Gelecek Kaygısı Nedir? Nasıl Yenilir?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Gelecek Kaygısı Nedir?

Gelecekte neler olacağını kimse bilemez ve ilişkiler, iş hayatı veya ekonomi gibi hayatın farklı alanlarında neler olacağını merak etmek oldukça normaldir. Kişinin nasıl ilerleyeceğini tahmin edemediği ve üzerinde kontrol sahibi olmadığını düşündüğü gelecekteki durumlar hakkında duyduğu yoğun endişeye gelecek kaygısı denir.

Gelecekteki bir olay/durum hakkında düşünmek bu kişilerin kaygı seviyesini artırır. Beklenen spesifik olaydan günler, hatta aylar önce bile kişinin kaygı seviyesinde artış görülebilir. Kişi nelerin gerçekleşebileceği ihtimaline odaklanır ancak bu tahminler genellikle en kötü senaryolar etrafında şekillenir.

Kaygının alt türleri vardır ve insanlar birçok konuda kaygı duyabilmektedir. Kaygının geleceğe yönelik olmasının yanı sıra gelecek hakkında sürekli kaygı duymak da apayrı bir kaygı türüdür ve birçoğumuzun belirsizlikler içerisinde en sık karşılaştığı duygu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gelecek kaygısı genellikle Yaygın Kaygı Bozukluğu gibi var olan bir anksiyete sorununa eşlik eder.

Neden Gelecek Kaygısı Yaşarız?

gelecek kaygısı yaşayan genç erkek çizimi

Belirsizlik

Her canlı gibi insan da kendini güvende hissetmek ister ve herkesin güvende olduğuna dair çeşitli dayanakları vardır. Kişinin bugünkü ya da gelecekteki durumuna dair bir belirsizlik olması, ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağına yönelik bir kaygı olarak ortaya çıkarabilir.

Değişim ve Dönüşümün Hızı

Günümüzde gelecek kaygısını birçok değişken beslemektedir çünkü dünya sürekli değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişim ve gelişime uyum sağlayabilmek ve ihtiyaçlarını karşılayarak hayatta kalmak, kaygı seviyesinin artmasında etkili olabilmektedir.

Yaşa Bağlı Olarak Çözülmesi Gereken Krizler

Psikoloji literatürüne sayısız katkısı olmuş dünyaca ünlü bilim insanı Erik Erikson, gelişimin yaşam boyu olduğunu ve yaşamın her döneminde çözülmesi gereken krizler olduğunu söyler.

Ergenlik Dönemi

Ergenlikte yaşanan kimlik karmaşası ile cinsel, toplumsal ve mesleki kimlik inşa etme ve ilk yetişkinlik döneminde romantik ilişkiler ve bağ kurma yaşamdaki önemli kriz dönemlerini oluşturmaktadır.

Yetişkinlik Dönemi

Yetişkinlik döneminde ise bireyler yaşamlarının sorumluğunu ellerine almakta ve toplumda kendilerine bir yer edinmektedirler. Bunun için de gelecek kuşağı oluşturmak ve onlara rehberlik edebilmek için üretken olmaya çalışırlar.

Krizlerin Çözülmesi

Bu geçiş dönemlerinin hepsi birer kriz olmakla birlikte huzurlu bir şekilde hayata devam edebilmek için bu krizlerin çözülmesi ve nasıl çözüldüğü önem taşımaktadır.

Aşağıdaki faktörler kişilerin kimlik inşa etme sürecinde, yakın romantik ilişkilerin kurulmasında ve üretken olma gibi becerilerin gelişmesinde önemli risk faktörleri olabilir.

  • Finans ve eğitim ile ilgili sorunlar
  • Günlük hayatı etkileyen politik sorunlar
  • Çocuk yaştan itibaren mücade etmeyi gerektiren durumlar (örneğin, sosyoekonomik durum)

Risk faktörleri ile mücadele etme konusunda baş etme kaynaklarının sınırlı olması ve bu faktörlerin bireyin kendi çabasıyla düzeltilemez halde olması da gelecek kaygısının artmasında oldukça etkilidir.

Kritik Dönemlerde Karşılaşılan Sorunlar

Sosyal statü, ekonomik durum, eğitim ve üretken olmak gibi bireyin yaşamındaki önemli unsurları baltalayan durumlar, birçok insanda kaygı seviyesinin artması için yeterlidir.

Özellikle yetişkinlik dönemine geçiş ve yetişkinlik döneminin başlangıcında çözülmesi gereken krizlerin eşiğinde hayatı derinden etkileyebilecek sorunlarla karşılaşmak gelecek kaygısının yoğunlaşmasına sebep olabilir.

