Dijital Çağda Çocuk Yetiştirmek: Ekran Nesli Ebeveynleri İçin Rehber

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın

Günümüzde dijitalleşme, çocuk yetiştirme sürecini derinden etkileyen en önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Çocuklar artık oyunlarını yalnızca sokaklarda değil, ekranlar aracılığıyla da oynamakta; öğrenme, eğlence ve iletişim ihtiyaçlarını büyük ölçüde dijital araçlarla karşılamaktadır. Bu durum, ebeveynlere hem büyük fırsatlar hem de ciddi sorumluluklar yükler.

Bilinçsiz ekran kullanımı, çocuklarda ekran bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığı riskini artırır; fakat doğru yönlendirildiğinde eğitim ve gelişim açısından önemli avantajlar sunar. İşte tam da bu noktada, çağımızın en önemli kavramlarından biri olan dijital ebeveynlik, çocukların ekran süresini dengelemeyi ve sağlıklı bir teknoloji kullanım kültürü oluşturmayı hedefler.

Dijital Ebeveynlik Nedir?

Dijital ebeveynlik, ebeveynlerin çocuklarının teknolojiyle olan ilişkisini bilinçli bir şekilde yönlendirmesi, ekran kullanımına sağlıklı sınırlar koyması ve dijital dünyada güvenli davranışlar kazandırması sürecidir.1

Geleneksel ebeveynlik anlayışından farklı olarak dijital ebeveynlik, yalnızca çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda dijital ortamda maruz kaldığı içerikleri, ekran süresini ve internet güvenliğini de kapsar.

Dijital ebeveynlik kapsamında ebeveynlerin temel görevleri şu şekilde sıralanabilir:

Ekran süresi kontrolü yapmak; çocuk ekran bağımlılığına karşı önlem almak

İçerik denetimi sağlamak; yaşa uygun oyun, uygulama ve videolar seçmek

Rol model olmak; kendi ekran kullanımını da sınırlamak

Dijital güvenlik kurallarını öğretmek; kişisel bilgilerin paylaşılmaması, siber zorbalığa karşı bilinçlenmesini sağlamak

Alternatif aktiviteler sunmak; spor, sanat, doğa etkinlikleriyle ekran dışı yaşamı desteklemek.

Kısacası dijital ebeveynlik, çocukların teknolojiden faydalanırken olası risklere karşı korunmasını ve teknoloji bağımlılığı geliştirmeden dengeli bir yaşam sürmesini hedefler.

Dijital Çağda Çocuk Yetiştirmenin Zorlukları

Dijital çağın en temel zorluğu, çocukların erken yaşlarda teknolojiyle tanışması ve bu araçları sınırsızca kullanabilmesidir. Özellikle oyun, video ve sosyal medya içerikleri, çocukların zaman algısını değiştirerek onları gerçek hayattan uzaklaştırabilmektedir.

Ebeveynlerin karşılaştığı başlıca sorunlar, ekran bağımlılığı, sosyal ve akademik sorunlar, fiziksel sıkıntılar ve uyku düzeni bozukluklarıdır.2

Çocuklarda Ekran Bağımlılığı: Aşırı ekran kullanımı, çocukların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Sürekli oyun oynama veya video izleme isteği, uyku düzeninin bozulmasına, fiziksel aktivite eksikliğine ve hatta bazı psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Çocuklar, ekran başında daha fazla zaman geçirdikçe, ekran dışındaki etkinliklerden kopma riski taşır ve bu durum bağımlılık davranışlarının gelişmesine zemin hazırlar.

Sosyal Beceri Eksikliği: Dijital oyunların ve çevrimiçi etkinliklerin gerçek oyunların yerini alması, çocukların yüz yüze sosyal etkileşimlerini sınırlayabilir. Çocuklar grup oyunları, takım çalışması ve sözlü iletişim becerilerini geliştirme fırsatını kaybedebilir. Bu durum, empati kurma, problem çözme ve sosyal bağlar kurma gibi temel sosyal becerilerin yeterince gelişmesini engelleyebilir.

