Daha iyi hissetmeye bugün başlayın
Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.
İlk Seansta Ne Konuşulur?
Terapide ilk görüşme, terapistin ağırlıklı olarak soru sorduğu, tedavi ve değişim amacı taşımayan değerlendirme görüşmesidir. Bu görüşmedeki temel amaç danışanı tanımak, danışanın terapi sürecine dair beklentilerini anlamak ve terapiye yönelik hedefler belirlemektir. Danışanın aklındaki temel sorulardan biri terapide ilk seansta neler konuşulur sorusudur ve bu soruyu cevaplamak kişinin ilk seans kaygısını azaltmak için oldukça önemlidir.
“Psikologla konuşmaya nasıl başlanır? İlk oturumda ne konuşulur?" gibi sorular insanların terapiyi ertelemesine sebep olacak derecede kaygı yaşamalarına sebep olabilir. İlk seans uzun bir bilgi alma ve verme süreci, aynı zamanda özel bir ilişkinin temelini atmak için başlangıçtır. Kurulacak bu ilişki terapinin devamlılığına etki edeceğinden ilk seanslar terapistler için de danışanlar için de çok önemlidir.
Danışanların en derin duygularını ve düşüncelerini anlayıp paylaşabileceği, güvenli ve destekleyici alanı yaratan terapötik ilişkinin temelleri ilk seansta atılmaktadır. Danışana verilen önemi göstermek, empatik ve güvenilir bir ilişki kurmak, aynı zamanda kişinin kendini anlatabildiği ve anlaşılabildiği bir ortam yaratmak için ilk terapi sürecin kilit noktalarındandır.
Psikologlar ilk seansta danışanlarını anlamaya çalışırken bir yandan da danışana uygulayacakları terapi yaklaşımını ve onun içeriğini anlatırlar. Bunu yaparken aslında danışanların aklındaki “Bana yardım edebilecek mi? Beni dinleyecek mi? Psikolog aileye bilgi verir mi? Terapide ne konuşulur?” gibi sorulara da cevap vermiş olurlar. Aslında terapide ilk seans akıllardaki soruları giderme seansı olarak da tanımlanabilir.
İlk Seansta Psikolog Ne Sorar? Ne Hakkında Konuşulur?
Psikologların görevi danışanı anlayıp onun davranış örüntüsünü ve duyguları ile ilişkisini kısa sürede tanımlamayı içerir. Danışanın davranış örüntülerini anlamak için onun günlük hayatı, psikolojik geçmişi, sosyal hayatı ve hayatındaki önemli anları bilmek gerekir. Bu gibi bilgiler ilk seansta sorulacak belirli sorularla alınmaktadır.
Bu sebeple psikologlar ilk seansta terapi sürecini tanıttıktan sonra psikolojik destek geçmişi, sağlık problemleri, sosyal hayat ve aile, hayattaki önemli anlar, terapiden beklentiler ve başvuru sebebi gibi sorular sorarak kişiyi tek seans içerisinde mümkün olduğunca tanımaya odaklanırlar.
1. Terapi Sürecinin Kısaca Tanıtılması
İlk terapi seansında mutlaka yapılması gereken şey psikologun kısaca terapi sürecini danışana anlatmasıdır. Bu kısa konuşmada psikolog terapinin süresinden, haftada kaç kere yapılacağından, seans kurallarından ve danışanın sorumluluklarından bahseder. Bu gibi bilgiler terapistin kullandığı yaklaşıma göre değişse de her danışan için geçerli olan bazı ortak kurallar ve sorumluluklar vardır.
Örneğin terapiye alkollü gelinmemesi, seans sırasında yiyecek yenmemesi, iptal durumunun mutlaka önceden bildirilmesi gibi kurallar tüm terapi yaklaşımlarınca benimsenmiş ortak kurallardır. Seans dışı verilen ödevler ise terapi yaklaşımına göre değişmekte olan sorumluluklar arasındadır. Bu sorumluluk ve kuralların ilk seans içerisinde anlatılması ve ortak bir şekilde onaylanması gerekmektedir.
Terapi süreci tanıtılırken anlatılması gereken bir başka konu ise seans içerisinde konuşulacak konuların gizliliğidir. Terapistler seans içerisinde konuşulan konuları gizli tutmakla yükümlüdürler. Fakat danışanın kendine veya bir başkasına zarar vermesi gibi istisnai durumlar söz konusu olduğunda terapinin gizliliğinin ihlal edileceği bilgisi de ilk seansta verilmektedir.
2. Psikolojik Destek Geçmişi
Danışanın psikolojik destek geçmişi terapi süreci için oldukça önemli bilgileri içermektedir. Geçmişte bir psikolog veya psikiyatri yardımı alan danışanın bu yardımı hangi konuda aldığı, ne kadar süre aldığı ve tedaviyi tamamlama bilgileri danışanın şimdiki süreçte nasıl ilerleyeceğine dair ipucu verirken aynı zamanda bahsettiği sıkıntıyı ne kadar zamandır çektiğine dair bilgi de sağlar.
