Özerk (Otonom) Ahlak: Çocuklar 10-11 yaşlarında bu evreye ulaşırlar. Bu aşamada kurallar artık eskisi kadar mutlak ve değiştirilemez değil, daha çok keyfi anlaşmalar gibidir. Bazı durumlarda kuralların ihlal edilmesi, kişinin niyetine ve durumun gerekliliklerine bağlı olarak ceza gerektirmeyebilir.

Heteronom ve Otonom Ahlak kavramlarını anlamak için küçük bir hikâye örneği verelim: Tıbbi bir acil durum olduğunu haber alan bir doktor evinden çıkıp arabasına biner ve hızla hastaneye doğru sürmeye başlar. Durum çok acil olduğundan hız sınırlarını aşarak aracını sürer çünkü hemen hastaneye ulaşması ve ameliyata girmesi gerekmektedir.

Bu durumda heteronom ahlak evresindeki bir çocuk ne olursa olsun hız sınırını aşmanın yasayı çiğnemek olduğunu ve bu kişinin cezalandırılması gerektiğine inanır. Bunun aksine otonom ahlak evresindeki bir çocuk eylemin sonucundan ziyade kuralı ihlal etme niyetine odaklanacağından bunun cezalandırılmaması gerektiğine inanmaktadır.

Piaget ahlaki gelişim teorisini geliştirirken çocuklara hikâye örnekleri verip ahlaki kararlar vermelerini istemiştir. Bunlardan iki tanesi şu şekildedir6:

Hikâye 1: John odasında otururken ailesi onu yemeğe çağırır. Mutfağa gitmek için kapıyı açar ama kapının arkasında bir sandalye vardır ve sandalyede üstünde 15 adet cam bardak bulunan bir tepsi bulunmaktadır. John kapıyı açarken kapının arkasında bunların olduğunu bilmiyordur. Kapı açılınca sandalye devrilir ve 15 bardağın hepsi kırılır.

Hikâye 2: Henry bir gün annesi evde değilken gidip biraz reçel yemek ister. Mutfak dolabındaki reçele uzanmak için bir sandalyenin üzerinde çıkar ama bir türlü reçele erişemez. Reçele erişmek için kolunu uzatırken bir bardağa çarpar. Bardak yere düşer ve kırılır.

Bu iki hikâyeyi dinleyen çocuklara Piaget şu soruları yöneltir: “Hangi çocuk daha yaramaz? Neden? Daha yaramaz olan çocuk nasıl cezalandırılmalı?”. Heteronom ahlak evresindeki çocuklara göre John daha yaramazdır çünkü 1 bardak değil 15 bardak kırmıştır. Fakat otonom ahlak evresindeki çocuklar Henry’nin daha yaramaz olduğunu düşünür çünkü John bardakların kapının arkasında olduğunu bilmeden kapıyı açmıştır.

Kohlberg Ahlaki Gelişim Aşamaları

Kohlberg’e göre ahlakın tanımında cezalandırma ve otoriteye itaat gibi kavramlar öne çıkar. Bu tanıma göre bireyler yaş aldıkça hukuk sistemine, yasalara ve sosyal kurallara değer verdikleri bir seviyeye erişirler.

Piaget’den farklı olarak Kohlberg, ahlaki gelişimin otonom aşamanın çok ötesine uzandığını ve genç yetişkinlik dönemi boyunda giderek daha da karmaşıklaştığını savunmuştur. Piaget gibi Kohlberg de çocuk ve ergenlerle ayrıntılı görüşmeler gerçekleştirerek ahlaki gelişim aşamalarını belirlemiştir. Bu görüşmelerinde ahlaki ikilem hikayeleri kullanarak kişilerin verdikleri cevapları incelemiştir. Bu hikayelerden bir örnek şu şekildedir3:

“Avrupa’da bir kadın çok kötü bir hastalık olan özel bir kanser türünden dolayı ölmek üzeredir. Doktorlar, kadını yalnızca bir eczacı tarafından üretilen bir ilacın kurtarabileceğini söyler. Fakat eczacı bu ilacın yapım maliyeti 200 dolar iken satmak için 2000 dolar talep etmektedir. Hasta kadının kocası Heinz, borç para toplamaya çalışıp toplam 1000 dolar toplayabilmiştir. Heinz eczacıya gidip karısının ölmek üzere olduğunu söyler ve ilacı daha ucuza satmasını veya sonra ödemesine izin vermesini ister. Fakat eczacı ‘Hayır, bu ilacı ben keşfettim ve bundan para kazanacağım’ diyerek reddeder. Bunun üzerine Heinz çaresiz kalır ve karısını için ilacı çalmak üzere adamın dükkanına girer”.

Bu dilemmayı dinleyen kişilere şu soru yöneltilir: “Heinz bunu yapmalı mıydı? Peki neden?”. Verilen cevaplara göre Kohlberg, ahlaki gelişim teorisini şekillendirmiştir.

