Ayrılık Acısı Nedir, Nasıl Geçer? Ayrılık Acısını Atlatmak İçin 7 Öneri

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Ayrılık Acısı Nedir?

Romantik bir ilişkinin bitmesinin ardından kişinin yaşadığı kayıp nedeniyle deneyimlediği olumsuz duyguların bütününe ayrılık acısı denir. İlişkiler, insanların anlamlı bağ kurma ihtiyacını karşılayan büyük bir mutluluk kaynağı olsa da ayrılık süreci çoğu zaman insanın yaşadığı en zor süreçlerden biridir. Reddedilmek insan için başlı başına zorlu bir durumken sevilen, emek verilen ve bellir bir süre geçirilen kişi tarafından reddedilmek oldukça üzücü, kimi zaman da yıkıcı bir durum olabilir.

İlişki sonrası travma olarak bilinen bu süreç aslında bir yas sürecidir. Ölüm kaynaklı kayıp sonrası yaşanan yas ile romantik ayrılık sonrası yas ilişki kaybı sebebiyle oldukça benzerdir. Aynı zamanda iki süreçte de yaşanan bilişsel, davranışsal ve fiziksel belirtiler benzerdir. Bu kalp kırıklığı yaşatan ayrılık sonrası çeşitli psikolojik sıkıntılarla karşılaşabilmektedirler:

  • Negatif düşünceler
  • Unutkanlık
  • Odaklanmada zorluk
  • Ruminasyon
  • Sorumluluklardan kaçınma
  • Yorgunluk
  • Uyku sorunları
  • Depresif ruh hali
  • Anksiyete
  • Ruh halinde ani değişimler
  • Takıntılı düşünceler

Yine ayrılık acısı sebebiyle kişilerde akademik performansta düşüş, dikkatsizlik, sosyal yaşamdan uzaklaşma, alkol kullanımının artması, kendini suçlama, çaresizlik ve umutsuzluk gibi ayrılık depresyonunu andıran semptomlar da görülebilir.

ayrılık yaşayan bir kadın

Ayrılık Sonrası Kim Daha Çok Üzülür?

Çoğu ayrılık ortak karar olsa da terk eden ve terk edilen insanlar da vardır. Terk edilen insan, terk eden insandan daha farklı bir süreç yaşar ve farklı tepkiler gösterir. Ayrılık için sorumluluk alıp adım atan kişilerin yani ayrılığa karar veren insanların ayrılıktan haberi ve süreç üzerinde kontrolü olmayan insanlardan daha kolay sürece adapte olabilir. Yani, bahsedilen bu semptomların çoğu zaman terk edilen kişilerce yaşandığı değerlendirilebilir.

Ayrılık acısının yoğunluğunu etkileyen diğer faktörlerin önde gelenleri şunlardır:

  • İlişkinin uzunluğu
  • Kişilerin öz güven seviyeleri
  • İlişkiden memnuniyet düzeyi
  • Bağlılık
  • Partnerle ne kadar zaman geçirildiği
  • Bağlanma türleri
  • Baş etme mekanizmaları ve sosyal destek varlığı

Kadın ve Erkeklerde Ayrılık Acısı

Toplumun klişeleşmiş ve genellenen düşüncelerine bakıldığında kadınların duygusal oldukları için ve ilişkilerde daha bağlı oldukları için ilişki kaybı sonrası erkeklerden daha çok acı çektikleridir. Fakat toplumun klişeleşmiş fikirleri yerine araştırmalara bakıldığında, erkeklerin duygusal ilişkilerde ihtiyaçları çok daha iyi karşılandığı için, ayrılık acısını daha yoğun yaşadıkları görülmektedir. Aynı zamanda erkeklerin daha hızlı aşık oldukları ve ilişki sorunlarını daha ağır karşıladıkları bilinmektedir.

Toplum tarafından kabullenilen belirli cinsiyet varsayımlarından biri de sevdiğini kaybetme acısı ile başa çıkmada kadınlar daha fazla endişe, suçluluk, öfke ve üzüntü gösterdikleri için çoğu zaman ilişkileri bitiren tarafın erkek olduğu varsayımıdır. Fakat uzmanlar tarafından yapılan çalışmalara göre ilişkiyi sonlandırma konusunda kadınlar daha fazla sorumluluk almaktadır.

ayrılan bir çift görseli

Kadın ve erkeklerin sosyalleşme rutinleri farklı olduğundan ayrılık depresyonuyla başa çıkma özellikleri de değişkenlik göstermektedir. Araştırmalar erkeklerin kalp kırıklığıyla iyi geçinemediklerini ve bu süreçle başa çıkmakta zorlandıklarını göstermektedir. Bu zorlanma sürecinde başa çıkma mekanizması olarak dikkat dağıtıcı davranışlara yönelmektedirler. Bu sebeple erkeklerin ayrılıktan hemen sonra toparlanmak için yeni ilişkiye atılma davranışları kadınlardan daha fazladır. Burada amaç eski ilişkinin acısını yaşamadan yenisine odaklanmaktır.

Konu ilişkinin bitmesine gelince erkekler daha savunmasız, şok olmuş ve üzgün olma eğilimindedirler ve çoğu zaman ayrılık depresyonunu daha sık yaşayabilirler. Kadınlar ise erkeklerden daha önce ilişki içerisindeki sorunların farkına vardıkları için ilişkinin son süreçlerinde ayrılığa hazırlanabildiklerinden ayrılıkla daha iyi baş edebildikleri düşünülür.

Ayrılık Acısı Ne Kadar Sürer? Ne Zaman Geçer?

Ayrılık acısı ile ilgili akıllara en fazla takılan konu erkeklerde ayrılık acısı ne kadar sürer ve kadınlarda ayrılık acısı ne kadar sürer konusudur. Ayrılık acısı ne zaman geçer ve ayrılık acısı ne kadar sürer sorusunun cevabı oldukça özneldir. Aynı zamanda kişi bir gün kendini iyi hissederken diğer gün bir tetikleyici ile karşılaşıp kendini kötü hissedebilir.

Ayrılık acısı ne kadar sürer sorusunun cevabını belirleyen faktörler:

  • Yaşanan yasın yoğunluğu
  • Kişinin yaşamına etkisi
  • Bağlanma türü
  • Cinsiyet
  • İlişkinin nasıl bittiği
  • Sosyal destek
  • Geçmişte ne kadar kayıp yaşandığı
  • Kişinin biten ilişkiye ne kadar bağlı olduğu

Aynı zamanda özgüven, kontrol algısı, ilişkinin süresi ve özerk olabilme gibi durumlar da ayrılık acısının süresinde etkili olmaktadır.

Ayrılık acısının geçen zaman ile azaldığı bilinmektedir. Yani ayrılık üzerinden fazla zaman geçtiğinde insanların yas yoğunluğunun azaldığı görülmektedir. Bireylerin ayrılık sonrasındaki süreci nasıl geçirdikleri ayrılık acısının süresini etkilemektedir. Ayrılık sonrası uzman psikologlardan psikolojik destek almayan veya sosyal destek ağlarına yani arkadaşlarına gitmeyen insanların ayrılık depresyonunu uzun süre yaşayacağı ve hatta bu sürecin neredeyse 1 yıla aşkın devam edeceği düşünülmektedir.

Yine ayrılık sonrası dikkat dağıtıcı davranışlara yönelmek, ruminasyon, eski sevgiliyle hala iletişimde olmak, eski sevgiliyle ilgili bilgileri alıyor olmak gibi durumlar da ayrılık yası sürecinin uzamasını sağlamaktadır. Bazı durumlarda kadınlar ayrılık sürecinin geleceğinin farkında olduklarından ilişki içerisinde yas tutup ayrılıktan sonra kısa sürede toparlanabilmektedirler.

ayrılık sonrası kırık kalp yaraları sarılmış

Ayrılık Acısı Nasıl Geçer?

Ayrılık acısı yaşayan insanlar oldukça çaresiz hissedebilir ve akıllarında çoğu zaman ayrılık acısı nasıl atlatılır düşüncesi vardır. Yaşadıkları bu durum kişilerde karmaşa ve acıyı ortaya çıkarır. Ayrılık sebebi tam olarak belli değilse veya kişiye mantıklı gelmiyorsa hayata devam etmek ve eski ilişkiyi akıldan çıkarmak oldukça zorlaşır. Kişi sürekli olarak ilişkideki kötü anları düşünerek ayrılık sebebini bulmaya çalışır. Ayrılık sebebinin açıkça konuşulduğu durumlarda ilişki sonrası travma çok daha kolay atlatılmaktadır.

Zaman ayrılık acısında gerçekten bir ilaçtır. Ayrılık acısı çeken kişi zaman geçtikçe yeni hayatına, eski sevgilinin artık hayatında olmamasına ve yeni düzenine alışır. Zaman en baştan bir rutin ve sosyal hayat geliştirmeye alan sağlar ve bu da kişinin eski ilişkiyi her geçen gün daha da unutmasına yardımcı olur.

Ayrılık acısına iyi gelen faktörlerden bir diğeri ise kişinin kaynakları ve sahip olduğu olumlu özellikleridir. Kişi ilgili ve konuşabileceği ebeveynlere ve destekleyici akranlara sahip olduğunda ayrılık süreci ve ayrılık depresyonunu daha rahat atlatılabilmektedir. Kişinin özgüveni ve kendi ile ilişkisi ne kadar iyi olursa ayrılıklarda kendini suçlama durumu o kadar azalmakta ve ayrılık acısını atlatmak daha kolay hale gelmektedir.

Ayrılık Acısını Atlatmak İçin 7 Öneri

Ayrılık acısı nasıl dindirilir sorusu oldukça merak edilmekte ve aşk ve ayrılık acısı geçer mi gibi kafa karışıklıklarına sebep olmaktadır. Ayrılık acısı sürecinin olabildiğince sağlıklı geçmesi için atılması gereken ve atılmaması gereken adımlar vardır. Bu adımlar yas tutmaya izin vermek, eski partner ile mesafe koymak, kendine odaklanmak, yardım ve destek istemek, negatif düşüncelere kapılmamak, sabırlı olmak ve ilişkide yaşanan olaylardan ders çıkarmaktır.

1. Yas Sürecine İzin Vermek

İnsanlar çoğu zaman mutsuz yaşam olaylarında kafa dağıtma ve mutsuzluğu yaşamama yoluna gitmeyi daha risksiz ve kolay görmektedirler. Fakat negatif bir duyguyu ertelemek, bastırmak ve yok saymak yapılmaması gereken bir baş etme yöntemidir. Duygularını bastıran kişiler mutlaka bir noktada o duyguları çok daha ağır şekillerde veya farklı negatif duygularla ortaya çıkarmaktadırlar.

Yas sürecinde en önemli noktalardan biri yaşanan negatif duyguları kabul etmek ve onlara yaşamak için kendine izin vermektir. Kaybın getirdiği öfke, mutsuzluk ve kafa karışıklığı gibi duyguları ayrılık döneminde yaşamak iyileşme sürecinin önemli bir adımıdır. Bu duyguları kabullenmek aynı zamanda ilişkinin de bittiğini kabullenme anlamını taşımaktadır.

2. Eski Partner ile Mesafe Koymak

İlişki ve eski partnerle ilgili hatıraları silmek mümkün olmasa da eski partnere fiziksel ve psikolojik mesafe koymak kişilerin eski partnere olan bağlılığını azaltacaktır. Aşağıdaki adımlar, iyileşme sürecine katkı sağlar ve ayrılık gerçeği ile barışıp eski partner olmadan bir hayat kurmayı kolaylaştırabilir:

  • Yaşanılan ortamdan eski partneri hatırlatan eşyaları kaldırmak
  • En azından bir süre için eski partneri hatırlatan ortamlardan uzak durmak
  • İletişim kurmamak
  • Sosyal medyada eski partneri görememek
  • Aynı ortamlarda bulunmaktan kaçınmak

3. Kendine Odaklanmak

Ayrılık sürecinde kendine odaklanmak, keyif alınan aktiviteleri yapmak, hobiler ile ilgilenmek, egzersiz yapmak ve kişisel hedeflerin peşinde olmak kişilerde rahatlama ve başarı hissini ortaya çıkarmaktadır. Bu hisler ise kalp kırıklığını azaltır ve iyileşmeye yardımcı olur. Aynı zamanda meditasyon ve nefes egzersizleri gibi egzersizleri yapmak ilişki kaybı sürecinde kişinin anda kalmasına, odaklanmasına ve geçmişi düşünme davranışını azaltmasına sebep olmaktadır.

4. Yardım ve Destek İstemek

Sevdiğini kaybetme acısını yaşarken sosyal destek almak oldukça önemlidir. Arkadaşların ve ailenin yardımını almak duygularını ve yaşanan süreçleri kişiyi anlayan ve dinleyen birine anlatmak bu acının azalmasına yardımcı olmakta ve kişinin yaşanan süreci anlamlandırmasına katkı sağlamaktadır.

Aynı zamanda uzman klinik psikologlardan yardım almak rahatlama, güvenli alan sağlama ve duygularını doğru şekilde ifade etmeye yardımcı olmaktadır. Kişi zorlu süreçlerde yalnız olmak zorunda olmadığını ve sosyal destek sisteminin varlığı ile zorlukları aşabileceğini fark etmelidir.

5. Negatif Düşüncelere Kapılmamak

Ayrılık acısı ve kalp kırıklığı çoğu zaman negatif düşünceleri beraberinde getirmektedir. Kişi eski ilişkide nelerin yaşandığı, ilişkinin neden bittiği, hatanın kimde olduğu ve eski partnerin ne yaptığı gibi bir çok negatif düşünce ile sürekli meşgul etmektedir. Bu düşünceler ayrılık acısını beslemekte ve kişinin ayrılık acısını atlatma süresini uzatmaktadır.

Bu gibi negatif ve eleştirel düşünceler geldiğinde kişinin bu düşüncelere karşıt düşünceler ile karşı çıkması, mantıklı sesini konuşturup daha gerçekçi ve anlayışlı bakış açıları ile eski ilişkiye ve kendisine olan bakışını değiştirmesi gerekmektedir. Kişi daha çok kendiyle ilgili negatif düşünceler yaşıyorsa bu düşüncelere pozitif ve mantıklı kanıtlar ile cevap vermelidir.

6. Sabırlı Olmak

Ayrılık acısında iyileşme süreci doğrusal bir süreç değildir. Bazı günler iyi geçerken bazı günler oldukça üzücü, tetikleyici ve yorucu geçebilmektedir. Ayrılık acısı inişleriyle ve çıkışlarıyla yaşanırken zamanla bu duygular azalmakta ve acı yavaş yavaş geçmektedir. Bu süreçte sabırlı olmak, kendine şefkat göstermek ve kararlılık oldukça önemlidir.

7. İlişkide Yaşananlardan Ders Çıkarmak

Ayrılık her ne kadar acı bir durum olsa da hayatın bir gerçeğidir. Bu üzücü durumunun kişisel gelişim ve değişim için bir fırsat olarak görülmesi acının azalmasına yardımcı olmaktadır. Yaşanılan ilişkinin içeriği, iletişim şekli, sevgi şekli nasıl olursa olsun her ilişki potansiyel dersleri ve anlamları içinde barındırmaktadır.

Her ilişkide kişi kendini çok daha iyi tanımakta ve ihtiyaçlarını, isteklerini, bir partnerden ne beklediğini kafasında biraz daha oturtmaktadır. İlişki sonrası kendini anlamak, ilişkiden dersler çıkarmak ve bir partnerden ne istediğini öğrenmek gelecek ilişkiler için daha sağlıklı zeminler kurulmasına sebep olmakta ve sağlıklı kararlar verme konusunda kişiye yol göstermektedir.

Kaynakça

  1. Barutçu, F.(2009). Adjustment to breakup of romantic relationships: initiator status, certainty about the reasıns of breakup, current relationship status and perceived social support (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Ankara.
  2. Gülgel, A.(2023). Nörotisizm ve romantik ayrılık sonrası yas ilişkisinde ruminasyonun aracı rolü (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, İstanbul.
  3. O’Sullivan, L., Hughes, K., Talbot, F., Fuller, R.(2019). Plenty of fish in the ocean: how do traits reflecting resiliency moderate adjustment after experiencing a romantic breakup in emerging adulthood? Journal of Youth and Adolescence, 48:949-962.
  4. Randelovic, K., Goljovic, N.(2020). Breakup grief- the difference between initiator and non initiator depending on coping strategies and attachment. Collection of Papers of the Faculty of Philosophy, 50(3):47-68.
  5. Shimek, C., Bello, R.(2014). Coping with break ups: rebound relationships and gender socialization. Social Sciences,3,24-43.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.