Bir önceki terapi sürecinde nelerin yarım kaldığını, kişinin neden bir daha terapiye gelme ihtiyacı duyduğunu, neden bir önceki terapi sürecini yarıda bıraktığını, o süreçte neler konuşulduğunu bilmek şimdiki terapi sürecini oluşturmak için önemlidir. Terapist geçmişte danışanı terapiden uzaklaştıran sebepleri bildiğinde bu gibi bir durumun tekrar yaşanmaması için farklı adımlar atacaktır.
Danışan geçmişte tedavisini yarıda bıraktıysa bunun sebebi şimdiki sürecin sağlığı ve gidişatı için önemli ipuçları taşımaktadır. Bu yüzden ilk terapi seansında terapiste ne anlatılır sorusunun cevaplarından biri psikolojik destek geçmişidir.
3. Sağlık Problemleri
Fiziksel bazı hastalıklar ile psikolojik sorunlar arasında güçlü bir ilişki vardır. Örneğin fiziksel kaynağı bulunamayan ağrı ve sıkıntıların sebebi çoğu zaman psikolojiktir. Bu gibi durumlarda danışanın fiziksel sağlık problemlerini mutlaka öğrenmek ve gerekiyorsa konusunda uzman bir doktora yönlendirmek oldukça önemlidir.
Aynı zamanda belli fiziksel hastalıkların semptomları ile psikolojik hastalıkların semptomları birbirine oldukça benzer görülmektedir. Örneğin hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışmasından ötürü tiroid hormonlarının az salgılanması) durumunun semptomları, depresyon semptomlarına oldukça benzerdir ve bazen danışan tiroid kaynaklı semptomları depresyon olarak algılayıp psikolog yardımı isteyebilir. Bu sebeple fiziksel sağlık problemlerini bilmek uygun tedavi almak için gereklidir.
Yine madde veya alkol kullanımı, intihar düşüncelerine sahip olmak gibi durumlar da uzman doktorlardan yardım almayı gerektiren durumlar olduğu için mutlaka ilk seansta sorgulanan ve fiziksel sağlık problemlerinin yanı sıra psikolojik problemlere de yol açabilecek sorunlar arasındadır.
Bazı zorlu fiziksel hastalıklar kişinin psikolojisini etkileyebilmektedir. Bu sebeple bu hastalıkları öğrenmek terapinin gidişatını belirlerken ve konuşulacak konuların önem sırasını listelerken etkili olacaktır.
4. Sosyal Hayat ve Aile Hayatı
Danışanların davranışlarını ve davranışlarının sebeplerini anlamak için sosyal hayat ve aile hayatının da konuşulup incelenmesi gerekmektedir. Bu sebeple aile ile olan ilişkinin durumu, danışanın kiminle yaşadığı, kardeşinin olup olmaması ve bir ilişkisinin olup olmadığı ilk oturumda mutlaka konuşulur. İnsan ilişkilerinin gidişatı danışanın düşünce ve davranışlarıyla ilgili oldukça önemli ipuçları saklayabilmektedir.
Bazen danışanların sosyal hayatları belirli düşünceleri bastırmak adına fazlasıyla yoğun veya belli sebeplerden ötürü fazlasıyla kısıtlı olabilir. Bu gibi durumları ve bu durumların sebeplerini bilmek terapinin gidişatı için önemlidir çünkü bu gibi durumlar psikologun değişim için vereceği ödevleri veya terapide konuşulacak konuları belirleyebilen etkenlerdendir.
5. Kişinin Hayatındaki Önemli Anlar
İlk terapi seansında danışanın hayatındaki önemli ve onu derinden etkileyen anlar mutlaka konuşulması gereken konular arasındadır. Bu sebeple herhangi travmatik bir olaya maruz kalındı mı, geçmişte atlatılmakta zorlanılan bir dönem veya olay yaşandı mı gibi sorular mutlaka danışana yöneltilmektedir. Hayattaki önemli anlar ile kastedilen yaşandığında kişiyi derinden sarsan ve davranış veya düşünce değişimine yol açan anlardır.
İnsanlar hayatlarında travmatik veya zorlayıcı anlar yaşadıklarında bu onların kişiliğine, davranışlarına ve düşüncelerine etki edebilir ve bu alanlarda değişimler gözlemlenebilir. Bu gibi olayları yaşayan danışanlarda bu olayların danışana etkisini bulmak ve varsa sağlıksız düşünce ve davranışların yerine sağlıklılarını koymaya çalışmak gerekebilir.
6. Danışanın Terapiden Beklentisi
Yine terapide ilk görüşmede sorulabilecek sorulardan bir diğeri “Terapiden beklentiniz nedir?” sorusudur. Psikoterapi süreci ve terapinin içeriği çoğu zaman dışarıdan anlaşılamayan veya bilinmeyen bir yapıdadır. Bu bilinmezlik bazen danışanların oldukça yanlış beklentiler ile terapiste gelmesine sebep olabilmektedir.
