Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Artar?

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Psikolojik Dayanıklılık / Psikolojik Sağlamlık Nedir?

Psikolojik dayanıklılık, diğer adıyla psikolojik sağlamlık, kişinin deneyimlediği zorluklar, travma veya ciddi stres karşısında uyum sağlama ve toparlanma yeteneğini ifade eder. Yaşamın zorluklarına karşı yılmazlık, kendini toparlama gücü ve krizlerle baş etme gücü, psikolojik dayanıklılık olarak tanımlanabilir1.

Psikolojik dayanıklılık, bireylerin zor deneyimlere karşı bağışık olduğu anlamına gelmez; daha ziyade esneklik, azim ve olumlu adaptasyon duygusuyla bu deneyimleri atlatabilecekleri anlamına gelir2.

Psikolojik Dayanıklılığı Etkileyen Koruyucu Faktörler

Koruyucu faktörler, kişilerin zorluklarla başa çıkma ve üstesinden gelme yeteneğini artıran özellikler, nitelikler veya kaynaklardır. Bu faktörler stresörlere karşı tampon görevi görür ve psikolojik dayanıklılığın gelişmesine katkıda bulunur. Psikolojik dayanıklılık için bazı temel koruyucu faktörler bireysel, ailesel ve çevresel olarak sıralanabilir3,4:

1. Bireysel Faktörler

a. Duygusal Düzenleme Becerileri:
Bireylerin sahip olduğu kişisel özellikler ve beceriler, zorluklarla başa çıkmak ve kişisel gelişimi teşvik etmek için yapı taşları olarak hizmet eder. İlk olarak, duygusal düzenleme becerilerinin yüksek olması, bireylerin zor durumlarda duygularını etkili bir şekilde yönetmelerine ve yönlendirmelerine olanak tanır.
b. Olumlu Bakış Açısı:
Olumlu ve iyimser bir bakış açısına sahip olmak da kişinin karşılaştığı sıkıntılar karşısında dayanıklılığını artırır. Benzer şekilde, öz yeterlilik, kişinin yeteneklerine olan güveni, bireyleri zorluklarla doğrudan mücadele etme ve başarı için çabalama konusunda güçlendirir.
c. Zihinsel Esneklik:
Düşünce ve davranıştaki uyum ve esneklik, bireylerin değişen koşullara uyum sağlamasına ve yeni fırsatları benimsemesine olanak tanır ve belirsizlik karşısında dayanıklılığı artırır.
d. Problem Çözme Becerisi:
Problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, bireyleri zorlukları analiz etme, etkili çözümler tasarlama konusunda psikolojik sağlamlığa önemli ölçüde katkıda bulunur.
e. Anlam Duygusu:
Yaşamda güçlü bir amaç ve anlam duygusu, engellerin üstesinden gelmek ve uzun vadeli hedeflere odaklanmak için kişiyi motive eden yol gösterici bir güç görevi görür.
f. Sağlıklı Yaşam:
Düzenli egzersiz, yeterli uyku ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları yoluyla fiziksel iyiliğe öncelik vermek, yaşamın zorluklarına dayanmak ve gelişmek için gereken enerji ve dayanıklılığı sağlar.

2. Ailesel Faktörler

Aileyle ilgili koruyucu faktörler, özellikle gelişim yıllarında psikolojik dayanıklılığın geliştirilmesinde hayati bir rol oynar. Bakımverenler ve çocuklar arasındaki güvenli bağlanma bağı, güvenlik duygusu ve duygusal destek sağlayarak dayanıklılığa zemin hazırlar. Şefkat göstermek, çocuğun duygularının onaylanması ve ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğa sorumluluk verilmesi gibi olumlu ebeveynlik uygulamaları çocuklarda kendine güveni ve öz değeri besleyerek dayanıklılığa katkıda bulunur.

