Zihnin Sırlar Odası: Rüyaların Psikolojik Analizi

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Zihnin Sırlar Odası: Rüyalar

Rüya gibi... Kimi için sevilen kişiyle geçirilen dinlendirici bir tatile, kimi içinse aşık olunan kişinin benliğine yakıştırılan; beğendiğimiz eşyalardan yediğimiz lezzetli bir tatlıya, gezdiğimiz o büyüleyici sanat galerisindeki şaheserlerden hayalini kurduğumuz anlara kadar uzanan anlamları ile dilimizde barınan uçsuz bucaksız bir tabir.

Tüm bunların yanında kimi zaman da imkânsızlık karşısında ettiğimiz sitemin güzellemesi “rüya”. Çok hayatın içinden, çok bizden. Hatta hayatın doğal akışında, gerçek ile hayalin/beklentilerin çizgisi arasında, bazen güçlü bazense yorgun bir umutla dolaşmanın hissini geçiren bir sözcük.

Ne tam olarak gerçek ne de anlık olarak gözlerimizi kapatıp yarattığımız bir hayal ürünü; tıpkı rüyanın kendisi gibi. Sahiden nedir bu hatırlasak da hatırlamasak da her birimizin gördüğü “rüya” denen şey? Bilimsel olarak anlamlı mı?

Rüya Nedir?

Fransız edebiyatının ünlü sanatçılarından Victor Hugo’ya ait olduğu belirtilen bir söz var: “Rüya, gecenin akvaryumudur.”

Bu kısa söz, anlatımı oldukça etkili bir hale getirirken rüya deneyimini de belki de en güzel şekilde betimliyor. Rüya, zamandan mekana birçok faktörle çeşitlenebilen, kişiye özel içerikleri taşıyabilen ve tıpkı okyanus gibi hâlâ keşfedilmeyi bekleyen tarafları olan gizemli bir akvaryumu temsil ediyor.

karışık bir rüya

APA (American Psychological Association) tanımına göre rüya, uyku sırasında ortaya çıkan ve çoğunlukla içsel açıdan geniş bir dizi duyusal, motor, duygusal ve diğer deneyimlerle karakterize edilen fizyolojik ve psikolojik bir durumdur1. Rüya, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biridir3.

Rüyalar Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Uyku temelde n-REM (bu evre kendi içinde üçe bölünür) ve REM olmak üzere iki evreye ayrılır. Uykunun her aşamasında ortaya çıkabilmesine rağmen rüya görme çoğunlukla REM uykusu sırasında gerçekleşir2.

Ayrıca yapılan araştırmalar n-REM evrelerinde görülen rüyaların, REM evrelerinde görülenlere kıyasla daha az anımsandığına vurgu yapmaktadır3.

REM uykusunun 1950'lerin başındaki keşfi ve 1960'lardaki n-REM ile ilgili ulaşılan bulgular, rüyanın (nörobilişsel bir süreç) bilimsel olarak çalışılmasına önayak oldu. Sonuçta o zamandan bu yana, rüyanın sebep ve işlevleri hakkında çeşitli hipotezler geliştirildiği söylenebilir1.

Rüyanın İşlevi: Neden Rüya Görürüz?

Bu konuda farklı görüşlerin olduğunu söylemek mümkün. Rüya görmenin beynin anıları güçlendirmesine ve öğrenmeye yardımcı olabileceğine inananların yanında beynin tehditleri prova ederek kendini daha iyi koruyabilmesine yardımcı olduğu düşüncesi de mevcut.

Daha felsefi ve psikodinamik teoriler ise rüyaların psikolojik iyi oluşu artırmak için zor düşünceleri, duyguları ve deneyimleri işlemeye yardımcı olduğunu öne sürüyor5.

Aslında rüya görmenin biyolojik, bilişsel, psikolojik alanların her birinde önemli işlevlere hizmet ettiğini söylemek daha bütüncül bir açıklama olabilir6.

Bilimsel Bakış Açısıyla Rüya

Rüyalar, yüzyıllardır insanlar için çözülmeye değer gizemli bir olgu olarak ele alınmış, yalnızca psikolojinin değil, daha birçok başka uzmanlık alanının da ilgisini çekmiştir. Bu alanların yanı sıra rüyaları açıklama çalışmalarının Freud ile psikolojik bir boyut kazandığı söylenebilir3. Nitekim bu yazıda ilgileneceğimiz boyutun ağırlıklı olarak rüyaların psikolojik ve terapötik boyutu olduğunu söyleyebiliriz.

