Beden Dismorfik Bozukluğu (Beden Algısı Bozukluğu) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Çözüm Yolları

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Siz de 500 bin mutlu danışanımız gibi hayatınızın kontrolünü elinize alın.

Beden Algısı Bozukluğu Nedir?

Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB) veya başka bir deyişle Beden Algı Bozukluğu, kişinin fiziksel özelliklerinde gerçekte olmayan veya belli belirsiz kusurlarıyla aşırı uğraşması ve kaygılanması olarak tanımlanır. Beden algısında sıkıntı yaşayan bu kişiler kaygıları sonucunda tekrarlayıcı davranışlar geliştirir ve zihinlerinde çoğunlukla bu konu ile ilgili düşünceler üretir.

Genelde kendini başkalarıyla kıyaslama, sıkça aynaya bakma ve çevreden dış görünüşle ilgili fikir alma gibi tekrarlayıcı davranışlar görülür. Bu kişilere dışarıdan bakıldığında ise bahsedilen kusurlar fark edilemez veya oldukça küçük boyutta görülür.

Birçok insan nasıl göründüğünü önemser ve dış görünüşüne baktığında değiştirmek istediği veya beğenmediği bazı özellikleri kolayca bulabilir. Yine bir çok insan güzelleşmek için makyaj yapmak, bakım kremleri kullanmak ve modayı takip etmek gibi yöntemlere başvurur fakat bu herkesin beden dismorfik bozukluğu olduğu anlamına gelmez.

Burada önemli olan nokta bu çabanın bir takıntı haline gelmesi, hayatı oldukça zorlaştırması ve günün önemli bir miktarını kaplamasıdır. Vücut algısı bozukluğunda kişinin algıladığı kusur, normlade büyük olmamasına rağmen kendisine devasa gözükür ve bu kusura yönelik o kadar uğraş vardır ki bu durum kişinin işlevselliğine zarar verir.

sivilcelerini beden dismorfisi olarak gören bir genç kadın çizimi

Beden Dismorfik Bozukluğu Nedenleri

Beden dismorfik bozukluğu (BDB) neden olur sorusu birçok insanın cevap aradığı bir soru olmakla birlikte nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Yine birçok psikiyatrik bozukluğun nedeninde olduğu gibi araştırmalar üç temel nokta olan biyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel faktörler üzerinde durmaktadır.

Biyolojik Faktörler

Yapılan araştırmalara göre beden dismorfik bozukluğu olan kişilerin ailelerinde ve birinci derece akrabalarında da beden dismorfik bozukluğu görülme oranı %8’dir. Bu da birinci derece akrabaların genel topluma göre 4-8 kat artmış risk taşıdığını gösterir. Bu gibi bulgular beden dismorfik bozukluğunda yatkınlık hipotezini güçlendirmektedir.

BDB’nin nörobiyokimyasına bakıldığında ise rolü tam olarak aydınlanmamış olsa da serotonin hormonunun tedavide etkisi görülmektedir. Bu bozukluğun serotonin geri alım inhibitörlerine (antidepresan türü) cevap vermesi araştırmacılara bu bozuklukta serotonin hormonunun da rolünün olduğunu göstermektedir.

Psikolojik Faktörler

Mükemmeliyetçilik, utangaçlık, endişeli mizaç gibi bilişsel özelliklerin beden dismorfik bozukluğu için risk faktörü olduğu bilinmektedir. Hasta popülasyonunun geneline bakıldığında estetik duyarlılığın ortalamanın üstünde olması, eleştiriye aşırı duygusal tepki verme ve özgüven eksikliği gibi ortak özellikler dikkat çekmektedir.

Psikolojik faktörlere bakıldığında çocukluk çağında yaşanan zorlayıcı olayların beden dismorfik bozuklukta rolü olduğu düşünülmektedir. Bu zorlayıcı yaşam olaylarına örnek olarak sosyal destek eksikliği, zorbalık ve fiziksel şiddet gösterilebilir. Aynı zamanda ergenlik çağı aknesi gibi fiziksel sorunlar da vücut dismorfik bozukluğu için risk faktörü olarak görülmektedir.

Sosyo-Kültürel Faktörler

Beden algısı bozukluğu vakalarının oluşmasında medya, diyet ve kozmetik endüstrisi dolaylı da olsa rol oynamaktadır. Özellikle medyada güzellik, gençlik ve zayıflığın önemi ve kolayca elde edilebilirliği vurgulanmaktadır. Büyüyen güzellik endüstrileri sebebiyle fiziksel görünüşle fazla uğraşmanın giderek arttığı görülmektedir.

