Partnerinizle Sessiz Vakit Geçirmenin Psikolojisi

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın

İletişimde Sessiz Vakit Nedir?

İnsanlar çoğu zaman günlük hayatlarında iletişimi konuşma ve kelimeler üzerinden tanımlamaktadır. Ancak, bazen kelimeler olmadan da bağ kurulabilmekte ve kelimeler olmadan da iletişim kurulabilmektedir. İletişim yalnızca konuşmaktan ibaret değildir, sessizlik de insanlar arasında güçlü bir iletişim türüdür. Sessizlik bazen korkutucu veya rahatsız edici olabilmektedir fakat doğru şekilde ele alındığında ve kullanıldığında ilişkilerde bağ güçlendiren ve insanların psikolojik sağlığını olumlu yönde etkileyen bir unsur haline gelebilmektedir.

Bir ilişkide sessiz zamanların oldukça önemli olduğu uzmanlar tarafından bilinse de, insanlar genelde sessizliklerden korkmaktadır. Korkutucu ve rahatsız edici de olabilen sessizlik, doğru şekilde ele alındığında ilişkilerde bağı güçlendiren bir unsur haline bürünebilmektedir. Burada ise kaliteli sessizlik ve iletişimsizlik kavramının farkları devreye girmektedir. Kaliteli sessizlik insanlar arasındaki bağı güçlendiren ve düşünmeye, anlamaya alan tanıyan bir süreçken iletişimsizlik ise duygusal mesafe ve kopukluk göstergesidir.

Araştırmalara göre, sessizlik yalnızca bir eksiklik değil, aynı zamanda psikolojik ve duygusal bağların güçlenmesini sağlayan bir unsurdur 6. Sessizlik insanların kendini ifade etmeden de anlaşılmasını sağlayabilen bir unsurdur. Özellikle uzun süreli ilişkilerde, sessizlik anları partnerleri birbirine olan güvenini ve rahatlığını gösteren bir faktördür. İlişkiler için sessiz vakit, yalnız zamanını birlikte geçirmenin bir yöntemidir.

İlişkide paylaşılan sessizlik anları birçok ilişkide var olan ve oldukça keyifli anlardır. Salonda partnerlerden biri kitap okurken diğerinin çalışıyor olması paylaşılan sessizlik anlarından biridir. 2024 yılında Motivation and Emotion dergisinde yer alan, Birleşil Krallık Reading Üniversitesinden psikolog Netta Weinstein ve meslektaşlarının yaptığı bir araştırmada, üniversite öğrencilerinden ve yetişkinlerden partnerleri ile sessizlik deneyimleri hakkında düşünceleri yazmaları istenmiştir 7.

Araştırmanın yazarları, bu araştırmanın sonucunda sessizliklerin anlamları ve onları neyin motive ettiğine bağlı olarak ürettikleri duyguların farklılık göstereceğini varsaymaktaydı. Çalışmada ortaya üç önemli bulgu çıkmıştır. Bunlar; sessizliğin nedeni, anın partnerlerin duyguları ve ilişkileri üzerindeki etkisinin de önemli bir faktör olarak bulunması, kendini rahat hissettiren içsel sessizliklerin bir çok olumlu duyguyu ve ilişkinin ihtiyaçlarını çok iyi karşıladığı ve son olarak bazı sessizliklerin mutluluktan ziyade rahatlık ve sakinlik getirdiğidir.

konuşmadan anlaşan bir çift görseli

İlişkilerdeki paylaşılan sessizlik anları, sağlıklı ilişkilerde ilişkinin bir parçası olarak kabul edilmekte ve iki taraf arasında derin bağların oluşmasına yardımcı olmaktadır. Sessizlik aynı zamanda partnerler arasında rahatlama aracı olarak da kullanılabilmektedir. Birlikte sessizce oturmak doğal bir güven ortamı yaratmakta ve insanların kendilerini oldukları gibi kabul edildiğini hissetmelerini sağlamaktadır. Yani birçok insanın aklında olan sessiz anların ilişkideki güveni artırdığı iddiası aslında bir bakıma doğrudur.

Sessizliği paylaşmak, söylenmemiş ve konuşulmamış bir güven gerektirmektedir İnsanın partnerinin yanında kendisiyle ve düşünceleriyle birlikte kalmasına izin veren bir güven gerekmektedir. Bu durum şefkat ve kabul gerektiren konuşulmamış bir anlaşmadır. Bilinmeyenin bu anları başka biriyle paylaşıldığında aslında insanlara güvenli bir alan hediye edilmektedir. Partner ile yalnızca olduğu gibi ve yalnızca var olunan bir alan yaratılmaktadır. Bu alanda sözlere veya eylemlere gerek olmamaktadır 5.

