Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir? Erken Dönemde Nasıl Anlaşılır?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?

Otizm spektrum bozukluğu, çocukluk yıllarında ortaya çıkan ve yaşam boyu süren, güçlü genetik kökeni bulunan, sosyal iletişim eksikliği ve olağandışı duyusal-motor davranış kümesinin tekrarlanmasıyla karakterize nörogelişimsel bir hastalıktır.

Otizm spektrumu olarak adlandırılmasının sebebi, çok hafif ile çok şiddetli olmak üzere geniş bir spektrum içerisinde yayılan belirtiler göstermesidir.

Spektrumunda olan bireyler yaşadıkları rahatsızlık açısından birbirinden çok farklı olsa bile bu rahatsızlık yaşanan, etnik köken, dini inanış ve sosyoekonomik düzeyden bağımsız bir biçimde ortaya çıkar1. Daha önce de belirtildiği gibi, her otizm spektrum bozukluğu yaşayan birey için en temel iki belirti: Sınırlı sosyal iletişimin yanı sıra sınırlı ve tekrarlayan duyusal-motor davranışlardır.

Otizm Spektrum Bozukluğu Belirtileri Nelerdir? (DSM-5 Kriterleri)

Otizm spektrum bozukluğu, diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi tanımak, diğer rahatsızlıklardan ayırt etmek ve uygun tedaviyi vermek için Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı (DSM) içinde ele alınmıştır.

Belirtileri otizm spektrum bozukluğu olarak tanımlamak için iki önemli belirtinin dışında, yaşanan belirtilerin erken dönemde yani çocukluk yıllarında başlamış olması ve işlevselliği önemli ölçüde etkiliyor olması gerekir2.

İşlevselliği etkileme konusunu açmak gerekirse, bu durumun kişinin günlük yaşamını, iş hayatını, sosyal ilişkilerini ne kadar olumsuz etkilediği ve bozulmaya sebebiyet verdiğini göz önünde bulundurmak doğru olacaktır.

Sosyal Etkileşim Eksikliği

Otizm spektrumunda olan kişiler, topluma duygusal olarak karışma konusunda eksiklik yaşarlar2. Eksiklik yaşadıkları duygusal- toplumsal konularda belirli bir spektrumda zorluk yaşarlar. Örneğin karşılıklı konuşamama, ilgi, duygu veya duygulanımını paylaşamama, toplumsal etkileşimi paylaşamama veya toplumsal etkileşime girememe gibi farklı şekillerde görülebilir.

Otizmli bireyler, sözel ve sözel olmayan iletişim davranışlarında eksiklikler yaşayabilirler2. Otizm spektrumu isminden de anlaşılacağı gibi bu belirtiler de belirli bir aralıkta görülür. Örneğin sözel veya sözel olmayan bütünsel bir iletişim kuramama, göz teması ve beden dili ile iletişim kurma konusunda anormallik, el-kol hareketlerini anlayamama ve kullanamama, jest ve mimikler konusunda tamamen yoksunluk veya eksiklik, çok az ya da hiç iletişim kurmama gibi özellikler gösterebilirler.

Spektrumdaki bireyler, ilişki kurma ve sürdürme ve ilişkileri anlama konusunda eksiklik gösterebilirler2. İlişki kurmayla ilgili davranışlar da belli bir spektrum içinde dağılım sergileyebilir. Örneğin farklı sosyal ortamlara uygun olacak şekilde kendi davranışlarını değiştirememe ve ayarlayamama, arkadaş edinememe veya arkadaş edinme konusunda güçlük yaşama, kendi akranlarına ilgi göstermeme gibi özellikleri bulunabilir.

Sınırlı ve Tekrarlayan Davranışlar

Otizm spektrum bozukluğu olan kişiler, basmakalıp ve tekrarlayan davranışlar gösterebilirler2. Örneğin çocuklar oyuncaklarını sıraya dizebilirler, el veya kollarını tekrarlayan şekilde sallayabilirler, diğer insanların söylediklerini istemsiz bir şekilde tekrar edebilirler veya kendilerine özgü bir konuşma tarzı geliştirip bunu tekrarlayabilirler.

