Çocuklarda Dil Gelişimi ve Gelişimsel Dil Bozukluğu

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 700 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Çocuklarda Dil Gelişimi ve Gelişimsel Dil Bozukluğu

Bebeklerin henüz anne karnındayken başlayan gelişim süreci, doğduklarından sonra farklı alt kategorilerde devam eder. Anne karnındayken dış dünya ile etkileşim çok sınırlı olduğundan burada gelişme organik ve fiziksel olarak gerçekleşir.

Dünyaya geldikten sonra ise ebeveynleri öncelikli olmak üzere hem diğer canlılarla hem de nesnelerle etkileşim devam eder. Artık fiziksel gelişimlerinin yanı sıra bebeklerin sosyal ve duygusal gelişimlerini ve bununla bağlantılı olacak şekilde bilişsel olarak kaydettikleri ilerlemeyi de gözlemlemek mümkündür.

Bebekler Konuşmayı Nasıl Öğrenir?

Bebekliğin ilk aylarında babıldama olarak adlandırdığımız kısa sesleri ve heceleri çıkarma dönemi ile dil gelişimi başlamış olur6. Bebekler, 0-4 ay aralığında onlar için üretmesi daha kolay olan sesli harfleri yanlarına sessiz harf eklemeden kullanarak babıldama yaparlar (örn. aaaaa, eeeee). 4-6 ay aralığında ise bebekler farklı olay ve durumlara dikkat çekebilmek için seslerinin tonunu değiştirerek kullanabilirler.

Sonrasında 6-10 aylık olan bebekler artık sesli ve sessiz harfleri bir araya getirerek kısa heceler oluşturmaya başlarlar (örn. bababa, dadada). Bu babıldama aşamasında, rastgele çıkardıkları seslerle aslında bir kişiye veya bir nesneye işaret edebileceklerini keşfederler. Örneğin babababa sesi bir süre sonra “baba” figürü ile eşleşecektir.

Bebekliğin ilk adımındaki babıldama süreci, 10 aydan sonra yerini ilk anlamlı kelimelere bırakır ve böylece bebeğin dili efektif kullanma süreci de başlamış olur. Duyulan seslerin rastgele olmadığını, her bir nesne veya durum için farklı sesler ve sözcükler kullanıldığını fark eden bebekler bunları taklit etmeye başlar.

Duydukları her sesi çıkarmaya çalışan bebekler aslında sözcük-anlam eşleştirmesini yapamazlar. Hep aynı nesne için aynı sözcüğün kullanıldığını fark ederler ve bu eşleştirmeleri zihinlerinde kaydederek doğru zamanlarda kullanmayı zamanla öğrenirler. Tamamen duyulan sesleri taklit etmekle başlayan bu süreç sonradan anlam kazanır ve bebeklerin kelime haznesi günden güne büyür. Bu sebeple, ebeveynlerin bebeklerine yönelik dil girdisinin sıklığı çok belirleyicidir.

Bebekler, sanılanın aksine konuşulan her şeyi ilerleyen zamanlarda kullanmak üzere dil işleme sistemlerine atarak kaydederler. Peki bu süreç bütün bebekler için aynı mı işler? Dil gelişim sürecini sekteye uğratan şeyler nelerdir ve hangi sonuçları doğurur?

Gelişimsel Dil Bozukluğu

Normal gelişim gösteren bebekler yaşamlarının ilk yılından itibaren önce tek kelimelerle konuşmaya ve iletişime geçmeye başlar. Bebekler, zaman içinde iki kelimeyi bir araya getirerek kısa basit cümleler yoluyla iletişim kurabilirler. Yaşları ilerledikçe daha karmaşık cümle yapıları da kullanmaya başlayan çocuklarda süreci etkileyen bireysel faktörler de vardır.

Gelişimsel Dil Bozukluğu

Her çocuk dil öğrenme ve dili kullanma sürecinde aynı gelişim hızını göstermeyebilir. Dili öğrenirken herhangi organik bir sebep olmaksızın güçlük çekmek ve performans bakımından yaşıtlarından geride kalmak gelişimsel dil bozukluğuna (spesific language disorder) işaret eder10. Dil gelişiminde gecikme yaşayan çocuklar ve zamanına uygun olarak dil becerisi gelişen çocuklar fizyolojik olarak benzemekle beraber yalnızca dil gelişim süreçleri bakımından farklılaşırlar.

