Savaş ya da Kaç veya Don Tepkisi: Tehlikelere Karşı Savunma Mekanizmamız

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Savaş, Kaç ya da Don Tepkisi Nedir?

İnsan bir stres kaynağı ile karşılaştığında otonom sinir sistemine dahil olan sempatik sinir sisteminin etkinleşmesiyle savaş kaç ya da don tepkisi göstermektedir. Savaş kaç ya da don tepkisi sırasında vücutta belirli fiziksel ve kimyasal değişimler ortaya çıkar ve kişi savaşmaya, kaçmaya veya donakalmaya hazır hale gelir.

Stres kelimesi çoğu zaman gerginlik, kaygı ve şiddet gibi anlamları çağrıştırsa da stresin ve stres kaynağının temel anlamı organizmayı etkileyen dış olay ve şartlardır. Stres insanda bir dizi psikolojik ve fizyolojik değişime neden olur.

Walter Cannon stres ile nöroendokrin sistem arasında bir ilişki olduğunu düşünmüş ve araştırmaları sonucunda Cannon, savaş kaç tepkisini ortaya koyan ilk bilim insanı olmuştur. Cannon’a göre tüm organizmaların kendi kendine iyileşme gücü veya çabası vardır. Bu çaba sırasında vücudun verdiği tepkiye savaş kaç tepkisi veya stres tepkisi adı verilmektedir. Bu tepki insanlar ve hayvanlar kısa süre stresöre maruz kaldığında onlara yardım eden istem dışı, ilkel ve basit bir tepkidir.

Akut stres tepkisi olarak da adlandırılan savaş ya da kaç tepkisi bir zincirleme reaksiyondur. Bu zincirleme tepkide ilk aşama olarak algılanan şiddet karşısında organizma, kendini korumaya yönelik bir dizi tepki göstermektedir. Organizma belirli fizyolojik semptomlar göstererek algılanan tehdit ile savaşabilecek ya da kaçabilecek hale gelmektedir.

kaçma tepkisi tetiklenen bir fotoğrafçı

İlkel dönemlerde yaşayan insan ırklarının tehlikelerden, avcılardan ve yırtıcı hayvanlardan kaçabilmesi savaş ya da kaç veya don tepkisinin (fight or flight or freezer)örnekleri arasındadır. Yine günlük yaşamda insanların hızla gelen bir tehlikeden kaçabiliyor olmaları veya bu stresörler ile savaşabiliyor olmaları bu tepkiye örnektir. Araba farı gören bir tavşanın bir anda donakalması durumu da don tepkisinin mükemmel bir örneğidir.

Savaş Kaç ya da Don Sırasında Vücutta Neler Olur?

İnsanın hayatta kalmasında kritik rol oynayan akut stres tepkisi, aynı zamanda insan türünün uyum sağlama, adapte olma ve gelişme yeteneğinde oldukça etkili olmuştur. Akut stres tepkisinde beden birçok fizyolojik değişiklik göstermeye başlar. Bedenimizi otomatik bir şekilde savaşmaya ya da kaçmaya hazırlayan sinir sistemi, otonom sinir sistemi olarak bilinmektedir:

Savaş-Kaç-Don Tepkisinde Otonom Sinir Sistemi

Özerk sinir sistemi olarak da adlandırılan bu sistem, vücutta organ fonksiyonlarını ve istemsiz hareketleri kontrol etmektedir. Nefes alma, kalp atışı, terleme, salgı bezleri gibi kontrol dışı sistemlerin çalışmasının sebebi otonom sinir sistemidir.

Savaş ya da kaç tepkisi beyinde korkuyu algılamaya yarayan ve duygulara yönelik kontrol mekanizması olan amigdalanın uyarısı ile başlamaktadır. Bu uyarı sonrasında amigdala, otonom sinir sistemini aktive eden hipotalamus’a sinyal gönderir ve savaş kaç ya da don tepkisi otonom sinir sisteminin aktivasyonu ile tam anlamıyla başlamış olur.

Otonom sinir sistemi insanın iradesi dışında çalışan ve tüm organları yöneten bir sistemdir. Bu sistem sempatik sinir sistemi ve parasempatik sinir sistemi olarak iki ana bölüme ayrılmaktadır.