Estetik duyarlılığı yüksek olan toplumlarda yaşayan bireylerin beden algıları konusunda daha fazla sıkıntı yaşadıkları görülmektedir. Sosyo-kültürel risk faktörlerine bakıldığında ise doğrudan olmayan fakat diğer koşullarla birleştiğinde olumsuz beden algısı pekiştiren etkiler görülmektedir.

Beden Algısı Bozukluğunun Belirtileri

Birçok insan nasıl göründüğünü önemser ve dış görünüşünde değiştirmek istediği noktalar vardır. Dış görünüşe verilen önem ve değişim isteğinin normalden fazla olduğunu, ortada bir bozukluk olduğunu fark etmek için gereken belirtiler ve beden dismorfik bozukluğu tanı kriterleri arasında aşağıdaki davranışlar bulunur:

  • Kişinin algıladığı hayali veya hafif kusur sebebiyle aşırı kaygılanması
  • Bu kaygılar yüzünden tekrarlayıcı davranışlar gösterilmesi
  • Sık ayna kontrolü
  • Çevreden görünümle ilgili onay alma ihtiyacı
  • Dış görünüşü başkalarıyla karşılaştırma
  • Bu düşünceler sebebiyle işlevsellikte bozulma
  • Yine düşüncesel uğraşlar sebebiyle ciddi sıkıntı yaşama
  • Beğenilmeyen beden bölümlerini kamufle etmeye çalışma
  • Kendine sürekli çekidüzen verme çabası
  • Dermatoloji, plastik cerrahi veya medikal olmayan tedavi arayışlarına başvurma
burnundan dolayı beden dismorfik bir erkek çizimi

Beden Dismorfik Bozukluğunda Psikolojik Desteğin Önemi

Vücut dismorfik bozukluğu olan kişiler çoğu zaman yaşadıkları sorunların psikolojik kökenlerini düşünmek yerine dermatologlara ve plastik cerrahlara başvurmaktadır. Bu sebeple sorunun anlaşılmasında gecikmeler görülmektedir.

Kişiler denedikleri birçok yönteme rağmen kaygılarında azalma göremeyince beden dismorfik bozukluğu nasıl düzelir sorusunun cevabını aramak için psikiyatri hekimlerine ve psikolojik desteğe yönelirler.

Psikoterapi

Beden algı bozukluğuna bağlı sorunların çözümünde Bilişsel Davranışçı Terapi önde gelen bir terapi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Terapi sürecinde yapılması gereken ilk şey kişiye sahip olduğu bozukluk hakkında psikoeğitim vermektir.

Sonraki aşamalarda ise kişinin bedeniyle ilgili memnun olmadığı noktalarla ilgili kaygısını ve hayatının gidişatını bozan düşüncelerini azaltmak için başa çıkma yöntemlerini konuşmak danışanlara iyi gelmektedir. Gerçekçi olmayan düşüncelere odaklanıp bu düşüncelerin doğruluğu terapist ve danışan arasında sorgulanır ve gerçekçi olan düşünceler üzerine konuşulup danışanın gerçekçi düşünceyi anlaması sağlanır.

Kişi belli bir farkındalığa ulaştığında ise davranışsal yöntemler kullanılmaya başlanır. Kişinin kaçındığı durumlar terapist ile birlikte liste haline getirilir ve belirli bir sırayla kişinin bu durumlara maruz kalması sağlanır.

Psikoterapinin amaçlarından biri, kişinin bedenine bölüm bölüm bakması yerine bedenini bir bütün olarak görmesi ve bedenini anlatırken kullandığı katı, kötü dil yerine gerçekçi ve yargısız bir dil kullanmasını sağlamaktır.

Kaynakça

  1. Bienvenu O, Samuels J, Riddle M, Hoehn-Saric R, Liang KY, Cullen BA.(2000). The relationship of obsessive-compulsive disorder to possible spectrum disorders: results from a family study. Biological Psychiatry.48:287p-293p.
  2. Kaytan, M.(2015). Beden Dismorfik Bozukluğu Belirtilerinin Bilişsel Davranışçı Model Doğrultusunda Tanı Almamış Yetişkin Bir Örneklemde İncelenmesi, Uludağ Üniversitesi, Bursa.
  3. Ray-Çam,P., Demirkol, M.E., Tamam, L.(2012). Beden Dismorfik Bozukluğu, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(4):547-565.
  4. Yıldız, N.D.(2019). Beden Algısının Bilişsel Davranışçı Model Doğrultusunda İncelenmesi: Beden Dismorfik Bozukluğu Belirtileri ve İlişkili Bazı Faktörler, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.