Paylaşılan sessizlikler genelde ilişkileriyle ilgili güven duyan ve ilişkinin gidişatından kaygılı olmayan insanlara iyi gelmekte ve bu anları genelde bu kişiler sağlıklı şekilde yaşamaktadır. Partnerlerin arasındaki dinamik de paylaşılan sessizlik de oldukça önemlidir. Partner dinamiği sağlıklı olan insanlar sessizliklerden rahatsızlık duymamakta ve birlikte geçirilen kişisel zamanların tadını çıkarmaktadırlar.

Sessizlikler insanın kendini partnerine ifade etmeden de anlaşılmasını sağlayabilmektedir. Kelimesiz iletişim partnerler arasındaki bağı güçlendirirken aynı zamanda kişinin anlaşıldığını hissettirmekte, kişinin olduğu gibi kabul edildiğini hissettirmekte ve kişinin psikolojik sağlığına ve ilişkiye de iyi gelmektedir. Bir ilişkide, iki insanın sessizlik anlarını rahat bir şekilde deneyimlemesi, ilişkinin sağlam temellere dayandığını da gösterebilmektedir. Sessizlik anlarında insanlar birbirlerinin yüz ifadelerine, mimiklerine ve davranışlarına daha fazla odaklanmakta ve bu da düşünülenin aksine sessizliklerde insanların birbirlerini daha iyi tanımalarına sebep olabilmektedir.

Kaliteli Sessizlik Nedir?

Kaliteli sessizlik, insanların bir arada oldukları halde rahatsız edici bir boşluk hissetmedikleri, aksine sessizliği bir bağ kurma amacı olarak deneyimledikleri bir durumdur. İnsanlar yalnızca kelimelerle değil sessizlikle de bağlantı kurabilmektedir. Kaliteli sessizlik duygusal güvenlik, farkındalık ve derin düşünme, bağ kurma gibi unsurları içermektedir.

Kaliteli sessizlikte taraflar sessizliğin tehdit edici olmadığını aksine bir güven ortamı sağladığını düşünmektedirler. Sessizlikler, insanların duygu ve düşüncelerini gözlemlemelerine ve farkındalık kazanmalarına olanak sağlamaktadır ve sessizlik anlarında insanlar, sözcüklere ihtiyaç duymadan birbirlerinin varlıklarını hissedebilme yeteneğine sahip olmaktadırlar.

Terapi seanslarında da kaliteli sessizliğin farkındalık ve derin düşünme unsurundan fazlaca yararlanılmaktadır. Terapide sessizlikler, birçok danışanı rahatsız etse de aslında danışanın bir süre konuşmadan düşünmesine izin vermek, onun içgörü kazanabilmesine yardımcı olmakta ve baskı hissetmemesine sebep olmaktadır. Böylece terapötik sessizlik de danışanların terapi sürecini desteklemektedir.

Kaliteli sessizlikten farklı olan iletişimsizlik, kaliteli sessizlikle aynı gibi gözükse de kendi içinde farklı bir çok parçası olan bir durumdur. İletişimsizlik insanın genelde çatışmalardan kaçınmak, duygusal olarak uzaklaşmışlık hissini sergilemek, pasif agresif tutum sergilemek gibi sebeplere sahip olan sessizlik biçimidir.

İletişimsizliğin içerisinde, kaçınma, ihmal, duygusal kopukluk, uzaklık, bağın azalması ve pasif agresif davranışlar gibi anlamlar bulundurmaktadır. İnsanlar duygularını paylaşmaktan kaçınarak ilişkide mesafe yaratmakta ve iletişimsizlik ile ilişkiye dair ilginin kaybolduğu gösterilmek istenilmektedir. Yine cezalandırıcı bir yaklaşım ile iletişimsizlik bir cezalandırma aracı olarak da kullanılabilmektedir.

Kaliteli Sessizlik ve İletişimsizlik Arasındaki Fark

Her sessizlik olumlu bir anlam taşımamaktadır. Kaliteli sessizlik, partnerlerin birbirine güven duyduğu ve varlıklarından huzur bulduğu anları içerirken, iletişimsizlik duygusal uzaklık göstergesidir. Bu kavramları ayırt edebilmek için öncelikle, sessizliğin rahatlatıcı mı yoksa gergin mi hissettirdiği fark edilmelidir. Kaliteli sessizlik huzur verirken, iletişimsizlik partnerler arasında kaygı yaratmaktadır.