Biliyor muydunuz?

Amerikan Psikoloji Birliği altındaki bir podcast’te, çalışmaları bu konu çevresinde özelleşmiş olan Uluslararası Rüya Araştırmaları Birliği’nden (International Association for the Study of Dreams) söz ediliyor4.

Rüya Analizi Nedir? Rüyalarımız Neye Karşılık Gelir?

Rüyalara gösterilen ilgiye paket olarak eklenen şey, aslında onların anlamlarına olan meraktır. Peki, bilimsel bağlamda rüyaların bir analizi ya da bir yorumu gerçekten mümkün mü?

Bu soruya cevap vermeye psikoloji alanı dışındaki kişilerin bile muhtemelen adını duyduğu, psikanalizin o ünlü ismi Sigmund Freud’u anarak başlayalım.

Rüya analizi, en çok psikanalizdeki kullanımıyla bilinen terapötik bir tekniktir. Sigmund Freud rüyaları bilinç dışına giden "kral yolu" olarak tanımlar ve bu bilinç dışı materyalden yararlanma amacıyla rüya analizi/rüya yorumuna odaklanır7. Freud, rüyaların insanların arzularını ifade ettiğini öne sürer8.

Freud’un yanı sıra Karen Horney ise rüyalara “kendi hakikatimize giden kral yolu” atfını yapar. Bunlara ek olarak Carl Jung, rüyanın rüya görenin iç gerçekliğini “olduğu gibi” sunduğunu ileri sürer (bizim “olduğunu sandığımız gibi değil” diye de vurgular)9.

Tıpkı psikanalizde olduğu gibi ruh sağlığı uzmanları; Jungian, Gestalt, bilişsel davranışçı terapi ve sanat terapisi gibi farklı terapötik çerçevelerin bir parçası olarak rüya analizini kullanabilirler7.

Psikoterapide Rüyalar Nasıl Çalışılır?

Psikoterapide rüya çalışmaları terapistle danışanın, danışanın rüyalarını birlikte yorumlayıp değerlendirdiği süreçleri içine alan bir terapi yöntemi olarak ele alınabilir3.

Terapide rüya analizi uygulaması şu ilkeler çerçevesinde yapılır:3

  • Terapistin rüyayı dinleyip danışanı sahneleri detaylandırmaya teşvik etmesi
  • Terapistin söz konusu detayları yorumlamaktan mümkün olduğunca kaçınarak danışanı rüyasını anlamlandırmaya teşvik etmesi
  • Terapistin danışanı rüya konuları ile gerçek arasındaki olası bağlantıları kurmaya teşvik etmesi
psikoterapide rüyaları anlamlandırmak

Psikoterapide rüya çalışmalarının incelendiği araştırmalar dikkate alındığında rüya çalışmalarının psikoterapiye katkısının danışanın rüya tutumlarına (rüyalara ilgi, rüya günlüğü tutma, rüyaları başkalarıyla paylaşma vb.), danışanın rahatsız edici rüya görme sıklığına ve psikoterapistin benimsediği ekole/terapi yaklaşımına göre değiştiği ifade edilebilir.

Peki genel olarak bu katkılar nelerdir?

Rüya Çalışmalarının Psikoterapi Sürecine Katkıları

  • Terapistin danışanın duygularına yönelik içgörü elde etmesini hızlandırabilir.
  • Rüyalar sayesinde gün yüzüne çıkan konular danışanın altta yatan endişelerini açıkça ifade etmesini destekleyebilir.
  • Çocukluk anıları ve güncel olaylar arasında ilişki kurmaya yardımcı olabilir.
  • Danışanın dirençli olduğu ya da daha yavaş paylaşımda bulunduğu konulara girmeyi kolaylaştırarak iyileşme sürecindeki olumlu gelişmeleri tetikleyebilir.
  • Duygusal olarak yoğun/yüklü rüyaları paylaşmak ve onlar üzerinde birlikte çalışmak terapist-danışan arasındaki bağı kuvvetlendirebilir.

Nihayetinde rüya çalışmalarının işaret ettiği psikolojik süreçlerin, yani bir nevi kişisel malzemelerin incelenmesi ile edinilecek bilgiler terapötik süreç açısından anlamlı ipuçları sağlayabilir ve sürece dair işlevsel bir yol gösterebilir3.

