Psikolojik Ağrı Nedir? Psikolojik Ağrılar İle Baş Etmenin 5 Yolu

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Psikolojik Ağrı Nedir?

Psikolojik ağrı, duygusal ağrı ya da zihinsel ağrı olarak da bilinir ve fiziksel bir nedenin olmadığı ağrı deneyimini ifade eder. Bedende somut bir hasar veya bir hastalık olmadan ortaya çıkabilir ve psikolojik etkenlerden kaynaklanır.

Psikolojik halimiz, kişisel geçmişimiz, yaşadığımız kayıplar, travmalar, olumsuz durumlar ve sosyal ilişkilerde kopukluk gibi sebepler psikolojik ağrıların temel tetikleyicileri arasındadır veya bu etkenler nedeniyle var olan ağrıların şiddeti daha da artabilir.

Psikolojik Ağrılar Nasıl Anlaşılır?

Doktorlar tarafından yapılan testler sonucunda fiziksel ya da biyolojik bir sıkıntıya rastlanmaması durumunda yaşanan rahatsızlığın muhtemelen psikolojik etkenlerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bu durumda kişiler psikiyatrist veya psikologlara yönlendirilebilir. Psikiyatristler ve psikologlar, yapacakları görüşmeler ve testlerle psikolojik ağrıların kökenini anlamaya çalışır ve uygun çözüm yaklaşımları üzerinde dururlar.

Bedensel Belirti Bozukluğu (Somatoform Bozukluklar) ve Benzeri Bozukluklar

Hiç tıbbi bir açıklaması olmayan fiziksel bir ağrı hissettiniz mi? Ya da hiçbir sorun olmadığı halde sağlığınız hakkında aşırı derecede endişelendiniz mi? Veya hareketlerinizi, konuşmanızı veya duyularınızı etkileyen garip semptomlar gösterdiniz mi? Bu sorulardan herhangi birine evet yanıtı verdiyseniz bedensel belirti bozukluğu belirtileri gösteriyor olabilirsiniz.

Bedensel belirti bozuklukları, kişinin somatik (bedensel) şikayetleri ve semptomlarının olduğu ancak bunların altında herhangi bir tıbbi neden bulunamayan psikiyatrik durumlardır. Günlük işlevsellikte önemli sıkıntı veya bozulmaya neden olan kalıcı veya tekrarlayan somatik semptomları içeren bir grup psikiyatrik bozukluktur.

Bu bozukluklarda kişiler, çeşitli fiziksel semptomlar yaşarlar ancak bu semptomlar tıbbi testlerle veya incelemelerle açıklanamaz. Bedensel belirti bozuklukları, kişinin yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir ve sıkça anksiyete ve depresyon gibi diğer psikiyatrik sorunlarla birlikte görülebilir.

doktor kontrolünde bedensel bir sorunu çıkmayan bir kişi

Psikolojik Ağrı ile İlgili Bedensel Belirti Bozukluğu Türleri

1. Bedensel Belirti Bozukluğu

Bu bozukluk, bir veya daha fazla sıkıntı veren veya günlük yaşamda sorunlara neden olan bedensel semptom ve bu semptomlarla veya sağlıkla ilgili aşırı ve sürekli düşünceler, duygular veya davranışlarla karakterizedir.

Belirtiler, kişiyi rahatsız edecek kadar yoğun olabilir ve uzun sürebilir. Bu semptomlar tıbbi bir nedenle açıklanamayabilir veya madde kullanımıyla ilişkilendirilmeyebilir.

Bedensel Belirti Bozukluğu Semptomları

A. Sıkıntı veren ya da günlük yaşamı önemli ölçüde kesintiye uğratan bir ya da birden çok bedensel belirti.

B. Aşağıdakilerden en az biri ile kendini gösteren bedensel belirtiler ya da bunlara eşlik eden sağlıkla ilgili kaygılarla ilişkili aşırı düzeyde düşünceler, duygular ya da davranışlar:

  • 1. Kişinin belirtilerinin önemiyle orantısız, süreklilik gösteren düşünceler
  • 2. Sağlıkla ya da belirtilerle ilgili, sürekli yüksek düzeyde bir kaygı
  • 3. Bu belirtilere ya da sağlık kaygılarına aşırı zaman ve içsel güç harcanır.

C. Herhangi bir bedensel belirti sürekli olarak bulunmasa da belirti gösteriyor olma durumu süreklilik gösterir (altı aydan daha uzun süreli). Yani, kişi belirtileri sürekli olarak yaşamasa da belirli dönemlerde bedensel semptomlar sergileme eğilimindedir.