Kohlberg Ahlaki Gelişim Kuramına göre ahlaki gelişimde 3 aşama vardır: Gelenek Öncesi Dönem, Geleneksel Dönem ve Gelenek Sonrası Dönem. Bu üç aşamanın hepsinin ikişer alt aşaması mevcuttur. Kohlberg’e göre bu aşamaların sırası değişmez çünkü hepsi belirli bilişsel yeteneklerin gelişimine bağlıdır3.

Gelenek Öncesi Ahlak: Bu dönemde çocuklar kuralları henüz içselleştirmemiştir. Otorite figürleri tarafından belirlenen kurallara uymalarının sebebi sadece cezadan kaçınmak ve ödüller elde etmektir. Bu dönem Cezalandırma ve İtaate Eğilim ve Saf Çıkarcılık olmak üzere iki alt aşamadan oluşur.

1. Cezalandırma ve İtaate Eğilim: Bir eylemi iyi veya kötü olarak nitelendirmek için sadece eylemin sonucuna bakılmalıdır. Cezadan kaçınmak için kurallara itaat edilir fakat eğer eylemin sonucunda cezalandırılma yoksa çocuk bu eylemi yanlış olarak görmeyebilir. Eylemin sonucundaki ceza ne kadar kötüyse eylem de o kadar kötüdür.

2. Saf Çıkarcılık (Naif Hedonizm): Bu aşamada kurallara uyan kişinin amacı ödül kazanmak veya kişisel hedeflerini gerçekleştirmektir. Davranışlardaki temel motivasyon birine yarar sağlamak değil, karşılık bekleme umududur. Yararcı, çıkar odaklı ve benmerkezci bir aşamadır.

Geleneksel Ahlak: Bu dönemde kurallara uyma amacı, başkalarının onayını kazanmak ve sosyal düzene ayak uydurmaktır. Toplumdan kabul görmek ve suçlanmaktan kaçınmak, ahlaki davranışları motive eden unsurlardır. Diğer insanların fikirleri ve bakış açılarına daha çok önem verilir.

3. İyi Çocuk Olma Eğilimi: Başkalarını memnun eden ve onlardan onay alan davranış, ahlaki davranıştır. Birincil hedef “iyi” bir insan olarak görülmektir. Eylemler iyi veya kötü niyetli olarak değerlendirilir.

4. Otorite ve Sosyal Düzene Eğilim: Artık ahlaki davranmanın ve sosyal düzene uyum sağlamanın nedeni cezadan korkmak değil, toplumsal kuralların korunmaya değer bir toplumsal düzeni sürdürdüğüne duyulan inançtır. Toplumun genel bakış açısı, yani tasanın temsil ettiği ortak irade önemlidir.

Gelenek Sonrası Dönem: Bireyler artık doğru olanın her zaman yazılı kurallar veya kanunlar ile aynı olmayabileceğini kavrar. Ahlaki olarak doğru olan ile yasal olarak doğru olan her zaman aynı şey olmayabilir.

5. Toplumsal Sözleşmeye Eğilim: Yasalar artık çiğnenemez kurallar değil, çoğunluğun iradesini temsil eden ve insani değerleri koruyan araçlardır. Bu amaçları taşıyan yasalar, kişinin uymakla yükümlü olduğu sosyal sözleşmelerdir. Ancak, insan haklarını veya onurunu tehlikeye atan yasalar adil kabul edilmez ve bu tür yasalara itiraz etmek gerekebilir.

6. Evrensel Ahlak İlkeleri (Vicdan İlkesi): Bu en yüksek ahlaki aşamada birey doğru ve yanlışı kendi vicdanına ve etik ilkelerine göre tanımlar. Bu ilkeler kimi zaman yasa veya toplumsal sözleşmelerin bile üzerinde tutulabilecek, tüm insan haklarına saygılı ilkelerdir.

Ahlaki bir ikilemde kalan kişi, karardan etkilenebilecek her bireyin bakış açısını dikkate alarak adil bir çözüme ulaşmayı hedefler. Bu sebeple Kohlberg bu aşamayı “ahlaki sandalye kapmaca” olarak tanımlamıştır6.

Bu son aşama, Kohlberg’in ideal ahlaki düşünme biçimi olarak gördüğü aşamadır. Ancak bu aşamaya erişmek son derece nadirdir. Bu sebeple bu aşama, zamanla varsayımsal olarak değerlendirilmiş ve teorik bir düzey olarak kalmıştır6.

Ahlaki Gelişimde Ailenin Yaklaşımı ve Önemi

Ahlaki olgunluğa ulaşmış çocuklar yetiştirmek neredeyse tüm ebeveynlerin amaçları arasında yer alır. Yıllar önce yapılan araştırmalarda Hoffman, ebeveynlerin çocuklarının ahlaki gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kullandığı bazı yaklaşımlar belirlemiştir: sevgiyi geri çekme, güç iddiası ve tümevarım2.

Sevgiyi geri çekme: Bir çocuk yaramazlık yaptıktan veya ahlaki değerlere uygunsuz bir davranış sergiledikten sonra ebeveynlerin ilgi, şefkat veya onayını çocuktan esirgemesi yöntemi, sevginin geri çekilmesidir.

Güç iddiası: Yetişkinin çocuğun davranışını kontrol etmek için komut, emir veya fiziksel kısıtlama gibi kendi üstün gücünü kullanarak oluşturduğu bir disiplin biçimidir.

Tümevarım: Bu yöntemde ebeveynler, davranışın neden yanlış olduğunu ve diğer insanları nasıl etkilediğini vurgulayarak çocuğa verilen zararı nasıl geri alabileceğini gösterir.

Hoffman’a göre farklı yaklaşımlar izleyen ebeveynlerin kullandıkları yöntemleri anlamak için şöyle bir örnek düşünelim:

Bir çocuk eğlence amaçlı ailenin kedisini bir maytapla kovalayarak kediyi korkutuyor. Bu durumda sevgisini geri çeken ebeveyn: “Bunu nasıl yaparsın! Uzak dur ve bir süre yanımıza gelme.”, güç iddiasını kullanan ebeveyn: “Bu kadar yeter! Akşam televizyon izlemek yok.”, Tümevarım kullanan ebeveyn: “Bak kediyi ne kadar korkuttun! Ya yanlışlıkla ateşe yakalanıp yansaydı? O zaman hepimiz çok üzülürdük.” şeklinde tepkiler verecektir6.

Tümevarımsal disiplin yaklaşımını izleyen ebeveynlerin güç iddiası veya sevgiyi geri çekme yöntemini kullanan ebeveynlere göre ahlaki açıdan daha olgun çocuklar yetiştirdiği öne sürülmüştür. Güç iddiası veya sevginin geri çekilmesi gibi yaklaşımlar, duygusal olarak güvensiz, öfkeli veya kırgın hissedebilmektedir6.

Tümevarımsal yaklaşım, ahlakın bilişsel, duygusal ve davranışsal yönlerini geliştirerek çocukların bütünsel ahlakına katkıda bulunur. Bu sayede çocuklar hem başkalarına karşı sempati ve şefkat göstermeyi hem de ebeveynlerinin taleplerini daha güvenle dinlemeyi destekler.

Çocuklarda Ahlaki Gelişim Nasıl Desteklenir?

Çocukların ilk rol modelleri ebeveynleridir. Bu sebeple onların hem birbirlerine hem de diğer insanlara karşı davranışları, çocuklar tarafından gözlemlenir ve örnek alınır. Ebeveynlerin dürüst davranması, hataları olduğunda kabul etmesi, doğru seçimler yapması ve ahlaki değerlerin önemini çocukları ile paylaşması, çocukların ahlaki gelişimini büyük ölçüde destekler.

Özellikle erken çocukluk döneminde çocuklarla aktiviteler yapmak ve oyunlar aracılığı ile ahlaki değerleri desteklemek mümkündür. Ebeveynler çocukları ile birlikte aktif bir şekilde oyuna katıldığında çocuklarının hayal gücünü teşvik edebilir, oyun içerisinde çocukları doğru ahlaki tercihler yapmaya yöneltebilir ve böylece ahlaki gelişimlerini destekleyebilirler4. ”Çocuklarda Öz Disiplini Geliştirme Yolları” başlıklı yazımızı okumak için tıklayın!

Yalnızca ebeveynler değil, eğitimciler de etik davranışları modelleyerek ve empatiyi teşvik ederek çocukların ahlaki gelişimini destekleyebilirler. Çocukları diğer akranları ile birlikte işbirlikçi oyunlara veya topluluk faaliyetlerine dahil etmek, hem sosyal interaksiyonun etik çerçevede nasıl oluşması gerektiğini modeller hem de doğru ve yanlış anlayışlarını güçlendirmeye yardımcı olur.

Kaynakça

    1. APA Dictionary of Psychology (no date). https://dictionary.apa.org/moral-development.
    2. Hoffman, M. L., & Saltzstein, H. D. (1967). Parent discipline and the child's moral development. Journal of Personality and Social Psychology, 5(1), 45–57. https://doi.org/10.1037/h0024189
    3. Kohlberg, L. (1971). Stages of moral development as a basis for moral education. In University of Toronto Press eBooks (pp. 23–92). https://doi.org/10.3138/9781442656758-004
    4. Li, L., Ridgway, A., & Quiñones, G. (2020). Moral imagination: Creating affective values through toddlers’ joint play. Learning Culture and Social Interaction, 30, 100435. https://doi.org/10.1016/j.lcsi.2020.100435
    5. Piaget, J. (1977). The moral judgement of the child. https://ci.nii.ac.jp/ncid/BA00991860
    6. Shaffer, D. R. (2009). Social and Personality Development (6th ed.). Belmont, CA: Wadsworth.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın