Terapinin Ana Maddesi: Terapötik İlişki

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 850 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Terapötik İlişki Nedir?

Psikoterapi, psikoloji ilkeleri çerçevesinde danışanların davranışlarını, düşüncelerini, duygularını ve bazı kişisel özelliklerini istenilen düzeyde değiştirilmesi veya dönüştürülmesi amacıyla terapistin danışanını desteklediği bir süreçtir1. Fakat bu değişim ve dönüşüm her zaman düşünüldüğü kadar kolay olmayabilir. Bu noktada danışanın düşüncelerini, inançlarını, duygularını ve zorlu yaşantılarını paylaştığı yüz yüze ya da online terapi seanslarının güvenli yani içten, empatik yaklaşımın ve koşulsuz kabulün hakim olduğu bir atmosferde olması büyük önem taşır2. Bu atmosferin oluşabilmesi için terapist ile danışanın arasında kendine özgü bir ilişkinin, mesleki etik sınırlara dayalı insani bir bağın olması gerekir. İşte bu bağa terapötik ilişki adı verilmektedir3.

Terapötik İlişkinin Önemi ve Sınırlar

Terapötik İlişki Nedir? Peki terapötik ilişkinin önemi nedir? Yapılan bir çalışmada kullanılan terapi yaklaşımından (Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapisi, Sorun Çözme Terapisi vb.) bağımsız olarak, terapötik ilişkinin terapinin niteliğini ve verimliliğini belirleyen en önemli unsurlardan birisi olduğu belirtilmiştir4. Yani terapistin kullandığı yaklaşımı her ne olursa olsun, terapötik ilişki kurulmadığı takdirde iyileştirici bir terapi sürecinden bahsetmek pek mümkün değildir.

Online terapide ellerin dokunması

Terapötik İlişki Nedir?

Terapötik ilişki, terapist ile danışanın kurduğu ilişkiyi tanımlamakla beraber danışanın sorunlarını ayırt edip, tanımlamasına ve terapi sürecine etkin bir şekilde dahil olmasına yardımcı olan bir araçtır aynı zamanda5. Fakat danışanın bu işlemleri aklında bir soru işareti olmadan yapabilmesi için etik kurallar çerçevesinde terapötik ilişkiyi koruyan belli başlı sınırların olması gerekir. Bunlardan bazıları6:

Terapi sürecinde kişinin kendisine veya bir başkasına zarar verme olasılığı ve adli mercilerden talep gelmesi haricinde konuşulan her şey danışan ile terapist arasında gizli kalmak durumundadır. Gizlilik ilkesinin ihlal edileceği durumlar söz konusu olduğunda ise (intihar düşüncesi, mahkeme emri gibi) ilk önce danışan bilgilendirilmeli ve sözlü / yazılı onayı alınmalı.

Bunun dışında terapi süresi, başlangıç ve bitiş saatleri, ücretlendirme, kullanılan terapi yaklaşımı ve teknikleri, gizlilik ilkeleri gibi konularda terapist danışanına net bir bilgi vermekle yükümlü olup anlaşılmayan noktalara açıklık getirmelidir. Her iki tarafın da koşulları kabul etmesi durumunda seanslara başlanmalı ve süreç içerisinde tarafların bu koşullara uyması beklenir.

Buna ek olarak, danışan ile terapist arasındaki ilişki sosyal hayatlarımız içerisindeki ilişkilerden farklıdır ve terapi odasında sınırlı kalmalıdır. Yakın arkadaşlara, aile üyelerine, ticari ilişkilerin olduğu kişilere terapi vermek sürecin zarar görme ve gizlilik ilkesinin bozulma ihtimalini arttırması sebebiyle uygun bir yaklaşım değildir. Bu nedenle terapist seans esnasında veya bitiminde danışanları ile sosyal ilişkiler (arkadaşlık, romantik veya ticari ilişki gibi) kurmaktan kaçınmalı.