Özellikler diğer insanlara benzer şekilde davranmaktan kaçınabilirler ve kendilerine özgü törensel yani ritüel gibi hareketler veya konuşmalar sergileyebilirler2. Örneğin ortamda ufacık bir değişiklik bile olduğunda aşırı rahatsızlık duyabilirler, bir oyundan diğerine veya bir görevde diğer aşamaya geçmekte zorluk yaşayabilir ve sürekli o aşamayı tekrar edebilirler. Rutini değiştirmekte veya başka bir duruma geçiş yaşamakta güçlük yaşamaları, her gün aynı yemeği yemek, aynı kıyafeti giymek veya aynı yoldan yürümek istemelerine sebebiyet verebilir.

Tüm bu özelliklerine ek olarak, otizmli bireylerin davranışları kadar ilgi alanları da sınırlı olabilir2. Genellikle ilgi alanlarını değiştirmez ve belli bir konu üzerinde yoğunlaşırlar. Örneğin bir nesneye ya da bir işe aşırı yoğunlukta bağlanabilir ve saplantılı olarak tanımlanabilecek düzeyde bu alanla ilgilenebilirler.

Otizmli bireyler sınırlı ilgi alanları ve davranışları olduğu gibi çevrenin de daha stabil ve sınırlı olmasını isterler çünkü bu şekilde daha kolay uyum sağlayabilirler. Dolayısıyla dışarıdan gelen duyusal uyaranlara karşı olağandışı tepki gösterirler2.

Kimi zaman algılamıyor gibi düşük tepki gösterirken kimi zaman da normalden fazla rahatsızlık duyarak yüksek tepkiler gösterebilirler. Örneğin ağrılı bir uyarana ya da normalden farklı bir sıcaklığa aldırış etmeyebilirler veya spesifik ve farklı bir ses uyaranına karşı ters tepkiler gösterebilirler.

Otizm Spektrum Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?

Bu hastalığı teşhis etmek için uluslararası güvenirliği ve geçerliliği olan ölçek ve araçların yanı sıra, uzman ve bakım veren gözlemlerinin de alınması büyük önem taşımaktadır. Ailenin rapor ettiği belirti ve gözlemlerin ışığında uzman psikologlar da bilimsel ölçüm araçlarını kullanabilir ve değerlendirme görüşmesi yapabilirler. Tüm bu değerlendirmeleri inceleyen psikiyatrist hekim uygun görürse otizm spektrum bozukluğu tanısı koyar.

Böylece tanı alan bir birey, kendisine uygun tedavi ve eğitimi almak üzere yönlendirilebilir. Bu sürecin olabilecek en erken dönemde başlaması önemlidir çünkü araştırmalar hem eğitim hem de tedavi anlamında erken başlayan müdahalelerin daha fazla ilerleme kaydedilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir3. Dolayısıyla eğer çocuğun gelişimi ve davranışları hakkında şüphe varsa vakit kaybetmeden doktorlara danışılmalıdır.

Erken Fark Etmenin Önemi

Yapılan bir araştırmaya göre tutarlı bir bakım veren olması durumunda kardeşi olan çocuklar, olmayan çocuklara göre daha erken teşhis alabiliyorlar. Üstelik araştırmada bu çocukların büyük kardeşleriyle iletişim ve temas halinde olması da erken teşhis alma oranını arttıran bir etken olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, yaşları birbirine yakın olan küçük kardeşe sahip çocukların ise en geç teşhis alan çocuklar olduğu gösterilmiştir4.

Ergenlik veya yetişkinlik döneminde alınan bir otizm spektrum bozukluğu tanısının birçok sosyal, kültürel ve ekonomik sebebi olabileceği gibi geciken süreç, bireylerin yaşadıkları durumun güçlüğünü etkileyebilmektedir.