Örneğin, genç yetişkinlerin bazıları üniversiteyi bitirdikten sonra lisansüstü eğitimine devam etmeyi seçer ve bu noktada öğrencilik hala devam ederken para kazanma ihtiyacı ile iş arayışı başlayabilir. Maddi olarak aileden kopma isteği bir sorun haline gelebilir.

gelecek kaygılı genç bir kadın çizimi

Aynı zamanda yaşıtların aile kurmasıyla birlikte kişinin hedefleri net olsa bile toplumsal adetler karşısında öğrenci olmak, çalışmak ve aile kurmak arasında kalmak da mümkündür. Bu baskı ve maddi sorunlar karşısında genç bireyler gelecek kaygısını yoğun olarak yaşamaktadır.

Önünde uzun bir yaşam bulunan gençler, bu düşünceden aldıkları destekle birlikte geleceğe daha umutla bakabilmektedir. Bu sayede olumsuz görünen durumların bile olumlu yönlerini bulmaya daha yatkın olabilirler. Bu yaklaşım kimi zaman fazla iyimser görünse bile gelecek kaygısı karşısında bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkabilir.

Öte yandan bu noktada seçilen hayat tarzı nihayetinde bireyin kontrolündedir. Kontrol dışı gelişen olaylarla baş etmek durumunda kalmak, kaygının daha yoğun yaşanmasına ve bireylerin dehşete düşmesine, hatta gelecekten umutsuz hale gelmesine sebebiyet verebilir. Toplumsal bazda yaşanan kimi durumlar, neredeyse herkesin geleceğe dair kaygısının artmasına yol açabilir.

Gelecek Kaygısı Nasıl Yenilir?

Elbette hayatın kontrol edemediğimiz yönleri bizde geleceğe yönelik kaygı uyandırdığında kişisel olarak kaygıyla baş etmek için kullandığımız davranış şekillerini bu duruma da uyarlamakta fayda vardır.

Size keyif veren aktivitelere yönelin.

Gündelik hayatınızdaki sorunlardan sevdikleriniz ile birlikte vakit geçirerek, kitap okuyarak, müzik dinleyerek, egzersiz yaparak uzaklaşıyorsanız bu durumda da bu faaliyetler yine faydalı olacaktır. Böyle zamanlarda öz şefkatinizi kendinizden esirgememeye dikkat edin.

Benzer kaygıları olan insanlarla paylaşımda bulunun.

Ortak kaygısı olan insanların birbirleriyle iletişim kurması kimi zaman olumsuz anlamda besleyici yani kaygıyı arttırabilici olsa da bireyler kendilerini anlayan insanlarla iletişim kurduklarında rahatlayabilirler. Dolayısıyla sizinle benzer kaygıları olan insanlarla iletişimde olmak ancak bu kaygıların içinde kaybolmadan olumlu olasılıkları da düşünmek ve birbirinize destek olmak rahatlatıcı olacaktır.

Olumsuz senaryoları fark edin ve riskleri değerlendirin.

Gelecekteki bir durumdan ziyade sizin o duruma dair olumsuz beklentileriniz durumu olduğundan daha kötü görmenize ve kaygı seviyenizin artmasına sebep oluyor olabilir. Örneğin, herhangi bir olumsuz işaret olmasa da gelecek toplantınızda yöneticinizin size olumsuz geri bildirim vereceğini düşünüyor olabilirsiniz.

Bunun gibi sonu hep kötü biten senaryolar yazdığınız anları fark ettiğinizde o senaryo üzerine daha fazla düşünüp gerçek olan oymuş gibi yaşamak yerine gerçekte neler olduğunu değerlendirin. Somut işaretlere odaklanın ve bunların ne anlama gelebileceğini gerçekçi bir gözle ele alın.

Olumlu detaylara odaklanın.

Bugünü değerlendirebilmek için var olan koşulları konuşmak, içinde bulunulan veya şahit olunan olumsuz tecrübelere odaklanmak kaçınılmaz gibi görünebilir. Ancak tüm zamanınızı ve enerjinizi buna odaklanmak için harcamamaya, sizi mutlu eden detaylara da vakit ayırmaya çalışabilirsiniz. Geleceğe henüz yaşanmadığı ve ihtimallerle dolu olduğu için olumlu bir pencereden bakmaya özen gösterin.

Profesyonel destek almayı değerlendirin.

Gelecek kaygısı gündelik hayatınızı olağan şekliyle devam ettirmenize engel oluyor ve sizi gündelik işlerinizi yapamayacak bir duruma getiriyorsa bu konuda uzmanlardan yardım almak ve gelecek kaygınızı yönetmek için yeni baş etme mekanizmaları inşa etmek faydalı olacaktır. Hiwell'in yetkin uzman psikologları size destek olmak için bir tık uzağınızda.

*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.