Çocukların Sık Yaptıkları Dil Hataları

  • Zaman eklerinin yanlış kullanımı
  • Özne-yüklem uyumsuzluğu
  • Bağlaç ve ekleri kullanmakta zorluk
  • Kısıtlı kelime kullanımı

Gelişimsel dil bozukluğunu ve dil gecikmesini hem ifade edici hem de alıcı dil becerisinde görmek mümkündür. İfade edici dil becerisi çocukların dili gramatik olarak doğru kullanması ile ilişkilidir ve gelişimsel dil bozukluğu olan çocuklar ifade ederken çeşitli hatalar yapabilirler2.

Bu hatalar konuşurken zamanı belirtmek için kullandığımız geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman eklerini çocukların eksik veya yanlış kullanmaları ile ortaya çıkabilir. Aynı zamanda gelişimsel dil bozukluğu olan çocukların cümle kurarken özne ve yüklem uyumunu sağlayamadıkları veya anlam bütünlüğü kurabilmek adına bağlaç ve ekleri işlevsel olarak kullanamadıkları görülür. Aynı zamanda dil gecikmesi olan çocukların kelime dağarcığı yaşıtlarına kıyasla daha dardır7. Peki kaç yaşındaki çocukların kaç kelime bilmeleri beklenir?

Dil Gelişim Evreleri: Kaç Yaşındaki Çocuklar Kaç Kelime Konuşur?

Normal bir dil gelişimi gösteren 24 aylık ya da 2 yaşındaki bebeklerin konuşmalarında kullandıkları kelime haznesi ortalama olarak 150 kelime iken, gelişimsel dil bozukluğu ve dil gecikmesi olan 2 yaş konuşma geriliği yaşayan bebeklerde bu sayı 50’den daha azdır8, 9.

Peki 3 yaş çocuğu kaç kelime konuşabilir? 3 yaşındaki bir çocuk 450 kelimeyi içeren kısa cümleler kurabilmeye başlamış olmalıdır. 4 yaşındaki bir çocuğun kelime dağarcığının 1000 kelimeye ulaşmış olması ve neden-nasıl gibi soruları sorabilmesi beklenir. 5-6 yaşındaki çocuklar ise artık 2000 kelimeyi aşan dağarcıklarıyla uzun cümleler kurabilir, temel matematik işlerini yapabilir ve bunları aktarabilir.

İfade edici dil becerisinde yaşıtlarından geri olmalarının yanı sıra dil gelişim bozukluğu olan çocuklar alıcı dil becerisinde de yaşıtlarını geriden takip ederler. Alıcı dil becerisi, çocukların iletişim esnasında duydukları sözcükleri hedef olaylarla eşleştirebilme ve doğru anlamı yükleyebilme becerisi olarak tanımlanabilir1.

İfade edici dilden daha önce ortaya çıkan alıcı dil, bebeklik döneminde söylenilenlere sözel olmayan tepkilerin verilmesi ile de kendini gösterir. Gelişimsel dil bozukluğu olan çocuklarda alıcı dil becerisinde bir gerilik olmadığı ve yalnızca ifade edici dil becerisinin yaşıtlarını geriden takip ettiği durumların da olduğunu söylemek mümkündür.

Çocuğun Konuşmasını Geliştirmek İçin Öneriler

Çocuğun dil gelişimi için neler yapılmalı, bebeğimin dil gelişimini nasıl desteklerim, çocuklarda konuşmanın gecikmesine nasıl engel olurum gibi sorular ebeveynler için çok önemli sorular. Bebeklerde ve çocuklarda dil gelişimini desteklemek için neler yapabileceğinize dair önerilerimiz:

  • İletişim kurarken jest ve mimikleri kullanın.
  • Karmaşık olmayan bir iletişim dili kullanın.
  • Çocuklara iletişim esnasında düşünmeleri için zaman tanıyın.
  • Eğlenirken öğreneceği aktiviteler yapın.
  • Onu anladığınızı hissettirin.
  • Söylediklerini tekrar edin.
  • Çocuğunuza şarkılar söyleyin ve/ya kitaplar okuyun.
  • Ucu açık sorular sorarak konuşmaya teşvik edin.

Gelişimsel Dil Bozukluğunun Bilişsel ve Sosyal Etkileri

Dil gecikmesi yaşayan ve gelişimsel dil bozukluğuna sahip olan çocuklar klinik açıdan yaşıtlarından geri olmamalarına rağmen sosyal ve bilişsel açıdan birtakım dezavantajlara sahiptirler. Örneğin bir iletişim esnasında sözel konuşmada ve sözel olmayan tepkilerdeki tepki süreleri daha yavaştır 5.