Ayrıca, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerine kadar tanı almayan kişilerin ilerleyen dönemlerde eşlik eden Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Anksiyete Bozuklukları ve Duygudurum Bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıkları da olabileceği için durumu daha da karmaşık hale getirmesi olasıdır1. Buradan yola çıkılarak erken teşhisin otizm spektrum bozukluğu konusunda öneminin vurgulanması doğru olacaktır.

Çocuğumun Otizmli Olduğunu Nasıl Anlayabilirim?

Çocukların dil ve sosyal becerilerinin gelişimini takip ederken bazı erken uyarı işaretlerine dikkat etmek çocuğun spektrum yolunda olup olmadığını anlamaya yarar. Sağlıklı çocukların dil ve sosyal becerileri 6. aydan itibaren belirgin bir şekilde gelişir. Örneğin bebekler 6. aya kadar bakım verenlerinin gülümsemelerine tepki vermeye başlar ve 2 yaşlarını tamamladıklarında artık iki-üç kelimelik sözcük öbekleri üretebilirler. Aşağıda ilgili zamana kadar gerçekleşmiş olması beklenen ve çocukların otizm spektrum bozukluğuna sahip olabileceğini düşündürebilecek gelişim aşamaları şu şekildedir:

  • 6. Ay: Bakım verenlerin mutlu yüz ifadelerine tepki verebilirler.
  • 9. Ay: Yüz ifadelerini taklit edebilir ve duydukları sesleri yansıtabilirler.
  • 1. Yıl: Anlaşılmayan sesler çıkarabilir ve mırıldanabilirler.
  • 16. Ay: Elleriyle işaretler yapabilir ve birer kelime söyleyebilirler.
  • 18. Ay: Taklit etme veya Mış gibi yapma oyunları oynayabilirler.
  • 2. Yıl: Birden fazla kelimeyi kullanarak anlamlı sözcük öbekleri oluşturabilirler.

Ebeveynler bebeklerinin dilsel ve sosyal becerilerinin gelişimlerini takip ederek yaşanan gecikmelerde doktorlarına danışmaları önerilir.

Otizm Spektrum Bozukluğu Müdahaleleri Nelerdir?

Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların ve yetişkinlerin ne kadar ve ne tür yardım alabildiği dünya çapında, ülkeler ve bölgeler arasında ciddi farklılıklar göstermektedir5. Araştırmalara göre daha düşük eğitim ve ekonomik düzeye sahip olan ailelerin spektrumda bulunan çocuklarının yapılan müdahalelerden daha az fayda sağladığı bulunmuştur6. Otizm spektrum bozukluğu söz konusu olduğunda ailenin yaklaşımı da en az tanı, tedavi ve eğitim kadar önemli olduğu için aileleri bilgilendirmek ve yönlendirmek önem taşımaktadır1, 7.

Aile bilgilendirmesinin öneminin yanı sıra çocuk ve aile arasındaki etkileşimi yönetmek için düşük yoğunluklu ebeveyn müdahalesi, davranışsal müdahaleler ve sosyal beceri eğitimleri bulunmaktadır1. Araştırmalar aşağıdaki sonuçları göstermektedir:

  • Yüksek yoğunluklu uygulamalı davranış analizinin küçük çocuklarda bilişsel işlevsellik ve dil becerilerinde gelişmeye fayda sağlar8.
  • Erken dönemde yoğun davranışsal müdahalenin haftada ortalama 20 ila 40 saat olmak üzere birkaç yıllık bir süre boyunca uygulanırsa, özellikle iletişim becerileri açısından temel otizm spektrum bozukluğu belirtileri için önemli fayda sağlar9.
  • Grup içinde uygulanan sosyal beceri eğitimlerinin ise otizm spektrum bozukluğu tanısı almış ergenlerde sosyal davranışları olumlu etkiler.10

Otizmli Çocuk Sahibi Ailelere Öneriler

Çocuğunuz otizm spektrumundaysa otizm spektrumu hakkında detaylı araştırma yapıp konu hakkında olabildiğince bilgi edinmek bununla başa çıkabilmenin en önemli adımıdır. Araştırıp öğrendikçe çocuğunuzun ya da sizin karşılaşabileceğiniz sorunlara karşı daha hazırlıklı olacaksınız.