Aile içinde etkili iletişim, duygusal bağı güçlendirerek ve kendini ifade etmek için güvenli bir ortam sağlayarak psikolojik dayanıklılığı artırır. Karşılıklı destek ve öz değer ile karakterize edilen güçlü aile uyumu; birlik, aidiyet ve güvenlik duygusu yaratarak dayanıklılığı güçlendirir.

3. Çevresel Faktörler

Çevresel ve sosyal koruyucu faktörler, bireylere kaynak, destek ve gelişme fırsatları sağlayarak psikolojik dayanıklılığın geliştirilmesinde önemli bir rol oynar. Güvenli ve destekleyici bir topluluk ortamında yaşamak, strese maruz kalmayı azaltır. Bu nedenle, arkadaşlar, aile, akranlar ve toplumun diğer üyelerinden oluşan destekleyici bir sosyal ağ, önemli bir koruyucu faktör olarak sayılabilir.

zorluklara karşı çözüm odaklı olmak psikolojik dayanıklılık görseli

Olumlu sosyal bağlantılar, zor zamanlarda bir duygusal destek sağlayarak dayanıklılığı artırır. Eğitim, istihdam fırsatları ve barınma bireylerin öncelikli ve temel ihtiyaçlarındandır. Bu nedenle bu kaynakların varlığı ve istikrarı bireyin psikolojik olarak dirençli olması için oldukça önemlidir.

Ek olarak, kültürel ve manevi inançlar ve uygulamalar, bireylere bir kimlik ve anlam duygusu sağlayabilir. Bireyler, bu çevresel ve sosyal koruyucu faktörleri tanıyıp geliştirerek hayatın zorluklarıyla başa çıkmak ve gelişmek için gereken dayanıklılığı geliştirebilirler.

Psikolojik Dayanıklılığı Etkileyen Risk Faktörleri

Psikolojik dayanıklılık çeşitli faktörlerden etkilenebilir ve bazı bireyler daha yüksek düzeyde sağlamlık sergilerken, diğerleri yaşanan sıkıntılardan sonra toparlanma yeteneklerini etkileyen zorluklarla karşılaşabilir. Psikolojik dayanıklılığı potansiyel olarak etkileyebilecek bazı risk faktörleri vardır3,4.

1. Olumsuz Çocukluk Deneyimleri

Çocukluk döneminde istismara, ihmale veya ailevi sıkıntılara maruz kalmak kalıcı psikolojik etkilere yol açabilir. Bu deneyimler kişinin başa çıkma mekanizmalarını şekillendirebilir ve yetişkinlikteki dayanıklılığını olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin, devamlı olarak kavga ve tartışma ortamında bulunan çocuk ileride yaşadığı sorunlar karşısında dayanıklılık göstermede başarılı olamayabilir.

2. Genetik ve Biyolojik Faktörler

Genetik yatkınlıklar ve nörobiyolojik faktörler bireyin stres karşısında verdiği tepkiyi etkileyebilir. Beynin yapısındaki ve işlevindeki değişiklikler, kişinin stresle ne kadar etkili bir şekilde başa çıktığını etkileyebilir.

3. Psikolojik Faktörler

Psikolojik bozukluklar, sıkıntıların bir sonucu olarak ortaya çıkabildiği gibi psikolojik dayanıklılık oluşturmadaki zorluklara da katkıda bulunabilir. Bu nedenle psikolojik iyi oluş hali ve dayanıklılık arasındaki ilişkinin iki yönlü olduğu söylenebilir. Örneğin, kişi psikolojik dayanıklılığı düşük olduğu için stresli durumlarla baş edemeyip kaygı bozukluğu yaşayabilir. Fakat aynı zamanda kişi, kaygı bozukluğu yaşadığı için psikolojik dayanıklılığı gelişmemiş de olabilir.