2. Hastalık Kaygısı Bozukluğu

Bu bozukluk, neredeyse hiç somatik semptom olmamasına rağmen kişinin ciddi bir hastalığa yakalanma veya ciddi bir hastalık geliştirme konusunda aşırı endişe ve korku yaşadığı durumdur. En ufak belirtiler bile ciddi bir hastalığın işaretiymiş gibi yorumlanabilir.

Endişe düzeyi gerçekteki sağlık durumuyla veya hastalığa yakalanma riskiyle orantısızdır ve kaygılı hal tıbbi muayene ve testler sonrasında bile devam edebilir. Birey, sık sık doktora gitmek ve sürekli test yaptırmak gibi sağlıkla ilgili aşırı davranışlar gösterebilir.

Hastalık Kaygısı Bozukluğu Semptomları

A. Ağır bir hastalığı olduğunu ya da olacağını düşünüp durma.

Örneğin, kişi sürekli olarak kanser olduğunu düşünür ve bu düşüncelerle hiçbir zaman rahat edemez.

B. Bedensel belirti yoktur ya da varsa bile ağır değildir. Başka bir hastalık durumu varsa ya da bir hastalık durumu çıkma olasılığı yüksekse (örn. güçlü bir aile öyküsü varsa) bu konuda düşünüp durma açıkça aşırı düzeydedir ya da durumla orantısızdır.

C. Sağlıkla ilgili yüksek düzeyde kaygı vardır ve kişi, sağlık durumuyla ilgili olarak kolaylıkla korkuya kapılır. Örneğin, kişi küçük bir belirtiyle bile hemen ciddi bir hastalığa yakalanacağını düşünerek sürekli kaygı yaşar.

D. Kişinin sağlıkla ilgili davranışlarında aşırılıklar görülür (örn. hastalık bulguları için vücudunu sık sık tarar) ya da uygunsuz bir kaçınma içindedir (örn. doktora gitmekten ve hastanelerden kaçınır).

E. Hastalıkla uğraşıp durma süresi en az altı aydır ancak korkulan özgül hastalık bu süre içinde değişebilir.

F. Hastalıkla ilgili düşünüp durma; bedensel belirti bozukluğu, panik bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, bedensel algı bozukluğu, takıntı-zorlantı bozukluğu ya da sanrılı bozukluk, bedensel tür gibi başka bir ruhsal hastalıkla daha iyi açıklanamaz.

3. Konversiyon Bozukluğu (İşlevsel Nörolojik Belirti Bozukluğu)

Bu bozukluk, tanınmış nörolojik veya tıbbi durumlarla uyumsuz, bilinçli kontrol dışında gelişen değişmiş motor veya duyusal işlevlerin belirtisiyle karakterizedir. Semptomlar genellikle nörolojik rahatsızlıklara benzer ancak tıbbi testler ve görüntüleme çalışmaları gibi incelemeler sonucunda altta yatan tıbbi bir sorun bulunmaz.

Semptomlar arasında kas güçsüzlüğü, felç benzeri hareket kısıtlamaları, görme veya işitme kaybı, nöbet benzeri nörolojik belirtiler ve koordinasyon bozuklukları bulunabilir. Belirtiler kasıtlı olarak üretilmemiştir veya taklit edilmemiştir.

Genellikle ani bir şekilde ortaya çıkar ve kişiye ciddi rahatsızlık ve işlevsellik kaybı yaşatabilir. Başka bi psikiyatrik veya tıbbi bozuklukla daha iyi açıklanamaz.

Konversiyon Bozukluğu Semptomları

A. Bir ya da birden çok, istemli devinsel (motor) ya da duyusal işlev değişikliği ile ilgili belirti:

Bu, kişinin bilinçli kontrolü altında olan devinsel (motor) veya duyusal işlevlerinde değişikliklerle ilgili belirtilerdir. Örneğin, ani ve istem dışı kas seğirmeleri veya his kaybı gibi belirtiler bu kategoriye girer.

B. Klinik bulgular, söz konusu belirti ile bilinen nöroloji ya da genel tıp durumları arasında bağdaşmazlık ve uyuşmazlık olduğuna ilişkin kanıtlar sağlar.