Tekrarlayan Rüyalar

Güncel hayatınızda/hayatınızın herhangi bir döneminde belirli aralıklarla ya da art arda, çok ama çok benzer olan, hatta aynı diyebileceğiniz rüyalar gördüğünüz olur mu/hiç oldu mu? Bu deneyim kulağa ürkütücü gelmekle birlikte sanki çözülmeyi bekleyen bir anlam yumağı barındırıyor gibi de duruyor.

Tekrarlayan rüyalar görmek, rüyanın içeriğinden bağımsız olarak altta yatan bazı sorunlara işaret edebilir. Sık sık tekrar eden rüyalar gören yetişkinler, bunu yaşamayanlar ile karşılaştırıldığında psikolojik sağlıkları açısından daha kötü olma eğiliminde olabilirler.

Bununla birlikte psikolojik stres altında olan bireyler, daha fazla olumsuz-tekrarlayan rüya görme eğiliminde olabilirken ne yazık ki stresin yokluğu güzel içerikli-tekrarlayan rüyalar görmeyle ilişkili olmayabilir10.

Bazen uykunun normal bir parçası olarak da kabul edilse de olumsuz duyguları tetikleyen tekrarlayan rüyalar son derece yıpratıcı olabilir. Bu rüyalar uyku düzenini, günlük yaşantıyı dahi etkileyip işlevselliği bozarak bir noktadan sonra uyanık kalınan tüm süreci ve yaşamı çekilmez kılabilir.

Bu nedenle onların üzerinizdeki etkisini iyi takip etmek, gerek duyduğunuz noktada bir ruh sağlığı uzmanından destek almak oldukça önemlidir. Psikoterapide birçok uzman, bu rüyaları kişinin karşılanmamış ihtiyaçlarıyla travmayı işlemesi ya da yeniden çerçevelemesi açısından bir malzeme olarak ele alabilir10.

Neden Kabus Görürüz?

Kabuslar, rüyayı gören kişinin birtakım rahatsız edici duygular deneyimlemesine neden olan acı-üzüntü verici rüyalardır. Korku ve kaygı, kabuslara karşı verilen yaygın tepkilerdendir11. Peki, neden kabus görürüz? Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda ortaya çıkabilen kabusların altındaki sebeplerden bazıları şunlardır:

  • Stres
  • Korku
  • Travma
  • Duygusal zorluklar
  • Hastalık
  • Bazı ilaç veya maddelerin kullanımı

Rüyalar Hakkında Çok Merak Edilenlere Bilimsel Bir Yaklaşım

Rüyada Birini Görmenin Anlamı Nedir?

Rüyalar da onların ne anlam ifade ettikleri de oldukça kişisel bir konudur, bu nedenle “birini rüyada görmek” aslında rüya sahibine göre değişip çeşitlenebilecek birçok anlama karşılık gelebilir. Bununla birlikte Jung ve Freud’un bu konuda bazı yorumları olmuştur.

Psikanalist Carl Jung, size yakın olan veya sizin için önemli olan birini rüyanızda görmenizin, o kişi hakkında gerçek hayatta ne hissettiğinizi temsil edebileceğine inanıyordu. Oysa rüyanızda yakın olmadığınız (örneğin geçmişinizden biri) ya da tanımadığınız birini görüyorsanız o kişinin daha sembolik bir anlam taşıyabileceğine işaret ediyordu.

Sigmund Freud ise rüyada gördüğünüz kişinin etrafındaki ortamın da önemli olabileceğini öne sürdü. Örneğin, rüyanızda anne babanızı normalde bir kral ve kraliçeye uygun düşecek bir bağlamda görmek, onlara duyduğunuz saygının bir işareti anlamına gelebilir12.

Lucid Rüya veya Kontrollü Rüya Nedir?

Lucid (berrak ya da bilinçli) rüya; rüyayı gören kişinin uykuda olduğunun farkında olarak rüyasındaki olayları bir dereceye kadar kontrol edebildiği rüya türüdür. Bu rüyayı deneyimleyen kişilerin uçmaya, dövüşmeye veya cinsel fantezilerini gerçekleştirmeye istekli oldukları bildirilmektedir. Bu rüya çeşidi hakkında sınırlı çalışma olduğu söylenebilir13.

rüyada kral ve kraliçe görmek

Rüyalarımızı Neden Unuturuz?