Akademik Sorunlar: Uzun süre ekran başında vakit geçirmek, çocukların derslere odaklanmasını zorlaştırabilir. Ekran kullanımı, dikkat dağınıklığı yaratabilir ve öğrenme motivasyonunu düşürebilir. Ayrıca, okul ödevleri veya ders çalışmaya ayrılması gereken zamanın ekran kullanımına kayması, akademik performansın olumsuz etkilenmesine neden olabilir.

Fiziksel Sağlık Riskleri: Hareketsiz bir yaşam tarzı ve uzun süre yanlış pozisyonda oturma, çocuklarda obezite, kas-iskelet sistemi sorunları ve duruş bozuklukları gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Ekran karşısında geçirilen süre, fiziksel aktivite ve oyun süresinin azalmasına neden olur; bu da hem bedensel gelişimi hem de genel sağlık durumunu olumsuz etkileme riski taşır.

Uyku Düzeni Bozulmaları: Özellikle akşam saatlerinde ekran kullanımı uyku kalitesini düşürür. Ekranlardan yayılan mavi ışık, beyne ‘uyanık kal’ sinyali gönderir. Bu ışık, uykuya geçişi kolaylaştıran melatonin hormonunun salgılanmasını azaltır. Melatonin seviyesi düştüğünde ise vücudun biyolojik saati bozulabilir.3

Bu nedenle ebeveynlerin temel görevi, çocuklarını teknolojiye tamamen kapatmak değil; onları doğru, bilinçli ve sınırlı bir şekilde yönlendirmektir.

Çocuklarda Ekran Kullanımı Nasıl Sınırlandırılır?

Dijital sınır koymak, yasaklarla değil; alışkanlık kazandırma ve denge kurma ile mümkündür. Uzmanlara göre çocuklar için ekran süresi yaşa göre düzenlenmelidir.4

0–2 Yaş: Bu yaş grubundaki çocukların gelişimi için ekran kullanımı önerilmez. Çünkü erken dönemde ekran maruziyeti, dil gelişimini ve sosyal etkileşim becerilerini olumsuz etkileyebilir. Bunun yerine bebeklerin gerçek dünyayla etkileşim kurması (oyun, yüz yüze iletişim, dokunma ve hareket) önem taşır.

2–5 Yaş: Okul öncesi dönemde ekran süresi günlük en fazla 1 saat ile sınırlandırılmalıdır. Bu süre içinde de mümkün olduğunca eğitici ve kaliteli içerikler tercih edilmelidir. Ayrıca ekran kullanımı ebeveyn eşliğinde yapılmalı, böylece çocuk gördüklerini yorumlayıp öğrenme sürecini pekiştirebilir.

6 Yaş ve Üzeri: Okul çağı çocukları için ekran süresi ebeveynler tarafından sıkıca takip edilmeli ve ekran süresinin uyku, oyun, sohbet ve fiziksel aktivitelerin yerine geçmemesini sağlamak için zaman sınırlamaları uygulanmalıdır.

Ortak kurallar koymak, rol model olmak, ekran süresi dahilinde de kaliteli içerikler seçmek ebeveynlerin dijital sınırları denetlemekle ilgili yapabileceği aktivitelerdendir.

1. Ortak kurallar koyun.

Çocukların ekran kullanımını yönetmek için evde net ve anlaşılır kurallar belirleyin. Örneğin, yemek saatlerinde ve yatmadan önce ekran kullanılmaması gibi sınırlar koyarak, çocukların ekranı hayatlarının her anında otomatik olarak kullanmalarını önleyebilirsiniz. Bu kuralların tutarlı bir şekilde uygulanması, çocuğun dijital dünyayla sağlıklı bir ilişki kurmasını destekler.

2. Rol model olun. Çocuklar, ebeveynlerini örnek alarak davranış geliştirir. Bu nedenle kendi ekran kullanımınıza da dikkat edin. Gereksiz telefon veya tablet kullanımını sınırlayarak çocuğunuza dengeli bir dijital yaşam modeli sunabilirsiniz. Böylece çocuğunuz, ekranın günlük yaşamın sadece bir parçası olduğunu ve aşırıya kaçılmaması gerektiğini öğrenir.

3. Ekranı görünür alanlarda kullanın.

Çocuğun odasında ekran bırakmak yerine, televizyon, tablet veya bilgisayarı ortak yaşam alanlarında bulundurmak önemlidir. Bu yaklaşım, ekran kullanımının ebeveyn gözetiminde gerçekleşmesini sağlar ve çocukla birlikte içeriklerin değerlendirilmesine fırsat tanır. Ayrıca, ekranın özel alanlarda kullanılmasıyla oluşabilecek aşırı bağımlılık riskini azaltır.

4. Kaliteli içerikler seçin.

Çocuğunuzun oynadığı oyunları veya izlediği videoları birlikte inceleyin ve yaşına uygun, eğitici veya yaratıcı içerikleri tercih edin. Eğitici uygulamalar ve etkileşimli oyunlar, sadece eğlence sağlamaz, aynı zamanda öğrenme ve problem çözme becerilerini de destekler. Böylece ekran süresi, çocukların gelişimine katkı sağlayan bir deneyim haline gelir.

İnternet Bağımlılığı Riskine Karşı Ebeveynler Ne Yapabilir?

Teknoloji bağımlılığı, özellikle ergenlik döneminde hızla gelişebilen bir sorundur. Ebeveynler, çocuklarının güvenli internet alışkanlıkları edinmesi için aktif rol üstlenmelidir.5

1. Çocuğunuzun çevrimiçi aktivitelerini takip edin.

Çocuğunuzun hangi sitelere girdiğini, hangi oyunları oynadığını bilmek önem taşır. Bu sayede hem potansiyel tehlikeleri önceden fark edebilir hem de çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarına uygun yönlendirmelerde bulunabilirsiniz. Düzenli takip, aynı zamanda çocuğun güvenli bir dijital ortamda bulunduğunu bilmenizi sağlar.

2. Güvenli iletişim kurun.

Yasak koymak yerine nedenlerini açıklayın. Çocuğa, kuralların amacı ve ekran kullanımının olası riskleri hakkında bilgi vermek, onların bilinçli kararlar almasına yardımcı olur ve çatışmaları azaltır.

3. Birlikte zaman geçirin.

Ekran dışı etkinlikleri ailece planlayarak çocuğun farklı ilgi alanları geliştirmesini sağlayın. Ortak oyun saatleri, yürüyüşler, sportif aktiviteler veya yaratıcı etkinlikler hem aile bağlarını güçlendirir hem de çocuğun ekran bağımlılığı riskini azaltır.

4. Uyku hijyenini koruyun.

Yatmadan önce ekran kullanımını sınırlayarak, çocuğun melatonin hormonunun doğal seviyesinde salgılanmasını destekleyin ve sağlıklı bir uyku düzeni oluşturun. Özellikle akşam saatlerinde ekran yerine kitap okuma veya sakinleştirici aktiviteler tercih edilebilir.

5. Hobiler kazandırın.

Çocuğunuzun ilgisini çeken spor, sanat, müzik veya diğer yaratıcı aktiviteleri teşvik edin. Ekran dışı hobiler, hem fiziksel ve zihinsel gelişimi destekler hem de çocuğun boş zamanını verimli ve eğlenceli bir şekilde değerlendirmesini sağlar.

Eğitim Ve Öğretimde Teknoloji Kullanımı

Teknolojiyi yalnızca risk olarak görmek doğru değildir. Doğru kullanıldığında dijital araçlar, öğrenme sürecini zenginleştiren güçlü birer araçtır.67

Etkileşimli öğrenme: Dijital eğitim araçları ve oyunlaştırılmış uygulamalar, çocukların öğrenme sürecine aktif olarak katılmasını sağlar. Sadece pasif bir şekilde izlemek yerine etkileşimde bulunmaları, motivasyonlarını artırır, dikkatlerini sürdürmelerine yardımcı olur ve öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasını destekler. Bu sayede eğitim, eğlence ile birleştirilmiş bir deneyime dönüşür.

Araştırma imkânı: İnternet, çocuklara sınırsız bir bilgi kaynağı sunar. Çocuklar merak ettikleri konuları araştırabilir, farklı bakış açılarıyla tanışabilir ve kendi öğrenme süreçlerini zenginleştirebilirler. Bu durum, eleştirel düşünme becerilerinin gelişmesine ve bağımsız öğrenme alışkanlıklarının oluşmasına katkı sağlar.

Dil becerileri: Yabancı dil öğrenimini destekleyen kaynaklara erişim sağlar. Dijital kaynaklar, çocukların yabancı dil öğrenimini destekler. Çevrimiçi dersler, interaktif oyunlar ve video içerikleri, dil pratiği yapmayı kolaylaştırır ve kelime dağarcığını artırır. Böylece çocuklar, kendi hızlarında ve ilgi alanlarına uygun şekilde dil becerilerini geliştirebilirler.

Kişiselleştirilmiş öğrenme: Dijital platformlar, her çocuğun öğrenme hızına ve tarzına uygun içerik sunabilir. Bazı çocuklar konuları hızlı öğrenirken, bazıları tekrar etmeye ihtiyaç duyar; dijital araçlar bu farklılıklara esnek şekilde cevap verir. Bu sayede her çocuk, kendi öğrenme yolculuğunu yönetebilir ve eksik kaldığı alanları geliştirebilir. "Dijital Wellness Nedir?" başlıklı yazımızı okumak için tıklayın!

Erişilebilirlik: Uzaktan eğitim ve çevrimiçi kaynaklar, coğrafi engelleri ortadan kaldırarak tüm çocukların eğitim fırsatlarına erişmesini sağlar. Uzak bölgelerde yaşayan çocuklar bile kaliteli eğitim materyallerine ulaşabilir, öğretmen ve sınıf arkadaşlarıyla çevrimiçi etkileşim kurabilir ve öğrenme deneyimlerini çeşitlendirebilir.

Bu noktada ebeveynlerin görevi, çocuklarının eğitim amaçlı ekran kullanımını desteklemek; ancak boş zamanlarda aşırı kullanımı sınırlamaktır.

Çocuklarla Ekran Olmadan Yapılacak Aktiviteler Nelerdir?

Çocukların sağlıklı gelişimi için ekran dışı aktiviteler büyük önem taşır. Bu aktiviteler hem fiziksel hem zihinsel gelişimi destekler, sosyal becerileri güçlendirir ve yaratıcılığı artırır. Ebeveynler, çocuklarına farklı alanlarda alternatif etkinlikler sunarak onların çeşitli beceriler geliştirmelerine yardımcı olabilir.

1. Doğada vakit geçirin.

Açık havada yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya piknik gibi etkinlikler, çocukların hem fiziksel sağlıklarını hem de ruhsal iyilik hallerini destekler. Doğayla etkileşim, dikkat süresini artırır, stres seviyelerini azaltır ve çocukların çevre bilinci geliştirmesine yardımcı olur.

2. Spora yönlendirin.

Takım oyunları veya bireysel sporlar, çocukların koordinasyon, dayanıklılık ve takım çalışması becerilerini geliştirmelerini sağlar. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı kas ve kemik gelişimi için de kritik öneme sahiptir. Spor ayrıca özgüveni artırır ve çocukların enerjilerini yapıcı bir şekilde kanalize etmelerini sağlar.