4. Sosyal ve Çevresel Faktörler

Sosyal destek, strese karşı tampon görevi görür. Destekleyici ilişkilerin eksikliği, bireyleri zorluklarla mücadele için gereken duygusal ve pratik yardımdan mahrum bırakabilir. Aynı zamanda kişinin sosyal çevresiyle uyum içinde olmaması da psikolojik dayanıklılık için bir risk faktörü olarak sayılabilir. Ayrımcılık, sosyal eşitsizlik ve şiddete maruz kalma gibi dış faktörler, bireyi psikolojik açıdan güçsüzleştirebilir.

5. Ekonomik Faktörler

Yaşanan maddi zorluklar, zihinsel sağlığı olumsuz yönde etkileyen kronik strese yol açabilir. Ekonomik zorlukların sürekli yarattığı gerginlik, bireyin dayanıklılık oluşturmaya odaklanma yeteneğini sınırlayabilir.

6. Sağlık Sorunları

Kronik sağlık durumlarıyla uğraşmak duygusal ve fiziksel açıdan yorucu olabilir. Kronik hastalıklardan mustarip kişiler çoğunlukla psikolojik olarak dirençli kalmakta güçlük çekerler.

7. Olumsuz Yaşam Olayları

Olumsuz yaşam olaylarına tekrar tekrar maruz kalmak, dayanıklılığa karşı kümülatif bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, sevdiklerin kaybı, iflas etme, şiddete maruz kalma gibi travmatik deneyimler bireylerin psikolojik açıdan sağlam kalabilme yeteneklerini olumsuz bir şekilde etkiler. Ayrıca, savaş ve doğal afet gibi toplumsal açıdan travmatik olayları yaşamak da dayanıklılık için risk faktörü oluşturabilir.

8. Kişisel Özellikler

Kişinin iyimserlik, kötümserlik, saldırganlık, sakinlik gibi kişisel özellikleri de psikolojik dayanıklılığı etkiler. Örneğin, kolayca sinirlenebilir mizaca sahip birisi için yaşadığı zorluklarla baş etmek, sakin birine kıyasla daha zor olacaktır. Kişilerin yaşadıkları stresli olayları nasıl yorumladıkları ve bunlara nasıl tepki gösterdikleri kişisel özelliklerinden etkilenebilir.

Bunlara ek olarak kişinin problemlerle başa çıkma yetisi ve duygusal direnci de önemlidir. Kişinin başa çıkma becerilerinin sınırlı olması ve duygusal olarak dirençsiz olması psikolojik dayanıklılığın gelişmesini olumsuz yönde etkiler.

9. Eğitimsel Zorluklar

Eğitime sınırlı erişim veya önemli eğitimsel zorluklar kişinin bilişsel becerileri üzerinde negatif etki yaratır. Problem çözme ve eleştirel düşünme gibi bu beceriler psikolojik dayanıklılığı da etkiler.

Psikolojik dayanıklılığın genetik, çevresel ve bireysel faktörlerin birleşiminden etkilenen karmaşık ve çok yönlü bir özellik olduğunu belirtmek önemlidir. Bu risk faktörleri kırılganlığı artırabilse de kişinin dayanıklılık geliştirme yeteneğini kesin bir şekilde belirlemez. Psikolojik dayanıklılığı geliştirmek dinamik bir süreçtir ve terapötik müdahaleler, sosyal destek ve kişisel gelişim çabaları, risk faktörlerinin varlığında bile dayanıklılığı olumlu yönde etkileyebilir ve artırabilir.

Psikolojik Dayanıklılığı Artırmanın Yolları

Psikolojik sağlamlığı arttırmanın birçok farklı yolu vardır. Olumlu düşünce yapısı, bilişsel esnekliği arttırmak, duygusal düzenleme becerileri kazanmak, sosyal destek, uyum sağlama yeteneğinin arttırılması, özgüven ve amaç duygusuna sahip olmak bunlara örnek olarak verilebilir.

