Yapıcı Eleştiri: Etkili Geri Bildirim Vermek ve Almak

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın

Karşı taraf hakkındaki düşüncelerimizi açıkça ifade etmek… İlk bakışta kolay gibi görünebilir. Ancak kalbini kırmak istemediğimiz birine yaklaşırken çoğu zaman dilimiz tutulur. Aynı şekilde, biri bize “Sana söyleyeceğim şeyi sakın yanlış anlama” dediğinde de kendimizi bir anda gergin hissedebiliriz. Çünkü “eleştiri” kelimesi çoğunlukla zihnimizde; yargılanmak, hata yapmak ya da değer görmemekle özdeşleşir. Oysa eleştiri, doğru bir şekilde yapılandırıldığında kişisel gelişim, ilişkilerin onarımı ve iletişimin derinleşmesi için paha biçilemez bir güç haline gelir.

Yapıcı Eleştiri Nedir?

Yapıcı eleştiri, karşı tarafı küçük düşürmeden, aşağılamadan ve değersizleştirmeden yapılan, gelişmeye alan açan geri bildirimin adıdır. Temel amacı, kişiyi hatasından dolayı cezalandırmak değil, onu bir sonraki adıma yönlendirmektir. Bu geri bildirimin gücü, kullanılan kelimelerden çok, bu kelimelerin nasıl bir tonla ve hangi niyetle söylendiğinde gizlidir.

Rogers’ın koşulsuz kabul ilkesine göre, bir insan gelişebilmek için değerli olduğunu hissetmeye devam etmelidir1. Sonuç olarak eleştiride bulunduğumuz kişi kendisini değersiz hissediyorsa eleştirinin yapıcı olduğundan bahsedemeyiz.

Yapıcı ve Yıkıcı Eleştiri Arasındaki Fark

Yıkıcı eleştiride suçlayan bir tavır, genelleme içeren ifadeler ve karşı tarafa değersizlik hissi aşılayan bir durum vardır. Örnek olarak; “Sen zaten hep böylesin!” gibi cümleler, kişinin benliğini hedef alır. Oysa yapıcı eleştiri belirli bir davranışa odaklanır ve değişim için bir yol önerir. Örneğin; “Bu son toplantıda katılımın biraz azdı. Birlikte nasıl daha aktif olabileceğini konuşmak isterim.”

Gottman’ın evlilik araştırmalarında yıkıcı eleştirinin, ilişkilerin temel yıkım nedenlerinden biri olduğu gösterilmiştir2.

Olumlu ve Olumsuz Eleştiriler Ne Anlama Gelir?

Olumlu eleştiri, sadece övgü anlamına gelmez. Gerçek olumlu geri bildirim, kişinin iyi yaptığı noktaları fark edip teşvik ederken; geliştirilmesi gereken alanları da nazikçe gösteren dengeli bir yaklaşımdır. “Sunum sırasında ses tonun çok netti. İçeriği biraz daha sadeleştirirsek etkisi daha da artabilir.” şeklindeki bir eleştiri, olumlu eleştiriye örnek olarak gösterilebilir.

Bandura'nın sosyal öğrenme kuramı, kişilerin olumlu pekiştirme sayesinde daha hızlı öğrendiklerini ve davranışlarını geliştirdiklerini iletir3. Bu da yapıcı eleştirinin neden daha etkili olduğunu açıklar.

birbirini eleştiren feedback veren iki kişiyi betimleyen görsel

Geri Bildirim Verirken Nelere Dikkat Etmeli?

Birine yapıcı bir eleştiri vermek istiyorsanız, aşağıdaki basit ama etkili prensipleri uygulayabilirsiniz:

Somut Gözleme Dayanın:

→ “Hep böyle yapıyorsun” değil, “Bugünkü toplantıya 15 dakika geç geldin.”

Ben Dili Kullanın:

→ “Sen beni önemsemiyorsun” değil, “Zamanında gelinmeyince kendimi değersiz hissediyorum.”

Zamanı Doğru Seçin:

→ Tartışma anında değil, tarafların daha nötr olduğu bir anda konuşun.

Çözüm Sunun:

→ “Bunu yapma” demek yerine, “Şöyle yapsak nasıl olur?” gibi öneri getirin.

Stone ve Heen (2014) geri bildirimin yalnızca söyleyen değil, dinleyen açısından da hassas bir süreç olduğunu ve duyarlılık gerektirdiğini vurgulamıştır4.

yapıcı eleştiri ve sonuçlarını betimleyen görsel

Geri Bildirim Almakta Zorlananlar İçin Öneriler

Eleştiriye karşı duygusal tepkiler vermek çok insani bir refleks. Ancak bu durum sürekli hale geliyorsa, gelişimimizi sekteye uğratabilir.

Peki daha sağlıklı bir yaklaşım için neler yapılabilir?

1. İlk Anda Tepki Vermeyin

Beynimiz eleştiri anında savunmaya geçer. Kısa bir süre durmak, verilecek tepkiyi doğru yönetme konusunda faydalı olabilir.