3. Sanatla uğraşmasını destekleyin.

Resim yapmak, müzikle uğraşmak veya el sanatlarıyla ilgilenmek, çocukların yaratıcılığını ve hayal gücünü besler. Sanatsal aktiviteler, problem çözme yeteneklerini ve el-göz koordinasyonunu geliştirirken, aynı zamanda çocukların duygularını ifade etmelerine yardımcı olur.

4. Okuma alışkanlığı kazandırın.

Düzenli olarak kitap okuma saatleri oluşturmak, çocukların dil gelişimini ve kelime dağarcığını zenginleştirir. Okuma alışkanlığı, hayal gücünü destekler ve çocukların dikkat sürelerini artırır. Ayrıca, aile ile okunan kitaplar, bağları güçlendiren kaliteli zaman sağlar.

5. Ailecek oynanan oyunları keşfedin.

Kutu oyunları ve masa oyunlarıyla birlikte vakit geçirmek hem eğlenceli hem de öğretici bir etkinliktir. Bu tür oyunlar, çocukların stratejik düşünme, problem çözme ve sosyal etkileşim becerilerini geliştirir. Aile ile geçirilen bu tür ekran dışı zamanlar, güven duygusunu artırır ve birlikte kaliteli vakit geçirmeyi teşvik eder.

Sonuç olarak, dijital çağda çocuk yetiştirmek, denge kurmayı gerektirir. Ekranlar hayatın ayrılmaz bir parçasıdır; onları tamamen yasaklamak yerine bilinçli ve kontrollü şekilde kullanmak en sağlıklı yaklaşımdır. Dijital ebeveynlik, çocukların hem teknolojiden faydalanmasını hem de sağlıklı sosyal, duygusal ve fiziksel gelişim göstermesini sağlayan bir yol haritasıdır.

Unutmayın, ekran süresi sınırlıdır ama çocuğunuzla geçireceğiniz kaliteli zamanın değeri sınırsızdır.

Kaynakça

    1. Mascheroni, G., Ponte, C., & Jorge, A. (2018). Digital parenting: The challenges for families in the digital age, yearbook 2018. Nordicom, University of Gothenburg.
    2. Hodgson, N., & Ramaekers, S. (2024). Narratives of crisis: Raising children in digital times. In Supporting Early Childhood Practice Through Difficult Times, 39 – 49. Routledge.
    3. Grandner, M. A., Dzierzewski, J. M., Gozal, D., Lopos, J. G., Miller, A. N., & Redline, S. (2025). Screen use and sleep health in children, adolescents, and adults: National Sleep Foundation consensus considerations and practical suggestions. Sleep Health: Journal of the National Sleep Foundation.
    4. Blum-Ross, Alicia & Livingstone, Sonia (2018). The Trouble with “Screen Time” Rules p. 179-187 in Giovanna Mascheroni, Cristina Ponte & Ana Jorge (eds.) Digital Parenting. The Challenges for Families in the Digital Age. Göteborg: Nordicom.
    5. Young, K. S., & De Abreu, C. N. (Eds.). (2010). Internet addiction: A handbook and guide to evaluation and treatment. John Wiley & Sons.
    6. Omar, S. Z., Daud, A., Hassan, M. S., Bolong, J., & Teimmouri, M. (2014). Children internet usage: Opportunities for self development. Procedia-Social and Behavioral Sciences, 155, 75-80.
    7. Bremer, J. (2005). The internet and children: advantages and disadvantages. Child and Adolescent Psychiatric Clinics, 14(3), 405-428.
*Sitemizde bulunan yazılar tıbbi tavsiye içermez ve yalnızca farkındalık yaratmak amaçlıdır. Yazılardan yola çıkarak bir hastalık tanısı konulamaz. Hastalık tanısını yalnızca psikiyatri hekimleri koyabilir.

Daha iyi hissetmeye bugün başlayın

Hiwell altyapısıyla 1 milyonu aşkın kullanıcı psikolojik destek yolculuğuna güvenli bir adım attı! Siz de size en uygun uzman ile şimdi ücretsiz ön görüşme yaparak tanışın.

Başlayın