Sessizlik sırasında ilişkide bir güven ortamı kurulabiliyorsa bu kaliteli sessizliğin bir göstergesi iken, iletişimsizlikte güven sarsılmış olmaktadır. Kaliteli sessizlik, insanın kendini toplamasına yardımcı bir ihtiyaç olarak hissettirirken iletişimsizlik problemleri göz ardı etmek için bir kaçış stratejisi olarak kullanılmaktadır. Kaliteli sessizlikte iki kişi arasındaki bağlantı, rahatlık ve güven konuşma zorunluluğu olmadan sürebilmektedir fakat iletişimsizlikte partnerler genelde gergin hissetmektedir.

Sessiz Vakit Geçirmenin Yararları

Kaliteli sessizlikler insanda konsantrasyonu arttırmak, yaratıcılığı arttırmak, öz farkındalığı arttırmak, öğrenmeyi artırmak, stresi azaltmak ve ilişkiyi güçlendirmek gibi etkiler yaratmaktadır.

İnsan belirli yükseklikteki seslerden sonra odağını kaybetmektedir. Fakat sessiz ortamlar insanın konsantrasyonunu ve odağını en yüksek seviyeye çıkartmasına yardımcı olmaktadır. 1999 yılında yapılan bir çalışmada, istisnai yaratıcılıktaki insanların içe dönük olma ihtimallerinin daha yüksek olduğu ve bu insanların sessiz ortamları tercih ettiği bildirilmiştir. Bu da sessizliğin yaratıcılığı arttırma konusundaki etkisine örnek olarak gösterilebilmektedir 2.

2007 yılında yapılan farklı bir araştırma ise insanların kesintiye uğramama özgürlüğünden yararlandıklarında daha yaratıcı olduklarını ortaya koymaktadır 3. Sessizlik, algılararası farkındalığa, yani kalp atışı, solunum ve tokluk gibi içsel fiziksel duyumları algılamaya ve yeni kas hafızası oluşturmaya ve yeni kavramları sindirmeye yardımcı olmaktadır 4.

2006 yılında yapılan bir araştırma ise iki dakikalık sessizliğin vücut gerginliğini hafiflettiği ve zihni rahatlattığını ortaya çıkarmıştır 1. Sessizliğin insanda kan basıncını düşürmek, damarlarda plak oluşumunu engellemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hormon düzenlemesini desteklemek gibi yararları da bulunmaktadır 4.

Partnerler arasındaki paylaşılmış sessizlik, partnerler arasındaki bağı arttırmaktadır. Bir insanın yanında sessizce, stressiz şekilde ve rahat şekilde durabilmek iki insan arasındaki rahatlığı ve bağı işaret etmektedir. Aynı zamanda sessizlik insanın rahatlamasına sebep olmaktadır.

Bazı çiftler kelimeler olmadan da iletişim kurabilmektedir. Bu iletişim partnerin ufak mimikler ile veya sakince işini yapışı ile her şey yolunda ifadesini anlamak gibi örneklendirilebilmektedir, bu duruma bir başka örnek ise partnerin karşı taraf istemeden onun için yaptığı minik davranışlar gösterilebilmektedir.

Sessizliği Rahatsız Edici Bulmayı Aşmanın Yolları

Sessizlikten rahatsız olmak genelde kişisel algılar ve geçmişte yaşanan deneyimler ile ilgilidir. Bazı insanlar geçmiş deneyimler sebebiyle sağlıklı ve kaliteli sessizliği ilgisizlik veya uzaklaşma olarak anlamlandırabilmektedir. Bu durumu aşabilmek için öncelikle sessizliğin anlamını düzeltmek gerekmekte ve yeniden çerçevelendirmek gerekmektedir. Sessizlik olumsuz bir durum olarak değil, doğal bir durum ve dinlenme fırsatı olarak görülmelidir.

Mindfulnes teknikleri, meditasyon ve nefes egzersizleri hem sessizlik anlarında rahatlamayı sağlayabilmekte hem de pratik yaptıkça sessizliğe alışma noktasında insana yardım edebilmektedir. Sessizlik anlarında bağ konusunda tedirgin olan ve partnerle arasında bir sorun olduğunu düşünen kişilerin bu konuyu açık şekilde partnerleriyle konuşması ve bu rahatsızlığı ifade etmesi sessizlik kaygısını azaltabilmektedir.