Terapinin amacı danışanın sürekli mutlu olmasını sağlamak veya hayatını yönlendirmek değildir fakat bazı kişiler bu tarz beklentilerle terapistlere başvurabilmektedir. Aynı zamanda terapistten akıl vermesini veya yönlendirici cümleler kurmasını beklemek de terapinin amacına uygun beklentiler değildir.
Terapistler yönlendirici olmadan danışanların kendi sağlıklı yollarını bulmalarına yardımcı olmak için çalışırlar. Terapide hedef danışanların belirli teknikler ve yöntemler ile kendi cevaplarını bulmalarını sağlamaktır. Bu sebeple ilk görüşmede ortak bir hedef ve terapi beklentisi oluşturulması terapi süreci için hayati bir önem taşımaktadır çünkü danışanın beklentisini bilmek yanlış olan beklentiyi değiştirmek için veya kişiyi beklentisine uygun bir uzmana yönlendirmek için gereklidir.
7. Terapiye Başlama Sebebi
İlk görüşmenin genellikle vazgeçilmez sorularından biri olan “Sizi buraya getiren sebep nedir?” sorusu danışanın hayatında memnun olmadığı ve değiştirmek istediği şeyleri anlatması için sorulur. Aslında danışanların ilk terapi seansına hazırlanıp gelmeleri gereken tek nokta başvuru sebebidir. Bütün terapi sürecini belirleyecek olan bu konu yalın ve açık şekilde terapiste anlatılmalıdır.
“İnsanlarla ilişkilerimde sorun yaşıyorum.” gibi kapalı cümleler yerine detaylı açıklamalar yapmak ve olabildiğince örneklendirerek terapiye başvuru sebebini anlatmak terapistin danışanı çok daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır. Burada konu yalnızca davranışlar değildir, kişinin hissettiği duyguları da terapistiyle paylaşması önemlidir.
Bazen danışan birden fazla sorun veya konu ile terapiye gelir ve hepsinin çalışılması gibi bir beklenti taşır. Böyle durumlarda kimi yaklaşımlarda çalışılması istenen konular bir liste halinde yazılır ve danışan için en önemli olandan başlanarak tüm terapi sürecinde sırayla çalışılır. Bu sebeple danışanın ilk seansa katılmadan önce konulardan hangisinin hayatına en çok etki ettiği ve konuşmak istediği konular üzerine düşünmesi önemlidir.
Bazı durumlarda danışanların aile bireyleri veya sevdikleri kişilerin ısrarı veya zorlaması ile terapiye geldiği görülmektedir. İstek dışı gelen danışanlar terapiden yeterli etkiyi göremeyebilirler. Bu danışanlarda önemli olan önce danışanı terapiye alıştırmak ve terapiye sıcak bakmasını sağlamak olduğu için bu durumun terapist tarafından bilinmesi gerekir.
İlk Seansa Hazırlanmak İçin Öneriler
Terapi iş birliği gerektiren bir süreçtir bu sebeple bilinenin aksine terapilerde danışanın rolü terapistten çok daha kritik ve önemlidir. Danışanların ilk seansa hazırlanarak gelmesi terapinin verimliliği açısından yararlı olacaktır. Bu hazırlık süreci mental ve fiziksel hazırlığı kapsamaktadır.
- Kişi online terapi alacaksa mutlaka sessiz, rahatsız edilmeyeceği ve kendini güvende hissettiği bir ortamda bulunmalıdır.
- Online terapide, seans için kullanılacak elektronik aletin şarjı seans öncesinde kontrol edilmelidir.
- Seans öncesi uykunun iyi alınması, seanstan önceki gece alkol almak gibi seansı etkileyecek aktivitelerden kaçınmak önemlidir.
- Terapi sürecinde rahatsız edilmemek adına telefonun kapalı veya sessizde bulunması ve gözden uzak olması önemlidir.
- Seansı yoğun olmayan bir günde seçmek akılda başka konu olmasını engelleyecektir.
- Dikkat dağıtıcı herhangi bir durumdan kaçınılmalıdır. Örneğin aç olmak, ağrı içinde olmak gibi.
- Seans ortamındaki ısı, ışık veya koku gibi etkenler kişiyi rahatsız ediyorsa mutlaka terapiste bilgi verilmelidir.
- Terapi uzun bir süreçtir, ilk seans oldukça önemli olsa da sadece bir başlangıçtır. Bu sebeple kişi ilk seanstan iyi hissetme gibi beklentilerini azaltmalıdır.
- İlk seans değişim amacı taşımaz bu sebeple kişiler bu beklentiyle gelmemelidir.
- Danışanın terapiye gelme sebebini ve terapinin sonunda hedeflediği noktayı önceden düşünmesi seans sürecinin aktif ve verimli geçmesi için faydalıdır.
- Her seans öncesinde danışanın hafta içerisindeki düşüncelerini, duygularını, endişelerini ve sorularını yazması yine verimli bir seans için oldukça önemlidir.
- Terapiste ve terapi sürecine güvenmek önemlidir. Kişinin açık ve dürüst davranması terapiden verim alınabilmesi için gereklidir.
- Seans sürecinde danışanın aktif katılımı oldukça kritik ve gereklidir.