Sempatik Sinir Sistemi

Sempatik sinir sistemi tehlike algılandığı durumlarda güvenliği sağlamak adına harekete geçmekte ve genellikle stres ile aktive olmaktadır. Bu sistem aynı zamanda vücutta enerji tüketimine neden olan aktivitelerin harekete geçmesini sağlamaktadır.

savaş kaç tepkisi aktif bir beyin

Algılanan tehdit sebebiyle hipotalamusa gönderilen sinyal sonrası adrenalin, noradrenalin ve kortizol hormonları salgılanır. Salgılanan bu hormonlar sayesinde:

  • Kaslara daha fazla oksijen gidebilmesi amacıyla kalp atışı hızlanır,
  • Kalp atışı hızlandığı için kan basıncı artar,
  • Göz bebekleri büyümesi ve daha çok ışığı içine alması sayesinde etrafta olanları fark edebilmek için görme kapasitesi artar,
  • Duyu hassasiyeti artar ve duyma faaliyeti güçlenir,
  • Olan biteni daha iyi hatırlayabilmek adına hafıza güçlenir,
  • Daha fazla glikojen glikoza dönüşür ve daha çok enerji üretilir,
  • Kaçmak veya savaşmak adına kaslar kasılır,
  • Mide ve sindirim işlevleri durur,
  • Büyüme, üreme ve bağışıklık gibi sistemler durur,
  • Acıya dayanıklılık artar,
  • Kişi oldukça yüksek bir enerjiye sahip olur.

Tehlike anında koşabilmek ve savaşabilmek için kaslara daha fazla kanın gitmesi ve o anda aktif olarak ihtiyaç duyulmayan organlara kan akışının azalması oldukça gereklidir. Vücutta değişen bütün bu süreçlere bakıldığında vücudun çok hızlı ve etkili şekilde tehlikeye hazırlandığı görülmektedir.

Vücuttaki bütün bu değişimler tehlikeye ve algılanan strese cevap olarak gerçekleşir ve insan vücudunu kaçabilecek ya da savaşabilecek bir noktaya gelmesi için güçlendirir.

Savaş Tepkisi

Savaş tepkisi artan fizyolojik uyarılma ile karakterize aktif bir tepkidir. Bu stres tepkisinin amacı bir tehdit algılayan herhangi bir organizmanın gösterdiği tepkidir. Bu sayede tehdit ile yüzleşmeye ve gerektiğinde savaşmaya hazır olur.

Savaş tepkisi (fight response) adrenalin ve kortizol gibi hormonların salgılanmasını ve bedenin ani bir tehlikeye hazırlanmasını sağlamaktadır. Kalp atışının hızlanması, fiziksel gücün ve duyuların artması gibi semptomlara sebep olan bu tepki kişinin kendini savunmasına yardım etmek için vardır.

Kaç Tepkisi

Kaç tepkisi kişinin tehlike anında kendini koruyabilmesi ve stresten kaçması veya kaçınması için var olan aktif bir savunma stratejisidir.

Bu tepki de savaş tepkisi gibi stres hormonlarının salgılanması ve artan kalp atışı ile ilişkilidir. Burada ağırlıklı olarak salgılanan hormon noradrenalindir. Kaç tepkisinde (flight response) kan akışı, aciliyeti olmayan organ ve fonksiyonlardan, kas sistemi gibi kaçmak için gerekli olan fonksiyonlara aktarılır.

Parasempatik Sinir Sistemi

Normal bir senaryoda kişi stresten kurtulduğunda vücut eski haline dönmeye çalışır. Vücut ideal hale dönmeye çalışırken parasempatik sinir sistemi devreye girmektedir. Beyinden gelen rahatlama komutu ile parasempatik sinir sistemi aktive olur.

Sempatik sinir sisteminin işlevlerinin tam zıttını sağlayan bu sistem devreye girdiğinde vücutta rahatlamaya yönelik bazı değişiklikler görülür:

  • Göz bebekleri normal haline döner ve küçülür,
  • Kalp atışı yavaşlar,
  • Solunum hızı yavaşlar,
  • Adrenalin ve noradrenalin salınımı normal seviyelere düşer.

Savaş kaç ya da don tepkisi içerisinden yalnızca donma tepkisi parasempatik sinir sisteminin aktive olması ile gerçekleşmektedir.

Don Tepkisi

Dilimizde korkudan donmak olarak da bilinen donma tepkisi diğer iki tepkiden farklı olarak pasif bir savunma stratejisidir. Savaş ve kaç tepkilerinde aktivite seviyeleri ve enerji artarken don tepkisinde (freeze response) aktivite seviyeleri ve enerji azalmaktadır.