Yine sessizlik anlarındaki bağ konusunda tedirginlik yaşandığında göz teması, el ele tutuşmak veya bir gülümseme gibi basit jestler ile sessizlik içindeki iletişimi sürdürmeye devam etme yöntemleri kullanılabilmektedir. Bu yöntemler kısa süreliğine sessizliğe alışmaya ve bağın kopmadığını anlamaya yardımcı olacak şekillerde yapılmalı ve sürekli sürdürülmemelidir. Bir kaç sessizlik anında bu güvenlik davranışları ile sakinledikten sonra artık tamamen iletişimsiz sessizliğe alışabilmek adına kişinin kendini maruz bırakması gerekmektedir.

romantik ilişkide partnerler puzzle görseli

Birlikte Sessiz Zaman Geçirme Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

Ortak Sessiz Aktiviteler: Kitap okumak, doğada yürüyüş yapmak, sessizce kahve içmek, yemekte sessizce oturmak, puzzle yapmak, lego yapmak gibi etkinlikler kişilerin yavaşça sessizliği paylaşmasına yardımcı olabilmektedir. Bu fazla konuşma gerektirmeyen etkinliklerde kişiler zamanla sessizliğe alışmaktadır.

Ekransız Zamanlar: Telefon veya televizyon olmadan sessizce vakit geçirmek partnerler arasında gerçek bağlantıyı güçlendirebilmekte ve gerçek sessiz zamanı yaşamayı sağlayabilmektedir.

Planlı Sessizlikler: Haftada bir kez, kısa ve belirli bir zaman diliminde sessizlik pratiği yapmak ve zamanla bu süreyi arttırmak, bu alışkanlığı geliştirmeye yardımcı olabilmektedir. Burada sessiz zamanın başlangıcında küçük adımlar atmak daha kolay olabilmektedir. Bu sebeple birlikte sessiz vakit geçirilecek süreyi kısa tutmak ve yavaşça arttırmak oldukça önemlidir. Zamanla bu durumu bir rutin haline çevirmek sessiz zamanlara alışmayı sağlamaktadır.

Partnerle Meditatif Aktiviteler: Yoga, sessiz meditasyon türleri, nefes egzersizleri ve mindfullness tekniklerini birlikte deneyimleyerek partner ile sessizliğe karşı rahat hissetmek kolaylaşabilmektedir. İnsanların derin nefes alması, anı yaşamaya çalışması ve sessizliği anlamlandırmaya çalışması stres ve kaygıyı azaltabilmektedir. Bu tür uygulamalar aynı zamanda sessiz zamanın bir rahatlama alanına dönüşmesini sağlamaktadır.

Duygusal Paylaşımlar: Sessiz zamanların ardından, bu zamanın nasıl hissettirdiğini paylaşmak, partnerlerin birlikte geçirdiği sessizliğin duygusal etkisini anlama konusunda ve sessizlik deneyimini olduğundan daha anlamlı hale getirme konusunda, aynı zamanda kişiler arasındaki bağı da güçlendirme konusunda oldukça etkili olmaktadır.

Kaynakça

  1. Bernardi, L., Porta, C., & Sleight, P. (2006). Cardiovascular, cerebrovascular, and respiratory changes induced by different types of music in musicians and non-musicians: the importance of silence. Heart (British Cardiac Society), 92(4), 445–452. https://doi.org/10.1136/hrt.2005.064600
  2. Csikszentmihalyi, M. (1999) Edited extract from R. Sternberg (Ed) (1999) Handbook of Creativity. Cambridge University Press, 313–35
  3. de Vet, Arne. (2007). The Effects of Thinking in Silence on Creativity and Innovation. Biological Psychology
  4. DeMarco, M.(10, June, 2024). Why Being Comfortable with Silence is a Superpower. https://www.psychologytoday.com/gb/blog/soul-console/202406/why-being-comfortable-with-silence-is-a-superpower
  5. Phoenix, L.(22, Nov, 2023). The Power of Shared Silence. https://medium.com/@loannphoenix/the-power-of-shared-silence-c9434feb3cea
  6. Tannen, D. (1990). You Just Don't Understand: Women and Men in Conversation. HarperCollins.
  7. Weinstein, N., Nguyen, Tv., Adams, M. et al. Intimate sounds of silence: its motives and consequences in romantic relationships. Motiv Emot 48, 295–320 (2024). https://doi.org/10.1007/s11031-024-10078-x
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Başlayın