Kaygı, stres yaratan durumlara verilen olağan bir tepkidir. Ancak uzun süreli ve yoğun kaygı hissediyorsanız ve bu durum günlük hayatınızı olumsuz etkiliyorsa kaygı bozukluğuna sahip olabilirsiniz.
Kaygı, diğer adıyla anksiyete, vücudun stres yaratan durumlarla karşılaşmasıyla ortaya çıkan doğal ve sağlıklı bir tepkidir. Olası tehlikelere karşı tetikte olmamıza ve günlük hayatta karşılaştığımız zorluklarla başa çıkmamıza destek olur. Amerikan Psikologlar Birliği tanımına göre kaygı, karakteristik özellikleri gergin hissetmek, endişe veren düşüncelere sahip olmak ve kan basıncının yükselmesi gibi fiziksel belirtiler göstermek olan bir duygudur. İş görüşmesine gitmek, sınava girmek, yeni bir yere taşınmak, topluluk önünde konuşmak gibi durumlar herkes için kaygıya sebep olabilecek durumlardır.
Bazen hissedilen kaygı, aslında kaygı yaratan durumun sebep olabileceğinden daha yoğun ve uzun süreli bir hale gelebilir. Kan basıncının yükselmesi veya mide ağrısı gibi fiziksel belirtiler gelişebilir. Bu tür belirtiler, anksiyeteye değil anksiyete bozukluğuna sahip olduğunuzun göstergesi olabilir. Anksiyete bir bozukluk halini aldığında günlük hayatı zorlaştırmaya başlar.
Anksiyete bozukluğu ruh sağlığı bozuklukları arasında en yaygın olanlardan biridir ve her yaştan insanda görülebilir. Türkiye’de yaşam boyu görülme sıklığı %5-6 olarak bilinmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu, çocuklukta veya genç yetişkinlikte ortaya çıkar ve genellikle yaş ilerledikçe hissedilen kaygı düzeyi artar. Yaşamında yoğun stres yaratan durumlar bulunan kişilerde görülme olasılığı yüksektir.
Anksiyete bozukluğunun bilinen belirgin bir sebebi yoktur. Beynin yapısı, genetik faktörler ve çevresel etkiler anksiyete bozukluğunun ortaya çıkmasında rol oynar.
Anksiyete bozukluğunun ortaya çıkma ihtimalini artırabilecek risk faktörleri:
Anksiyete içeren pek çok bozukluk vardır. Bu bozukluklar şunlardır:
Anksiyete bozukluğu belirtileri, kişilere göre değişiklik gösterir. Yalnızca midede kelebekler uçuşuyor gibi hissetmek de yoğun kas ağrıları yaşamak da anksiyete bozukluğunu deneyimleme şekliniz olabilir. Kişiler genel olarak endişeli ve korkulu hissedebilir veya sadece spesifik bir yerle, durumla ilgili olarak sürekli kaygı duyabilir. Anksiyete yaşayanlar genellikle beden ile zihin arasındaki kontrolü kaybetmiş hissederler, kabuslar görüyor ve panik ataklar yaşıyor olabilirler. Yaygın anksiyete bozukluğu belirtilerinin bazıları şunlardır:
Anksiyete bozukluğu fiziksel belirtileri de bulunan bir durumdur. Çoğu insanda yoğun ve sürekli kaygı kontrol edilmesi güç bedensel belirtilere de sebep olur.
Anksiyete bozukluğu fiziksel belirtileri şunlardır:
Anksiyete ve depresyon aslında birbirinden farklı olsa da benzer özellikler taşır ve farklı ruh sağlığı bozukluklarının bir arada görülmesi sık karşılaşılan bir durumdur. İki durumun da belirtileriyle baş etmek için benzer yöntemler gereklidir: yaşam şeklinde yapılacak değişiklikler, psikoterapi ve ilaç desteği. Anksiyete, klinik depresyonun belirtilerinden biri olabilir veya depresyon belirtilerinin kötüleşmesi anksiyete bozukluğunu tetikleyebilir.
Stres ve anksiyete, birbirine çok benzerdir. Stres, endişe yaratan bir olay ve durum sebebiyle oluşur. Anksiyete de aynı şekilde duyulan korku ve gerginlik halidir. Anksiyete ve stres benzer mental ve fiziksel belirtilere sebep olur. Anksiyete bozukluğu, bir stres kaynağı sebebiyle oluşabileceği gibi hiçbir sebep yokken de ortaya çıkabilir. Aslında biraz kaygı ve stres, karşılaşacağımız zorluklara karşı tetikte olmamıza fayda sağlar. Ancak bu kaygı ve stres kalıcı bir hal alıyorsa bir uzmandan destek almak yaşam kalitesini yükseltmek için önemlidir.
Sürekli kaygılı hissetmek, günlük hayatı ve insan ilişkilerini olumsuz etkilemeye başladığında destek almak gerekir. Genellikle anksiyete bozukluğuna sahip kişiler kaygılarının çok yoğun ve kontrol edilemez olduğunun farkındadır. Ancak bazı durumlarda anksiyete bozukluğuna sahip kişiler yalnızca kas ağrıları, kalp ritminde artış gibi fiziksel belirtilere odaklanırlar. Tanı ve terapi süreci için mutlaka alanında yetkin bir uzmana başvurmak gerekir. Anksiyete bozukluklarının tedavisinde sadece psikoterapi veya psikoterapiyle birlikte ilaç tedavisi uygulanabilir. Sizin için en uygun olanın hangisi olacağına bir uzman karar vermelidir.
Anksiyete bozuklukları tedavi edilebilir bozukluklardır. Psikoterapi, ilaç tedavisi veya bu ikisinin kombinasyonu sayesinde başarılı sonuçlar alınır. Uygun olanın hangisi olacağı bir uzman görüşüyle belirlenmelidir. Ancak anksiyetenin öylece yok olup gitmeyeceğinin farkında olmak gerekir. Yaşam şeklinizde yapacağınız değişikler, anksiyete bozukluğu belirtileriyle baş etmenizi ve bu belirtilerin hayatınız üzerindeki negatif etkilerini ortadan kaldırmanızı sağlar.
Hiwell, online bir platformda uzman klinik psikologlarla danışanları bir araya getirerek psikolojik danışmanlığı ulaşılabilir, uygun fiyatlı ve konforlu hale getirir. Hiwell, danışanların video görüşmeler ve mesajlarla uzman psikologlardan hizmet almasını sağlar. “Başlayın” diyerek sizin için özel tasarlanmış psikolojik danışmanlık sürecinize hemen başlayabilirsiniz.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.