Bu belirtiler tıbbi açıdan değerlendirildiğinde nörolojik veya genel tıbbi durumlarla tutarlılık göstermeyebilir. Yani, tıbbi testler ve değerlendirmeler sonucunda herhangi bir organik hastalık veya fiziksel neden saptanmaz.

C. Bu belirti ya da eksiklik başka bir sağlık durumu ya da ruhsal durumla daha iyi açıklanamaz.

D. Bu belirti ya da eksiklik, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte azalmaya neden olur ya da sağlık açısından değerlendirilmeyi gerektirir:

Bu belirti ve işlev değişiklikleri, kişinin günlük yaşamını etkileyecek kadar belirgin bir sıkıntıya neden olabilir. Bu nedenle sağlık açısından değerlendirilip tedavi edilmeyi gerektirir.

Psikolojik Ağrının Beden Belirti Bozukluklarıyla İlişkisi

Bedensel belirti bozuklukları ve psikolojik ağrı arasındaki bağlantı oldukça karmaşık ve iki yönlüdür. Yani, hem bedensel belirti bozuklukları psikolojik ağrıya neden olabilir hem de psikolojik ağrı bedensel belirti bozukluklarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Bedensel belirti bozuklukları, vücutta somatik semptomları, yani fiziksel belirtileri tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Psikolojik ağrı, stres yanıt sistemini aktive ederek iltihaplanma, bağışıklık fonksiyonu, hormon düzenlemesi ve beyin aktivitesi gibi fizyolojik süreçleri etkileyebilir. Bu nedenle kişi stres altındayken vücudunda gerçek dışı bedensel semptomlar hissedebilir.

Öte yandan somatik semptomlar günlük hayatı, sosyal ilişkileri, öz güveni ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu durum, psikolojik ağrıya neden olabilir veya mevcut psikolojik ağrıyı daha da kötüleştirebilir.

Bedensel semptomlarla başa çıkma becerisi azaldığında kişi daha fazla sıkıntı ve bozulma yaşayabilir. Bedensel belirti bozuklukları, sağlık ve hayatta kalmayla ilgili bir tehdit olarak algılanarak daha fazla kaygı ve korkuya yol açabilir. Bu da psikolojik ağrıyı artırabilir.

Sonuç olarak bedensel belirti bozuklukları ve psikolojik ağrı birbirini etkileyebilen iki yönlü bir ilişkiye sahiptir. Bu nedenle bu iki faktörün etkileşimini anlamak bireylerin yaşam kalitesini artırabilmek için önemlidir.

Psikoloji Ağrılar Nasıl Geçer?

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bilişsel Davranışçı Terapi, beden belirti bozukluğu ve psikolojik ağrıların tedavisinde sıkça kullanılan etkili bir terapi ekolüdür. BDT, bireylerin düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirerek duygusal sorunlarını çözmeyi hedefler.

Terapistler, kişilerin bedenleriyle ilgili olumsuz düşüncelerini ve algılarını inceleyerek bu düşüncelerin duygusal ve fiziksel semptomlara nasıl katkıda bulunduğunu anlamalarına yardımcı olur.

Ardından danışanları olumsuz düşünceler yerine daha sağlıklı ve gerçekçi düşünce kalıplarının geliştirilmesine yönlendirirler.

Psikanalitik Terapi

Psikanalitik terapi, Sigmund Freud'un çalışmalarına dayanan ve bilinçdışı süreçlere odaklanan bir terapi türüdür. Bu yaklaşımda beden belirti bozukluğu ve psikolojik ağrılar, bilinçdışında yatan içsel çatışmaların ve duygusal karmaşanın sonucu olarak görülür.

Psikanalitik terapi, bu bilinçdışı süreçlere ulaşmayı ve onları anlamayı hedefler. Terapistler, hastaların bilinçdışı düşüncelerini ve travmatik deneyimlerini keşfetmelerine ve bu içsel çatışmaları çözmelerine yardımcı olur. Bu şekilde beden belirti bozukluğuna neden olan zihinsel süreçler üzerinde olumlu bir etki sağlanır.

Duygusal Odaklı Terapi (DOT)

Duygusal Odaklı Terapi, beden belirti bozukluğu ve psikolojik ağrıların tedavisinde duygusal deneyimlere odaklanan bir yaklaşımdır.

Duygusal güvenliği artırmaya ve duygusal zorluklarla başa çıkmak için daha işlevsel bir bağlanma biçimi geliştirmeye odaklanır. Terapistler, kişilerin geçmişteki ilişkilerinden kaynaklanan duygusal yaraları anlamalarına ve daha sağlıklı bağlanma modelleri geliştirmelerine yardımcı olur.