1. Dayanıklılığı artırmada pozitif düşüncenin ve bilişsel esnekliğin gücünü keşfedin.

Dirençli bireyler genellikle hayata karşı olumlu bir bakış açısına sahiptir ve zorlu durumlarda bile iyimser bir tutum sergiler. Bu, zorlukları görmezden gelmek değil, iyimser bir bakış açısını korumak ve gelişme olasılığına inanmak anlamına gelir. İyimserliği sürdürmek ve daha iyi stres yönetimi için olumlu pozitif düşünceye yer açın.

aynada kendisine sarılan teselli eden psikolojik dayanıklılık kadın görseli

Dayanıklılık, kişinin düşüncesini ve yaklaşımını farklı durumlara uyum sağlama yeteneğini içerir. Bilişsel esneklik, bireylerin engellerle veya aksiliklerle karşılaştıklarında farklı alternatifler düşünerek çözüm stratejilerini ayarlamalarına olanak tanır. Karşılaştığınız sıkıntılarla ilgili farklı çözüm yolları bulmaya çalışın ve çözüme giden her ihtimali değerlendirin.

2. Duygu düzenleme becerilerinizi geliştirin.

Duyguları tanımak duygu düzenleme becerilerini geliştirmede ilk adım olabilir. Olaylar karşısında hissettiğiniz duyguları adlandırmaya çalışın ve neden böyle hissettiğinizi anlamaya çalışın. Duygularınız konusunda sahip olduğunuz farkındalık size onları yönetebilme ve duygusal direnç kazanabilme imkânı sağlayacaktır.

Duygularınızı etkili bir biçimde düzenleyerek stres etkenlerine karşı aşırı tepkilerinizi önleyebilir ve sizin için zorlayıcı duygularla baş etmeyi öğrenebilirsiniz. Örneğin, farkındalık çalışması, nefes egzersizleri veya sosyal destek arama gibi teknikler size bu konuda yardımcı olabilir.

3. Çevrenizden destek alın.

Psikolojik sağlamlığınızı geliştirmek için güçlü sosyal bağlantılar kurun. İhtiyaçlarınızı etkili bir şekilde ifade edin ve zor zamanlarda güvenebileceğiniz, sizi destekleyen kişilerden yardım istemekten çekinmeyin. Etkili iletişim, destekleyici ilişkiler kurmak ve sürdürmek için çok önemlidir. Arkadaşlarla, aileyle veya destekleyici bir toplulukla olan güçlü bağlantılar, dayanıklılık için çok önemli bir temel sağlayabilir. Güvenilir bir sosyal destek sistemine sahip olmak bireylerin kendilerini değerli ve anlaşılmış hissetmelerine yardımcı olur.

Bütün bunlara ek olarak psikolojik destek almak da dayanıklılığınızı arttıracak bir yoldur. İhtiyaç duyduğunuz herhangi bir anda bir uzmandan terapötik yardım almaktan çekinmeyin.

4. Problem çözme becerilerinizi geliştirin.

Zorlukların doğrudan üstesinden gelmek için analitik düşünceyi ve etkili karar vermeyi geliştirin. Bu becerilerin dayanıklılığa nasıl katkıda bulunduğunu ve engelleri güvenle aşmanız için size nasıl güç verdiğini keşfedin.

Karşılaştığınız sorunları objektif bir şekilde analiz edebildiğinizden emin olun. Sorunların temel nedenlerini belirleyin. Sizin için potansiyel çözüm yollarını araştırın ve listeleyin. En kolay çözüm yolundan başlayarak adım adım daha büyük problemlerin çözümüne ulaşın.

5. Değişime uyum sağlayın ve deneyimlerden ders çıkarın.

Dayanıklılık, değişim karşısında uyum sağlayabilmeyi içerir. Kısaca uyum sağlamak, koşullar geliştikçe planları, hedefleri veya beklentileri değiştirme yeteneğidir. Hayatta yaşanan her değişim sizin elinizde olmayabilir, fakat değişime uyum sağlamak sizin elinizdedir.

Yaşadığınız hem olumlu hem de olumsuz deneyimlerden öğrenmeyi ve bunları kişisel gelişiminiz için fırsat olarak görmeyi deneyin.