Lieberman ve arkadaşlarının (2007) çalışmaları, sosyal tehditlerin amigdalayı aktive ettiğini ve duygusal reaksiyonları tetiklediğini göstermiştir5.

2. Söyleneni Nesnelleştirin

Duygudan ayrıştırarak düşünün: “Bu bir saldırı mı, yoksa bana katkı sunmak isteyen bir bakış mı?”

3. Geri Bildirimi Filtreleyin

Eleştiren kişinin niyeti, bilgisi ve bağlamını düşünün. Her söylenen doğru olmak zorunda değildir.

“Duygu Düzenleme Nedir ve Nasıl Yapılır?” başlıklı yazımızı okumak için tıklayın.

Yakın Çevremize Nasıl Geri Bildirim Vermeliyiz?

Yakın ilişkilerde geri bildirim vermek, iş arkadaşına söylemekten bile daha zor olabilir. Bunun sebebi karşı tarafın bizi yanlış anlama olasılığından korkmamız ve ilişkimizin olumsuz etkileneceğine dair olan endişemizdir.

Ancak susmak, bazen ilişkiyi yavaş yavaş çürütür.

Peki bunu nasıl yapabiliriz?

İçten ama yumuşak bir giriş yapın:

→ “Seni kırmak istemem ama birlikte daha iyi hissetmek için bu konuda bir şey söylemem gerekiyor.”

Yargılamadan ifade edin:

→ “Beni anlamadığını hissediyorum” demek yerine “Beni daha iyi anlayabilmen için bu duygumu paylaşmak istedim.”

Brene Brown’un çalışmaları, savunmasız ama dürüst iletişimin, ilişkilerde daha derin bağlar kurduğunu göstermiştir6.

Eleştiriye Kötü Tepki Veren Biriyle Nasıl Konuşulur?

Her zaman geri bildirim vermek kolay olmayabilir. Özellikle karşı taraf savunmaya geçmeye yatkınsa, süreç daha da karmaşıklaşabilir. Geri bildirim verirken bazı yaklaşımlara göre hareket etmek karşı tarafın geri bildiriminize olumsuz tepki verme olasılığını azaltabilir;

Önce onu dinleyin: Belki de daha önce kırılmış, yargılanmış ya da değersiz hissetmiştir.

Duygulara yer açın: “Kızgın olduğunu anlıyorum. Bu konuda bir şeyleri düzeltmek istediğim için konuşuyorum.”

Konuşmayı gerekirse erteleyin: Bazı geri bildirimler zamanla daha sağlıklı verilir.

Carl Jung’un şu sözü burada oldukça yerindedir: "İnsanları etkileyen şey sözlerimiz değil, onları hissettirme biçimimizdir."

Eleştirileri Ne Kadar Ciddiye Almalıyız?

Her eleştiriyi dikkate almak, zamanla özgüveni zedeleyebilir. Ama hiçbirini dikkate almamak da gelişimi engeller. Burada önemli olan, eleştiriyi kimin yaptığı, hangi niyetle yaptığı ve sizin için ne kadar anlamlı olduğudur. Bu kişiye güveniyor muyum?, Eleştirisi gözleme mi dayanıyor, varsayıma mı?, Bende yankı uyandırıyor mu? Sorularını kendimize sormak karşı taraftan gelen eleştirinin yerinde bir eleştiri olup olmadığını anlamamız konusunda bize yardımcı olabilir.

Albert Ellis’in rasyonel duygucu davranışçı terapi kuramı, başkalarının düşüncelerini körü körüne içselleştirmek yerine sorgulamanın daha sağlıklı olduğunu savunur7. Doğru verilen bir geri bildirim, bir kişinin hayatını değiştirebilir. Kırmadan konuşabilmek, ilişkilerde samimiyetin ve güvenin temelidir. Aynı şekilde kırılmadan dinlemek de kişinin duygusal olgunluğunu gösterir.

Kaynakça

      1. Rogers, C. R. (1961). On becoming a person: A therapist’s view of psychotherapy. Houghton Mifflin.
      2. Gottman, J. M., & Silver, N. (1999). The seven principles for making marriage work: A practical guide from the country’s foremost relationship expert. Crown.
      3. Bandura, A. (1977). Social learning theory. Prentice-Hall.
      4. Stone, D., & Heen, S. (2014). Thanks for the feedback: The science and art of receiving feedback well. Penguin Books.
      5. Lieberman, M. D., Eisenberger, N. I., & Crockett, M. J. (2007). Social cognitive neuroscience and health: Neurophysiological mechanisms linking social ties with physical health. Health Psychology, 26(4), 410–417. https://doi.org/10.1037/0278-6133.26.4.410
      6. Brown, B. (2012). Daring greatly: How the courage to be vulnerable transforms the way we live, love, parent, and lead. Gotham Books.
      7. Ellis, A. (1962). Reason and emotion in psychotherapy. Lyle Stuart.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın