Narsisistik Kişilik Bozukluğu (Narsizm)

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu (Narsizm)

Dilimize çevirisinden de anlayacağınız üzere narsisistik (özsever) kişilik bozukluğu kendini sevme, beğenme ile özdeşleşen ve tedavisi mümkün bir ruh sağlığı sorunudur. Bu sorun halk arasında narsizm ve bu bireyler narsist olarak bilinir. Narsizm hakkında şu sorular çok sık sorulmaktadır: Narsist nedir? Narsist kime denir? Narsist kişilik bozukluğu nedir? Narsist insan özellikleri nedir? Bu soruları cevaplamadan önce narsist kelimesinin doğru kullanımı ve kökenini kısaca inceleyelim.

Kendine aşık olmayı ifade eden narsisistik kelimesi kökeni itibariyle Yunan mitolojisinden gelmektedir. Kendi görüntüsünün yansımasını suda görüp aşık olan Narcissus'tan gelmektedir. Bu nedenle narsist kelmesinin doğru kullanımı narsisist, narsizm kelmesinin doğru kullanımı da narsisizmdir.

Sudaki Yansımasına Aşık Olan Narcissus
Fig. 1 - Narcissus sudaki yansımasına aşık oluyor.

Narsisisizm, yani kendini sevme ve beğenme durumu, birçok sağlıklı birey için olağan bir kişilik özelliğiyken, bu tablo kişinin kendini çok önemli, herkesten üstün, mükemmel ve eşi bulunmaz birisiymiş gibi hissetmesiyle patolojik bir hal alır ve hem kendine hem de çevresindeki kişilere zorluk çıkarabilir1, 2.

Bu sebeple, bu yazımızda narsisistik kişilik bozukluğunun ne olduğunu anlamaya çalışmanın yanı sıra narsisistik kişilik bozukluğu ile yaşayan bireylere çalışmalardan birkaç ipucu önereceğiz.

Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Belirtileri ve Özellikleri

Klinik psikologların yararlandığı DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-5) tanı ölçütlerine göre, bireyin narsisistik kişilik bozukluğu tanısı alabilmesi için aşağıdaki belirtilerden en az 5 tanesi göstermesi gerekmektedir3:

  • Büyüklenme (başarılarını ve yeteneklerini abartma; gösterdiği başarılarla oransız bir biçimde, üstün biri olarak görülme beklentisi içinde olma)
  • Sınırsız başarı, güç, zekâ, güzellik ya da yüce bir sevgi hayalleri kurma
  • Hak ettiği duygusu içinde olma (örneğin, kayrılarak bir tedavi göreceğine ya da her ne istiyorsa yapılacağına ilişkin beklentiler içinde olma)
  • Kendi çıkarı için başkalarını kullanma (kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarından yararlanma)
  • Empati kuramama, başkalarının duygularını ve gereksinmelerini anlamakta isteksizlik ya da zorluk
  • Sıklıkla başkalarını kıskanma ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanma
  • Başkalarına saygısız davranma, kendini beğenmiş davranışlar ya da tutumlar sergileme
  • Özel ve eşi, benzeri bulunmaz biri olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kimseler (ya da kurumlar) tarafından anlaşılabileceğine ve ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanma
  • Çok beğenilme veya tapılma arzusu
Narsist Bir Erkek

Bunlara ek olarak çalışmalar, narsisistik kişilik bozukluğunda bireylerin katı, yüksek standartlara ve ben-merkezci bir tutuma sahip olması sebebiyle başkalarına karşı bazen küçümseyici, ısrarcı veya güvensiz tutumlar sergileyebildiklerini göstermiştir. Ayrıca özür dilemenin ve eleştirileri kabul etmenin kendileri için zorlayıcı olabileceğini de belirtilmiştir [2]. Dolayısıyla kişilerarası konularda (romantik ilişkilerde, iş ve arkadaşlık ilişkilerinde) sorun yaşama olasılıkları oldukça yüksektir2, 4.

Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Yaygınlığı

Yapılan bir incelemede, toplumun %1.2’sinde narsisistik kişilik bozukluğu eğiliminin olduğu ve bu eğilimin erkeklerde daha yüksek olduğu ifade edilmiştir5. Yani gündelik hayatımızda (iş, eğitim, sosyal ortamlarda) neredeyse her 100 kişiden birisinde narsisistik kişilik bozukluğuna yatkın kişilerle karşılaşmamız mümkün ve bu oran erkeklerde daha yüksektir. Fakat bu kadınlarda narsisistik kişilik bozukluğu olmadığı anlamına gelmemektedir2.

Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Nedenleri

Narsisistik kişilik bozukluğunun neden ortaya çıktığı ile ilgili farklı görüşler (biyolojik, genetik, psikososyal) olsa da bu görüşlerin bir kısmı ebeveyn tutumları ile ilişkilendirilmektedir. Diğer bir deyişle bireyin çocukluk döneminde bakım vereniyle içinde bulunduğu ilişki bu sorunların temelinde yattığı yönünde görüşler vardır. Behary çalışmalara ve klinik gözlemine dayanarak patolojik narsisizmin üç farklı çocuk-ebeveyn ilişkisinden doğabileceğinden söz etmektedir2:

Yalnız ve Yoksun Bırakılmış Çocuk

Çocuğun sevilmesinin koşullara bağlı olduğu, çocuktan her durumda en iyi performansı sergilenmesinin beklenildiği evlerde çocuk mükemmelin dışındaki her şeyi kusurlu, kötü, sevilmez olduğu algısına kapılmış olabilir. Çocuk ebeveyninden alacağı sınırlı ilgiyi hak etmek için ve yergiye bağlı utançtan kaçınmak için ebeveynin bir dediğini iki etmeyip, itaatkâr çocuk olabilir. Bunun sonucunda oluşan duygusal yoksunluk ile Benim kimseye ihtiyacım yok. Kendimden başka kimseye güven olmaz. Sana gününü gösteririm ben. gibi tutumlar çocuğun yetişkinlik döneminde de devam edebilir.

Şımartılmış Çocuk

Sınırların olmadığı veya sınırların aşılması durumunda herhangi bir sonucun olmadığı bir ev ortamında yetişen çocuğun, rahatsızlık hissini nasıl yöneteceğini yeterince bilememesi söz konusu olabilir. Bu çocuklar kendi sınırlarını koymak ve başkalarının sınırlarına saygı duymakta oldukça zorlanabilir. Sınırların önemini öğrenememiş çocuklar otorite figürlerinin ve diğer kişilerin sınırlarını zorlayarak istediklerini elde etmeye çalışabilirler.

Bağımlı Çocuk

Ebeveynin çocuğunun sıkıntı çekmemesi için çok fazla müdahalede bulunduğu ve çocuğun yetersizlik hissiyle herhangi bir engellenme, küçük düşme veya hatalı olma ihtimaline karşın tüm ihtiyaçlarını ve sorumluluklarını başkalarının karşılaması gerektiği düşüncesine kapılması söz konusu olabilir. Bu şekilde yetişen çocuklar ilişkilerinde ve hayatlarında bağımlılığa daha yatkın olabilirler.

Narsisistik Kişilik Bozukluğunun Tedavisi

Peki çocukluk dönemine ait kökleşmiş bu inançlar yetişkinlikte daha işlevsel hale getirilebilir mi? Neyse ki bunun cevabı evet. Günümüzde farklı terapi yaklaşımları ve ilaç tedavileri ile narsisistik kişilik bozukluğunun yarattığı zorlukların üstesinden gelmek çoğunlukla mümkün6, 7.

Fakat kendisinden bu denli memnun olan birisinin terapiye narsisistik kişilik bozukluğu ile gelmesi pek mümkün değil. Bunun yerine narsisistik kişilik bozukluğu ile birlikte görülebilen depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, ilişki problemleri gibi sorunlarla destek araması daha olası2. Ama yine de bunun kendileri için bir zayıflık göstergesi olabileceği düşüncesi ile tedavilerini yarıda bırakmaları da söz konusu olabilir.

Narsisistik Kişilik Bozukluğu ile İlişki ve İletişim

Narsist Bir Kadın

Daha önceden patolojik narsisizmin toplum içerisinde sanılandan daha yaygın olduğundan ve bu durumun ilişkilerde zorluk çıkarabileceğinden söz ettik. Fakat her narsisistik kişilik bozukluğuna sahip veya patolojik narsisizm eğilimi gösteren bireyin destek alması da her zaman söz konusu olmayabilir. Bu durumda, bu profildeki bireylerle hayatımızın herhangi bir noktasında karşı karşıya kaldığımızda yapabileceğimiz şeylere odaklanmak işimizi kolaylaştırabilir.

Bunlardan birisi kendinizi tanımaktır. Narsisistik kişilik bozukluğu genellikle ilişkide bulunduğu insanları tetikleme eğilimindedir. Bu yüzden kendinizi tanımak ve kendinizle, çevrenizdeki insanlarla ve dünyayla ilgili sahip olduğunuz inançları (şemaları) bilmek, neyde tetikleneceğinizi ve gerçekte ne olduğunu anlamak konusunda oldukça önemlidir2.

Örneğin, kendisini kusurlu görme eğilimi olan (kusurluluk şeması) ve yüksek standartları olan birisi narsisistik kişilik bozukluğuna sahip birisi ile karşı karşıya geldiğinde eleştiriden kaçınmak ve sevilmek için her şeyi hatasız yapmaya çalışabilir, ama yine de narsisistik kişiyi memnun edemeyebilir. Bu sebeple, kendi inançlarınızı bilip, kendi terapi sürecimizden geçmek sizi bir narsisistin tetiklemesinden koruyacaktır.

Yapılabilecek bir diğer şey ise iletişim kanallarınızı güçlendirmektir. Narsisistik bir birey ile daha etkili ve sağlıklı bir iletişim kurmak için geliştirilebilecek bazı yetileri aşağıda sizler için sıraladık2:

Muhakeme Yetisi:
- Geçmişteki anıların olumsuz etkisi altına girmeden, şimdi ve burada gerçekleşen olaya odaklanıp, günümüzdeki soruna çözüm aramaya dikkatinizi verebilirsiniz.
İşbirliği Yetisi:
- İşbirliği yapmak biz olmayı kuvvetlendirir. Biz dili üzerinden sorumluluğu paylaşıp, narsisist bireyin kusurluluğa, utanç hissetmeye, hata yapmaya olan hassasiyetini yatıştırabilirsiniz.
Çatışmayı Öngörme Yetisi:
- Anılarınızdan yararlanarak çatışma yaşayabileceğiniz durumları tahmin edip, ilişkinizi kestirilebilir tuzaklardan koruyabilirsiniz.
Karşılıklı Saygı Yetisi:
- Tarafların farklı görüşlerini olumsuz etiketleme yapmadan kabul etmeyi gerektirir. Fakat karşı tarafın görüşünü anlayıp kabul etmeniz, onu onayladığınız anlamına gelmez.
Kendini Açma Yetisi:
- Daha içten ve gerçek bir ilişki için, kişiyi kötü bir insanmış gibi lanse etmektense sizin üzerinizdeki olumsuz etkilerinden söz ederek sizi anlamasına yardımcı olabilirsiniz.
Özür Dileme Yetisi:
- Hatalı olduğunuzda gerekçeleriyle birlikte özür dileyerek, yaşamınızdaki narsisist bireye nasıl davranılmasını istediğiniz konusunda bir rol model olabilirsiniz.

Narsisistik bireylerle kendinizi de koruyarak iletişim kurmak ve tüm bu yetileri edinmenin en iyi yolu tüm olumsuzluklara rağmen pes etmeden pratik yapmaktır! Ancak son olarak, unutulmamalı ki sizin çabalarınıza rağmen karşı taraf size ve sınırlarınıza saygı duymuyorsa iletişimi azaltmak uzun vadede daha iyi olabilir. Bunu yapmakta zorlandığınızı düşünüyorsanız online terapiye başlayabilir ve klinik psikologlardan terapi ve psikolojik danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Aklınızdaki sorulara online terapi ve klinik psikologlar blog içeriklerimizde cevap bulabilirsiniz.


Kaynakça

  1. Wilding, C. M. (2018, November 14). Narcissism is a spectrum, and pretty much everyone is on it. Business Insider.
  2. https://www.businessinsider.com/narcissism-vs-narcissist-2018-11
  3. Behary, W.T. (2014). Narsistle ateşkes: Ben merkezci biriyle ayakta kalma vee gelişme. Psikonet Yayınları.
  4. American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.
  5. Campbell, W. K., & Miller, J. D. (2011). The handbook of narcissism and narcissistic personality disorder. John Wiley & Sons.
  6. Dhawan N, Kunik ME, Oldham J, et al. (2010) Prevalence and treatment of narcissistic personality disorder in the community: a systematic review. Comprehensive Psychiatry, 51, 333–339.
  7. Yakeley, J. (2018). Current understanding of narcissism and narcissistic personality disorder. British Journal of Psychiatry Advances, 24(5), 305-315.
  8. Ronningstam, E. (2010). Narcissistic personality disorder: A current review. Current Psychiatry Reports, 12(1), 68-75.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.