Bu tepki kişinin stres karşısında geçici şekilde felç benzeri bir davranış sergilemesini ve kişinin hareketsizleşmesini sağlamaktadır. Donakalma sırasında vücut oldukça hareketsiz kalırken nefes alış verişi ve kalp atış hızı azalmaktadır.

korkudan donmuş bir surat

Don tepkisinin asıl amacı tehlike arz eden durumun veya avcının dikkatinden kaçıp hareketsiz durarak tehlikeden sakınmaktır.

Savaş Kaç Don Tepkisi Hangi Durumlarda Aşırı Çalışır?

Stres ve savaş kaç ya da don tepkisi çoğu zaman oldukça gerekli ve hayat kurtarıcı kavramlardır. Stres sırasında salgılanan birçok hormon vücutta başka çok önemli roller de üstlenmektedir. Stres yok edilemeyen ve yok olması oldukça tehlikeli bir durumdur. Bu sebeple kişi stresle baş etmeyi ve onu yönetmeyi öğrenmelidir.

Modern dünyanın getirdiği bazı yenilikler, savaş kaç tepkisinin fazla çalışmasına sebep olabilmektedir. Atalarımız için oldukça gerekli olan bu savunma stratejisi, modern dünyanın tehdit ve stres algısı değiştiği için yanlış alarmlara sebep olabilmekte ya da hayati tehlike taşımayan durumlarda bile aktif olabilmektedir.

Bazı durumlarda savaş kaç ya da don tepkisi fazla aktif olabilir. Bu fazla aktivasyon aslında vücudun tehlike olmayan bir durumu tehlike olarak görüp tetiklenmesi sebebiyle gerçekleşmektedir.

Kişilere akut ve zorlu stres yaşatan olaylar çoğu zaman savaş kaç tepkisinin uzun süreler devam etmesine ve vücuda zarar vermesine sebep olmaktadır.

Savaş kaç ya da don tepkisi Travma ve Anksiyete Bozuklukları yaşayan insanlarda fazla çalışmaktadır.

Travma

Kişide fiziksel, duygusal ve davranışsal bütünlüğü tehdit eden ve hafıza, davranış, duygu ve düşünce sistemlerini bozan olaylara travma denmektedir.

Travmatik olaylar yaşayan bireylerde savaş kaç tepkisi oldukça fazla görülmektedir. Travmatik olayların büyüklüğüne, kişinin baş etme kapasitesine ve kişinin maruz kalma derecesine göre değişmekle birlikte bazı insanlarda travma sonrası yüksek miktarda stres tepkisi görülmektedir.

Travma sonrası stres bozukluğu geçiren insanlar, travmayı hatırlatan tetikleyicilere maruz kaldığında vücutlarında savaş kaç tepkisi aktive olmaktadır. Amigdala, travmatik olayların üstünden yıllar geçse bile bir tetikleyici ile karşılaştığında alarm haline geçmekte ve savaş kaç tepkisini başlatabilmektedir.

Normal koşullarda ciddi tehlike ve tehdit algısında harekete geçen savaş kaç tepkisi, travmatik olay yaşamış bireylerde küçük bir stresörle bile tetiklenmekte ve kişinin sakinleşmesi uzun zaman alabilmektedir.

Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları

Anksiyete insan hayatında var olması gereken, stres karşısında kontrol dışı gösterilen kaygı, korku, huzursuzluk ve mutsuzluk gibi duyguları ortaya çıkaran doğal bir tepkidir. Anksiyete bozukluğu ise kişinin en ufak bir strese karşı sürekli olarak kaygılı hissetmesi ve bu kaygının günlük işlevlerini etkileyecek boyuta gelmesi durumudur.

Anksiyete bozukluğunda kişi aslında tehdit içermeyen olayları dahi tehdit olarak algılamakta ve kendini tehlike altında hissetmektedir. Bu durum, kişinin çok yoğun şekillerde akut stres tepkisi göstermesine, yani savaş kaç ya da don tepkisinin çok sık şekilde aktive olmasına neden olmaktadır.

Akut Stres Tepkisi Fazla Çalışırsa Ne Olur?

İnsan bedeni alarm durumuna geçtiğinde kendini savunmak için birtakım fizyolojik tepkiler göstermeye başlamaktadır. Savaş kaç tepkisinde vücut kendini savunabilmek için sindirim, büyüme ve bağışıklık sistemi gibi sistemleri bastırarak tüm odağını ve enerjisini savaşmaya vermektedir.