Bu sayede çocuğunuzu da daha iyi tanıyacak ve onu biricik kılan faktörleri ve spektrumdaki yaşıtlarıyla ortak özelliklerini öğreneceksiniz. Çocuğunuzun nöroçeşitliliğin bir parçası olduğu ve hayatını zorlaştıran özellikleri olabildiği gibi sizi şaşırtan farklı bakış açılarını ve becerilerini keşfedebilirsiniz. Bazı günler yorulacaksınız belki ama yavrunuza sarıldığınızda "Değer." diyeceksiniz. İşte spektrumda çocuklarına nasıl daha iyi bakabileceklerini öğrenmek isteyen değerli anne-babalara önerilerimiz:

  • Çocuğunuzun yaşamını sınırları belli istikrarlı bir düzen içinde şekillendirin.
  • Evde çocuğunuza güvenli ve sakin bir alan yaratın.
  • Çocuğunuzla sık sık iletişim kurun.
  • Yüz ifadeleri ve jestler gibi sözlü olmayan iletişim biçimlerini sık sık kullanın.
  • Öfke patlaması anlarında çocuğunuza dikkatinizi verin.
  • Çocuğunuzun hassasiyetlerine dikkat edin.
  • Çocuğunuzun en iyi nasıl öğrendiğini anlayın ve onu destekleyin.
  • Çocuğunuzun yapması gereken büyük işleri küçük adımlara bölün.
  • Spektrum ebeveynlerinin destek gruplarına dahil olun.
  • Kendiniz için profesyonel psikolojik destek alın.

Spektrumdaki bir çocuğun ebeveyni olmak ve ona her zaman en iyi şekilde bakmaya çalışmak anne ve babalar için psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Bu süreçte psikolojinizi sağlam tutmak ve kendinize alan yaratmak için Hiwell’in uzman psikologlarından bireysel ya da çift-aile danışmanlığı alabilirsiniz.


Kaynakça

  1. Lord, C., et al., 2018, Autism Spectrum Disorder, Lancet.
  2. American Psychiatric Association, 2013, Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-5), American Psychiatric Association Publishing.
  3. Sanchack, K.E., et al., 2016, Autism Spectrum Disorder: Primary Care Principles, American Family Physician.
  4. Sicherman, N., et al., 2018, Grandma Knows Best: Family Structure and Age of Diagnosis of Autism Spectrum Disorder, Autism.
  5. Elsabbagh, M., et al., 2016, Autism and the Social Brain: The First-Year Puzzle. Biological Psychiatry.
  6. Salomone, E., et al., 2016, Use of Early Intervention for Young Children with Autism Spectrum Disorder Across Europe, Autism.
  7. Dykens, E.M., et al., 2014, Reducing Distress in Mothers of Children with Autism and Other Disabilities: A Randomized Trial, Pediatrics.
  8. Tiura, M., et al., 2017, Predictors of Longitudinal ABA Treatment Outcomes for Children with Autism: A Growth Curve Analysis, Research in Developmental Disabilities.
  9. Reichow, B., et al., 2018, Early Intensive Behavioral Intervention (EIBI) for Young Children with Autism Spectrum Disorders (ASD), Cochrane Database Syst. Rev.
  10. Frankel, F., et al., 2010, A Randomized Controlled Study of Parent-Assisted Children’s Friendship Training with Children Having Autism Spectrum Disorders, J. Autism Dev. Disorders.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.
-->