Bununla birlikte, sözel ve sözel olmayan bilgiyi zihinde tutmayı sağlayan çalışma belleğinin kapasitesi ve zihinsel işlevleri kapsayan yürütücü işlevler becerisi bakımından da dil gecikmesi yaşayan çocuklar yaşıtlarına kıyasla dezavantajlı konumdadır4.

Gelişimsel Dil Bozukluğunun Sosyal Etkileri

Bilgiyi zihinde tutmak, hızlıca işlemek ve uygun tepkiyi zamanında verebilmek bilişsel becerilerle ilişkili olsa da sosyal becerileri de etkiler. Bu sebeple gelişimsel dil bozukluğu olan çocukların sosyal yaşantılarında da bazı dezavantajlar vardır.

Kelime dağarcığı geniş ve ifade edici dil becerisi yüksek çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerinin de ileride olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur3. Buna dayanarak dil gelişiminin sosyal yaşantıdaki etkisinin büyük olduğu ve yaşanan gelişimsel dil bozukluğunun da süreci olumsuz yönde etkileyebileceği söylenebilir.

Dili anlamak ve ifade etmekte zorluk yaşayan çocuklar agresif davranışlar sergileyebilir veya çekingen olabilir. Bunun tam tersi de mümkündür, agresif ve çekingen olan çocuklar dili öğrenmeye ve ifade etmeye karşı bir direnç gösterebilir. Her iki durumda da dil ve sosyal yaşantı arasında birbirini iki yönlü etkileyen bir ilişki bulunduğu ortadadır.

Gelişimsel dil bozukluğuna sahip çocukların yaşıtlarıyla aynı gelişimi göstermelerine rağmen dili kullanmakta yaşıtlarına kıyasla geride kalmalarının sebebi hala tam olarak bilinmemektedir. Öte yandan, dil gelişiminde kısa süreli gecikmeler yaşanması oldukça normaldir ve gelişimsel dil bozukluğu kapsamına girmez.

Her çocuk farklı gelişim basamaklarını kendine özgü bir şekilde çıkar. Kısa süreli gerilemeler ebeveynlerde endişe yaratmamalı ve çocukların yaşıtlarını bir noktada yakalayacakları bilinmelidir. Yalnızca büyük çaplı ve uzun süreli gerilemelerin de üzerinde durulmalı ve erken dönemde sürece müdahale edilmelidir.

Kaynakça

  1. Arslan, E. (2018). Konuşma Bozukluğu olan preterm ve term doğmuş çocukların alıcı dil, ifade edici dil ve artikülasyon becerilerinin karşılaştırılması (Doctoral dissertation, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü).
  2. Bortolini, U., Caselli, M. C., Deevy, P. ve Leonard, L. B. (2002). Specific language impairment in Italian: The first steps in the search for a clinical marker. International Journal of Language & Communication Disorders, 37(2), 77-93.
  3. Dilbaz, M. (2020). Gelişimsel dil bozukluğu riski olan çocukların sosyal-duygusal ve dil gelişimleri arasındaki ilişkinin normal dil gelişimi gösteren akranları ile karşılaştırılması.
  4. Gathercole, S. E. ve Baddeley, A. D. (1990). Phonological memory deficits in language disordered children: Is there a causal connection? Journal of Memory and Language, 29(3), 336-360.
  5. Kail, R. (1994). A method for studying the generalized slowing hypothesis in children with specific language impairment. Journal of Speech, Language, and Hearing Research, 37(2), 418-421.
  6. Oller, D. K. ve Eilers, R. E. (1988). The role of audition in infant babbling. Child Development, 441-449.
  7. Ölmez, S., (2010). 24-36 ay arası normal gelişim gösteren çocuklar ile 30-48 ay arası gecikmiş dil ve konuşması bulunan çocukların dilsel becerilerinin TİGE-2 kullanılarak karşılaştırılması. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.
  8. Rescorla, L., Alley, A. ve Christine, J. B. (2001). Word frequencies in toddlers’ lexicons. Journal of Speech, Language, and Hearing Research, 44, 598-609.
  9. Rescorla, L., Mirak, J. ve Singh, L. (2000). Vocabulary growth in late talkers: Lexical development from 2; 0 to 3; 0. Journal of Child Language, 27(2), 293-311.
  10. Tudorean, O. C., & Ghergut, A. (2020). Specific language impairment and language delay: An analysis of developmental language disorder characteristics in a group of Romanian children. Journal for ReAttach Therapy and Developmental Diversities, 3(2), 40-55.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.