6. Yeteneklerinize olan inancınız ile öz yeterliliğinizi ve özgüveninizi artırın.

Yaşadığınız sıkıntılar karşısında toparlanma gücünüze güvenin. Özgüveninizin dayanıklılığa nasıl katkıda bulunduğunu, zorluklarla dirençli bir şekilde yüzleşmenizde size nasıl güç verdiğini keşfedin.

Sorun çözme konusundaki yeteneklerinize güvenin. Dirençli bireyler güçlü bir öz-yeterlilik duygusuna sahiptirler, zorluklarla baş etme ve engelleri aşma yeteneklerine inanırlar. Yüksek öz yeterlik, zorluklar karşısında daha fazla motivasyona ve azme yol açabilir.

7. Kendinize anlamlı hedefler koyun ve umutlu olun.

Yaşamda net bir amaç veya anlam duygusuna sahip olmak, bireylere yol gösterici bir çerçeve sunarak, zorluklarla daha büyük bir yön duygusuyla baş etmelerine yardımcı olabilir. Siz de kendinize ulaşılabilir ve anlamlı hedefler koyun ve bu hedefleri gerçekleştirebileceğinize dair umutlu olun. Amaç duygusu, size motivasyon ve yönlendirme sağlayarak kısa vadeli zorluklarla karşılaşsanız bile uzun vadeli hedeflere odaklanmanıza yardımcı olur.

8. Kendinize zaman ayırın.

Size iyi gelen kişisel bakım uygulamalarını deneyin. Egzersiz, yeterli uyku ve rahatlama teknikleri gibi düzenli kişisel bakım uygulamalarına katılmak, fiziksel ve zihinsel refahı artırır. Bu sağlıklı başa çıkma mekanizmaları, enerji rezervlerini yenileyerek ve stresin etkisini azaltarak dayanıklılığınızı güçlendirir.

Ayrıca, birkaç dakikanızı ayırıp yapabileceğiniz farkındalık, mindfulness uygulamaları, şimdiki an farkındalığını ve deneyimlerin kabulünü geliştirir, netliği, sakinliği ve perspektifi teşvik ederek stresinizi azaltır ve dayanıklılığınızı arttırır.

Dayanıklılığın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenen dinamik ve gelişen bir özellik olduğunu unutmamak önemlidir. Sosyal desteğe başvurmak, olumlu bir düşünce yapısı geliştirmek, sağlıklı yaşam tarzını sürdürmek ve başa çıkma becerilerini geliştirmek gibi çeşitli stratejiler yoluyla zaman içinde psikolojik sağlamlığınızı geliştirebilirsiniz.

Son olarak, psikolojik dayanıklılık ya hep ya hiç özelliği değildir; farklı durumlarda farklı düzeyde dayanıklılık sergilemek oldukça doğaldır. Bazı zamanlarda kendinizi daha dirençli hissederken bazı olaylarda karşısında daha kırılgan hissedebilirsiniz. Bunun geçici bir durum olduğunu ve istediğiniz her an bahsedilen stratejileri deneyerek dayanıklılığınızı artırabileceğini unutmayın.

Kaynakça

  1. Basım, H. N. ve Çetin, F. (2011). Yetişkinler için psikolojik dayanıklılık ölçeği’nin güvenilirlik ve geçerlilik çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi, 22(2), 104-114.
  2. Mukherjee, S., & Kumar, U. (2016). Psychological resilience: A conceptual review of theory and research. The Routledge international handbook of psychosocial resilience, 3-12.
  3. Gizir, C. (2007). Psikolojik sağlamlık, risk faktörleri ve koruyucu faktörler üzerine bir derleme çalışması. Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal, 3(28), 113-128.
  4. KARAIRMAK, Ö. (2006). Psikolojik sağlamlık, risk faktörleri ve koruyucu faktörler. Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal, 3(26), 129-142.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.