Psikolojik Ağrılar ile Kendi Kendine Baş Etmenin 5 Yolu

1. Farkındalık ve Meditasyon

Farkındalık uygulamaları, kişinin dikkatini yargısızca şimdiki ana odaklamasına yardımcı olan tekniklerdir. Araştırmalar, farkındalık temelli müdahalelerin anksiyete, depresyon ve stres semptomlarını azaltabileceğini ve duygusal refahı artırabileceğini göstermektedir.

farkındalık ve meditasyon egzersizleri yapan bir kişi

Düzenli meditasyon seanslarına veya farkındalık egzersizlerine katılmak, bireylerin zorlu duygusal deneyimler sırasında kendilerine daha fazla farkındalık ve şefkatle yaklaşmalarına ve duygularını daha iyi düzenlemelerine yardımcı olabilir.

2. Bilişsel Yeniden Yapılandırma

Bilişsel-davranışçı teoriye dayanan bilişsel yeniden yapılandırma, psikolojik acıya katkıda bulunan olumsuz düşünce kalıplarını tanımlamayı ve bunlara meydan okumayı amaçlar.

Bireyler, çarpıtılmış düşüncelerini ve bunlara yol açan süreçleri tanıyarak ve yeniden değerlendirerek sıkıntılı durumlara verdikleri bilişsel tepkileri değiştirebilirler. Bilimsel kanıtlar, bilişsel yeniden yapılandırmanın duygusal sıkıntıyı azaltmada ve uyarlanabilir başa çıkma stratejilerini teşvik etmedeki etkinliğini desteklemektedir.

3. Sosyal Destek ve Bağlantı

Sosyal destek, psikolojik acıyla başa çıkmada önemli bir role sahiptir. Arkadaşlarla, aileyle veya destek gruplarıyla bağlantı kurmak, duygusal ifade için bir çıkış noktası sağlar ve sıkıntının olumsuz etkilerine karşı tampon oluşturmaya yardımcı olur. Anlamlı sosyal etkileşimlerde bulunmak, aidiyet duygusunu ve duygusal onaylamayı teşvik ederek psikolojik dayanıklılığı artırır.

4. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

Fiziksel aktivite ve egzersizin anksiyete ve depresyon belirtilerini azaltarak ruh sağlığını olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Düzenli egzersiz, beyinde ruh halini iyileştirici doğal bir kimyasal olan endorfin salınımını teşvik ederek duygusal durumun iyileşmesine katkıda bulunur. Fiziksel aktivite aynı zamanda sıkıntılı düşüncelerden uzaklaşmayı sağlar ve başarı ve yeterlilik hissini güçlendirir.

5. İfade Edici Yazma

İfade edici yazma, duygu ve düşüncelerin yazılı olarak yapılandırılmış bir şekilde ifade edilmesine denir. Bilimsel çalışmalar, yazmanın psikolojik acıyı azaltma ve duygusal işlemeyi geliştirme potansiyelini vurgulamıştır.

Düzenli olarak günlük tutmak veya ifade edici yazma egzersizlerini uygulamak sıkıntı verici deneyimleri anlamlandırmaya, rahatlamaya ve duygusal refahı desteklemeye yardımcı olabilir.

Kaynakça

  1. American Psychological Association. (2013). Managing chronic pain: How psychologists can help with pain management. https://www.apa.org/topics/pain/management sitesinden alındı.
  2. Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan, çev. Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2013.
  3. Çetin, Ş., & Varma, G. S. (2021). Somatik belirti bozukluğu: tarihsel süreç ve biyopsikososyal yaklaşım. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 13(4), 790-804.
  4. Gillespie, C. (2023). How to manage chronic pain for improved mental health. https://www.verywellmind.com/psychological-based-strategies-for-chronic-pain-management-5205535 sitesinden alındı.
  5. Harvard Health Publishing. (2015, April 11). 6 ways to use your mind to control pain. https://www.health.harvard.edu/mind-and-mood/6-ways-to-use-your-mind-to-control-pain sitesinden alındı.
  6. Ünal, B., & Coşar, B. (2021). Somatik belirti bozukluğu ve ilişkili bozuklukların epidemiyolojisi. B. Coşar (Ed.), Somatik belirti ve ilişkili bozukluklar (1. baskı, ss. 1-5). Türkiye Klinikleri.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.