Bu işlemler kısa süreli durumlarda hayatta kalmak için oldukça gerekli ve etkili olsa da uzun süreli durumlarda kanda yüksek miktarda kortizol bulunmasına sebep olmaktadır. İnsan vücudundaki yüksek miktarda kortizol kişinin beyninde ve vücudunda yıkıcı etkilere sebep olabilmektedir.

Kandaki yüksek miktarda kortizol aşağıdaki gibi durumlara yol açabilmektedir:

  • Dikkat ve konsantrasyon sorunları
  • Karar vermede sorun yaşama
  • Zihnin bulanık olması
  • Organize ve düzenli olamama
  • Hafıza problemleri
  • Uykusuzluk ve iştahsızlık
  • Baş ağrısı
  • Depresyon
  • Yüksek tansiyon
  • Kronik yorgunluk

Sürekli Aktif Savaş Kaç Tepkisi ile Nasıl Başa Çıkılır?

Savaş kaç don tepkisinin fazla aktif olduğu durumlarda akut stres tepkisini fark edip kontrol edebilmek oldukça önemlidir. Bunun için aslında stresle başa çıkmayı öğrenmek gerekmektedir. Kişi ufak stresörleri büyük tehlikeler ve stresi korkutucu ve tehdit edici bir durum olarak görmeyi bıraktığında akut stres tepkisinin fazla çalışması durumu azalacaktır.

1. Rahatlama Teknikleri

Rahatlamayı sağlayan ve stresi azaltan bazı nefes teknikleri ve meditasyon türleri kişinin akut stres tepkisinden rahatlama tepkisine geçmesini sağlamaktadır.

Bu teknikler arasında derin nefes almak, rahatlatıcı şeyler düşünmek, nefes egzersizleri, meditasyon yapmak, yoga yapmak ve rahatlatıcı kelimeler söylemek gibi yaptıkça strese verilen tepkiyi zaman içinde değiştiren ve stresle baş etmeyi sağlayan teknikler bulunmaktadır.

2. Fiziksel Aktivite ve Spor

Devamlı olarak yapılan spor aktiviteleri stres tepkisini azaltmaktadır ve rahatlama sağlamaktadır. Fiziksel aktiviteler insan vücudunda adrenalin ve kortizol gibi stres anında salgılanan hormonların azalmasına ve endorfinin artmasına sebep olmaktadır.

İnsanın rutinleri arasına sporu eklemesi, fiziksel ve psikolojik sağlığını pozitif yönde etkilemekte ve savaş kaç tepkisinin aşırı aktifliğini azaltmaktadır.

3. Sosyal Destek

Güçlü sosyal destek sistemi ve arkadaşlıklar kişinin stresörlere bakış açısını ve stresi tehdit olarak algılama sürecini hafifleteceğinden oldukça önemlidir. Gereğinden fazla algılanan tehdit durumlarında kişinin duygusal desteğinin olması bu gibi stresli durumları daha kolay atlatmasını sağlamaktadır.

4. Terapi

Savaş kaç don tepkisi özellikle travma, anksiyete bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu gibi sebeplerle fazla aktif ise kişinin mutlaka terapi ve uzman klinik psikologlardan yardım alması gerekmektedir.

Özellikle sıklıkla akut stres tepkisi yaşayan kişilerin kendi güvenli ortamında Hiwell’in uzman klinik psikologları ile terapi sürecine başlaması daha rahat ve stressiz bir şekilde yardım almasını sağlar.

Alınan terapi yardımında ise sıkça aktif olan savaş kaç ya da don tepkisinin yalnızca gerçekçi tehlikelere karşı aktif olması ve kişinin ufak stresörleri büyük tehditler gibi algılamaması üzerine çalışılmaktadır.

Kaynakça

  1. Çökük, B.(2018). Örgütsel Stres Düzeyinin Ölçümü ve Demografik Değişkenlerle İlişkisi: Bir Kamu Organizasyonu Örneği, Akademik Yaklaşımlar Dergisi, 9/2,59-83.
  2. Dinçel, E.,(2004). Stresin Psikofizyolojisi ve Strese Bağlı Bedensel Hastalıklar, Türk Psikoloji Bülteni, 34, 56-84.
  3. Haspolat, A.( 2019). Travma Sonrası Stres Belirtileri ve Travma Sonrası Büyüme: Temel İnançlardaki Değişim, Ruminasyonlar ve Bilgece Farkındalığın Rolü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
  4. Legg, J.T. (2020,02,10). Fight, Flight, Freeze: What This Response Means. Healthline. Healthline
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.