Terapötik İlişkinin Gereklilikleri

Olumlu bir terapist-danışan ilişkisi için gerekli bazı unsurları çeşitli çalışmalardan sizin için derledik:

Terapötik İletişim
Terapist ve danışanın sözel ve sözel olmayan yöntemlerle birbirlerinden etkilenme süreci. Amaç, karşılıklı güven içerisinde danışanı tanımak, duygularını ve düşüncelerini açıkça ifade edebilmesini sağlamak, ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak ve sorunları ile başa çıkmasına yardımcı olmak7.
Terapötik İttifak
Danışan ile terapist arasında terapinin gidişatına yönelik hedef ve yöntemler konusunda uzlaşması ve danışanın sorunlarını çözmek için terapist ile iş birliği yapması8.
Empati
Terapistin olayları danışanın penceresinden bakabilmesi, duygularını ve motivasyonunu anlamlandırabilmesi ve bunu danışanına aktarması2, 8, 9.
İçtenlik
Danışan ve terapistin seans odası içerisinde gerçek bir ilişki kurabilmesi için otantik bir kimliğe sahip olabilmeleri, kendileri olabilmeleri2, 8.
Koşulsuz Kabül
Terapistin danışanını her yönünü olduğu gibi görmesi ve yargılamadan tüm özellikleriyle danışınanını ayrı bir birey olarak kabul etmesi2, 8.
Saydamlık/ Açıklık İlkesi
Danışanın açıkça kendini ifade edebileceği bir ortam oluşturmak için terapistin içten ve dürüst davranması9.
Saygı
Terapistin, danışanın yaşantısına, kişilik özelliklerine, ihtiyaç, istek, değer ve inançlarına her koşulda saygı göstermesi 9.
Destekleyicilik
Danışanın kapasitesi ve içsel kaynaklarının her koşulda ön plana çıkarılması ve hayata geçirilmesi için teşvik edilmesi9.
Şimdi ve Burada Olmak
Seans esnasında terapist ile danışan arasındaki etkileşim sonucu oluşan duygu ve düşüncelerin açıkça ele alınması ve danışanın terapi dışındaki hayatı ile bağdaştırılması6.
Kendini Açma
Terapistin danışanın yararına olabileceğini düşündüğü durumlarda kendi düşüncelerini, duygularını ve tecrübelerini danışanına etik sınırlar içerisinde açması8.
Online terapide terapist ve danışan

Online Terapi Terapötik İlişkiye Engel mi?

Online terapinin etkinliği üzerine yapılan bir meta-analizde, online terapi ve psikolojik müdahalelerinin terapötik ilişki açısından yüz yüze terapiden çok da farklı olmadığı yönünde bulgular edinilmiştir10. Diğer bir ifadeyle, terapötik ilişki sağlandıktan sonra terapinin online veya yüz yüze olması etkinlik açısından fark yaratmıyor.


Kaynakça

  1. Norcross, J. C. (1990). An eclectic definition of psychotherapy. In J. K. Zeig & W. M. Munion (Eds.), What is psychotherapy? Jossey-Bass.
  2. Rogers, C. R. (1957). The necessary and sufficient conditions of therapeutic personality change. Journal of Consulting Psychology, 21,95–103
  3. Prochaska, J., & Norcross, J. (2014). Systems of psychotherapy: A transtheoretical analysis. Cengage Learning.
  4. Bergin, A. E., & Lambert, M. J. (1978). The evaluation of therapeutic outcomes. In S. L. Garfield & A. E. Bergin (Eds.), Handbook of psychotherapy and behavior change (2nd ed.). Wiley.
  5. Doğanavşargil, Ö., & Vahip, I. (2003). Terapötik işbirliği neden önemli? Psikiyatrik yakınması “olmayan" bir aile içi şiddet olgusu. Klinik Psikiyatri Dergisi, 6(3), 165-169.
  6. Egan, G. (2011). Psikolojik Danışma Becerileri. Kaktüs Yayınları.
  7. Ay, A. F. (Ed.). (2013). Sağlık uygulamalarında temel kavramlar ve beceriler. Nobel Tıp Kitabevleri.
  8. Norcross, J., N., & Lambert, M., J., (2018). Psychotherapy relations that work III. Oxford University Press.
  9. Dziopa, F., & Ahern, K. What makes a quality therapeutic relationship in psychiatric/mental health nursing: A review of the research literature. The Internet Journal of Advanced Nursing Practice, 10(1), 1-9.
  10. Barak, A., Hen, L., Boniel-Nissim, M., & Shapira, N. A. (2008). A comprehensive review and a meta-analysis of the effectiveness of internet-based psychotherapeutic interventions. Journal of Technology in Human Services, 26(2-4), 109-160.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.
-->