Behavioral and Brain Sciences dergisindeki 2016 tarihli bir makalede araştırmacılar, insanların uyku sırasında değişen asetilkolin ve norepinefrin seviyeleri nedeniyle rüyalarını unuttuklarını öne sürüyor14.

Bununla birlikte rüyaları unutmak çok da alışılmadık bir şey değildir. Birçok rüya uyandıktan hemen sonra ya da daha sonrasında unutulur. Bazı araştırmacılar çabucak unutulan rüyalara “white dreams” adını veriyor. Bu unutma durumu, beynin rüya görme sürecindeki anıları uyanıkken yaptığıyla eş/aynı şekilde kodlamamasından kaynaklanıyor olabilir5.

Rüyalarımızı Nasıl Hatırlarız?

En basit yoluyla bir rüya günlüğü tutabilirsiniz. Rüyalarınızı hatırlamak istiyorsanız yatağınızın yanında bir rüya defteri bulundurmak basit ama etkili bir yöntem olabilir. Böylece uyanır uyanmaz rüyalarınızın ayrıntılarını kaydedebilirsiniz5.

Sonuç Olarak

Rüyalar, uyurken zihnimizin yarattığı hikâye ve görüntülerdir. Eğlenceli, keyifli, romantik, rahatsız edici ve hatta bazen de tuhaf olabilirler. Rüyaların, beynin gün içinde topladığı bilgileri işlemesine yardımcı olmak gibi faydaları olabilir11.

Rüyaları açıklamayla ilgilenen çalışmalar spekülasyonlardan bilimsel temele yerleştirilmeye çalışılsa da rüyaların güncelde hâlâ (alternatif birçok bilimsel açıklamaya rağmen) gizemini korumaya devam eden bir olgu olarak araştırmalara konu olduğu söylenebilir.

Rüyalar ile ilgili çalışmalar artmış, rüyalar psikoterapilerde kullanılan bir materyal haline gelmiş olsa da rüyaların psikolojik sürecine ilişkin çalışmaların sınırlı olduğu söylenebilir3. Bu yüzden tıpkı bu yazının başlığında geçtiği gibi rüyalar hâlâ zihnin sırlar odasıdır.

Unutmayın: Sırlar Odanız Size Özel

Herkesin kendi rüyası hakkında söyleyecek birçok şeyi olabilir fakat bu anlamlar sizin rüyalarınız için geçerli olmayabilir. Unutmayın, herkes rüya görse bile herkesin sırlar odası farklıdır.

Sizin sırlar odanız, rüyalarınız ve bu rüyaların anlamları da size özel. Bu yüzden rüyalarınızı kişisel deneyimlerinizin eşsiz merceğinden incelerseniz muhtemelen çok daha fazla içgörü elde edebilirsiniz. Rüyalar hakkındaki tüm detaylar henüz tam olarak bilinmese de onların gerçek işlevlerinden ziyade belki de sizdeki anlamı önemlidir; yani rüyanız yalnızca sizin için anlamlı ise değerlidir15. Öyle ya, odanızın sahibi yalnızca sizsiniz!

Kaynakça

  1. American Psychological Association (APA) | Dictionary of Psychology: Dream
  2. Psychology Today | What Determines the Subjects of Our Dreams
  3. Türk Psikologlar Derneği, Türk Psikoloji Yazıları | Rüyaların Dili: Psikolojide Rüya Çalışmaları
  4. American Psychological Association (APA) | Speaking of Psychology: The science of dreaming, with Deirdre Barrett, PhD
  5. Psychology Today | Understanding Dreams
  6. Psychology Today | Why Do We Dream?
  7. GoodTherapy | Dream Analysis
  8. Verywell Mind | How to Interpret Dreams
  9. İstanbul Psikanaliz Derneği | Psikanaliz Yazıları 40: Düşler Yeniden
  10. Sleep Foundation | Recurring Dreams
  11. Medical News Today | What does it mean when we dream?
  12. Verywell Mind | 9 Common Dreams and What They Mean
  13. Psychology Today | Dreaming
  14. Medical News Today | Why do some people forget their dreams?
  15. Healthline | Do Dreams Actually Mean Anything? It Depends Who You Ask
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.